7

215 16 45
                                    

QKSMDKDLDF HAYAL GUCUM TUKENDI ARTIK peri denen o sey gitti uctu

•••

•jay klinikteyken james•

"sukkie? niye birden eve gelmek istedin?" sunoo kapıda arkadaşının ceketini aldığı sırada ona yönelttiği soru ile jongsuk iç çekip "evdekilerle atıştık biraz" demişti.

aslında yalan değildi.

jongseong geldiğinden beri babası sadece onu görüyordu. şirket yönetimi ile alakasız kendi istediği bölümü -matematik- okudu diye kendisi altta görülen çocukken jongseong en üstlerde tutulan işletme okumuş çocuktu.

açıkça jongsuk'un fikirlerini herkes beğeniyordu, jongseong da kendisini sonuna kadar destekliyordu ama babası bunu kabullenmiyordu.

sunoo jongsuk'un yüz ifadesinden belli olan bu halini sorgulamadan içeriye almıştı. jongsuk elde olmadan kırılıyordu ve bu durum çok düzelecek gibi değildi.

"junho uyudu mu?"

"evet daha yeni yatırdım-neyse sen bunu bırak ne oldu?"

"ikizim geldi"

"ne?"

"evet jay geldi sunoo"

"nasıl?"

"sunoo"

"herkes 8 yıldır hoşlanıp sevgiliyken terk edilip oğlunun babasının geldiğini duyunca sakin mi kalıyor yoksa ben mi anormalim cidden tekrar düşün"

"sunoo ben de memnun değilim şu an ama junho uyanacak" 

"doğru... neden geldi peki? biz ayrılırken geri dönmeyeceğim demişti"

"yardımcısıyla döndü"

"jungwon mu döndü... çok özledim onu da"

"sorun orada değil sunoo. sorun büyük ihtimalle temelli dönmesi. tatil diye geldi ama gitmek istiyor gibi durmuyor. bana belki dönmem dediğinde babam bunu duyduğu gibi 'şirkete gel, ben şirketi kime bırakacağım, yaşlandım artık, sen çok iyisin jungwon'u da al gel' üstüne jungwon'un sevgilisi varken ikisinin hala beraber olmasını istiyor say say bitmez çıldıracağım artık"

"peki sen? sen akademiyi bıraktın en sevilen öğretmenken. bu şirket için kendi hayallerinden vazgeçtin. şirkette boşuna mı çalıştın?"

"görmüyor. gözü beni görmüyor"

"tamam sakin ol gel buraya koca bebek" sunoo jongsuk'a sarılmak istediğinde daha çok sunoo minik kalmış jongsuk ona sarılmıştı.

"peki jay bu konuda ne diyor?"

"o da beni savunuyor ki? şirkete gelmeyi düşünmüyor bile. gelse bile şirketi almaz. gerçi şirketi alması önemli değil. önemli olan babamın fikirlerimi önemsemeyi bırakması artık. şirket batsa umurumda olmaz. akademiye geri dönerim ama bir kere olsa da ondan takdir görmeyi istedim sadece"

"bak jongsuk bu konuda elinde olmadan üzüleceksin ama şirkettekiler seni gerçekten seviyor. hissedarlar da seviyor diyordun. sorun yaşamazsın ki. baban şirketi jay'e vermek istese bile hissedarlar bunu kabul etmez"

"ikizime karşıymışım gibi hissediyorum"

"bir tanem ne demek öyle hissetmek? sen sadece şu an üzgünsün. jay ile bunu konuşsanız o da aynı şeyleri söylerdi eminim"

"sunoo"

"hm"

"heyecanlandın mı?"

"ne heyecanlanacağım? yüzsüz müyüm ben?"

"ne alakası var sunoo?"

"gerçekten niye terk edildim hala bilmiyorum"

sunoo yalan söylediği belli olmaması için mutfağa gittiğinde jongsuk da peşinden ilerlemişti.

"bilmek ister misin?"

bilmemeyi tercih ederdi.

"en azından cevabımı alıp devam etmek isterdim. o her ne kadar bilmese de junho'ya sahibim"

"öğrenebilir miyiz?"

"söylemez ki..."

söylemez ama belli eder... sunoo kaç yıl sevmişti onu. başta inanamasa da her kişilik değiştirdiğinde fark ediyordu.

ona deliler gibi aşık olan kişiliği kendisine her şeyi anlattığı gece birlikte olmuşlardı ama sabah kalktığında jay'in yanında olmadığını görmüştü.

bir yıllık ilişkileri de sunoo'nun böyle habersiz terk edilmesiyle bitmişti.

o gün ne olduğunu gerçekten merak ediyordu ama belli olan bir şey vardı ki jay'in bu hastalığı yüzünden gitmiş olmasıydı.

sadece kendisini değil herkesi terk etmesi açıkça belli ediyordu ama bunu umutlanmamak için göz ardı ediyordu.

"jungwon"

"söyler mi ki? jungwon jay'in sır kutusu gibi bir şey"

neden terk edildiğini bilse de o gece ne olduğunu iliklerine kadar merak ediyordu. en azından junho'ya düzgün bir cevap verebilmesi için.

"denemeden bilemeyiz ki? jungwon ile ben konuşurum şirkete geldiğinde"

ᴛᴡɪɴꜱ³ - ꜱᴜɴᴊᴀʏ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin