"iyi ki doğdun junho~ iyi ki doğdun junho~"
jay junho'nun doğum gününe özel ayarladığı yer uzay temalı süslerle kaplı bir kafeydi. junho etrafı gözleri parlayarak izlerken sunoo da oğlunu ve eşini izliyordu.
heyecanlandığında, gerildiğinde ya da kızdığında oynadığı alyansı ile yine oynamaya başlamıştı.
jay ve sunoo oğlunun mumları zar zor üflemesinin ardından iki yanağına birden öpücük kondurduklarında jongsuk sevinerek "YAKALADIM O ANI ÇOK GÜZEL ÇIKTI FOTOĞRAFLAR" diyip fotoğraf çekmeye devam etmişti.
jake onun bu haline gülmeden edemiyorken evdeki herkes tam anlamıyla aile olmuş üçlüyü izliyorlardı.
"junho sana en büyük hediyeyi ben aldım" jungwon heyecanla kocaman kutuyu getirdiğinde jongsuk "sen görmedin galiba benim hediyemi" diyip göz kırptığında sunoo ve jay aralarındaki bu rekabetin bitmeyeceğini bildikleri için sadece iç çekerek ikisini izliyorlardı.
jungwon kocaman kutudan büyük bir oyuncak ayı çıkarttığında jongsuk ise kutudaki bisikleti çıkartmış "junnie~ amca ile beraber bisiklet öğreneceksin değil mi?" dediğinde junho jay'in kucağından inip oyuncak ayıya sarılmış "amca sen öğreteceksin değil mi?" dediğinde sunoo "politik oğlum benim nasıl da öğrendi ama benden. aferin oğlum" diye kendi kendini övdüğünde junho ne dediğini anlamasa da 'aferin' kelimesini duyduğu gibi gülümsemişti.
jay konu junho olunca hemen çocuklasan eşi ikizi ve en yakın arkadaşına baktığında asıl bu durumun bitmeyeceğine emin olmuştu.
herkes junho'ya hediyelerini verdiğinde jay junho'nun ona zorla aldırdığı oyuncak arabaları ve onların pistini junho'ya verdiğinde junho onunla ilgilenmesini fırsat bilip sunoo'ya da aldığı saatin kutusunu vermişti.
sunoo çok istediği ama junho mızıldandığı için alamadıkları saati görünce hızla jay'e sarıldığında jay sunoo'nun kulağına yaklaşıp "benim için her şeyi çekip oğlumu büyüttüğün için çok teşekkür ederim" dediğinde ayrılmalarını sağlayan junho'nun gelen pastalara sevinerek "baba pasta" diye jay'i dürtmesi olmuştu.
sunoo'nun annesi de junho'ya pasta yedirmek için aldığında jay'in annesinin de onların yanına gittiğini fark ettiğinde sunoo "sonunda ailem de seni kabul ettiler" demişti.
jay ise "konu junho olunca herkesin akan suları duruyor" demesi ile sunoo "kesinlikle öyle" diyip derin sohbete dalan babalarına bakmıştı.
"galiba başardık? toparlanmayı, alışmayı ve düzen kurmayı"
"ve junho'nun sana alışmasını"
jay sunoo'nun arkasından sarılmış ve kollarını beline dolamıştı.
kafenin bahçesinde oldukları için jongsuk junho'yu zar zor bir şekilde de olsa bile bisiklete bindirdiğinde junho neredeyse düşecekti.
"dört tekerlekli değil mi o bisiklet?" jay gülerek sorduğu soru ile sunoo kahkaha atmış ve "dört tekerlekli bisiklete bir çocuğu bindirmek nasıl bu kadar zor olmuş olabilir ki?" dediğinde jay "her zamanki jongsuk neyse sen onu boşver bana bak" dediğinde sunoo vücudunu döndürmemiş sadece kafasını jay'e döndürdüğünde hızlı bir öpücükle midesindeki kelebeklerin tekrar uyandığını fark etmişti.
"seni çok seviyorum"
"ben daha çok"
"sunoo bunu tartışmayalım"
"evet haklısın tartışmayalım çünkü ben daha çok seviyorum"
jay ve sunoo bir süre vakit geçirdikten sonra tabii ki onları bozan junho'nun sunoo'nun tişörtünü çekiştirmesi ile ayrılmışlardı. sunoo kollarını jay'in göğsünden çekip junho'yu kucağına almıştı.
"bebeğim ne oldu?"
"uykum var"
"daha benim hediyemi açmadın ama"
junho baygın bakarken birden heyecanlanmıştı. jay ise şaşırarak "sen hediye mi almıştın? hediyemizi beraber aldık sanmıştım." dediğinde sunoo gülümseyerek onu reddetmişti.
sunoo hemen personel odasına gitmiş ve oradan bir kutu getirip masaya koyduğunda heeseung'a videoya çekmesini istemişti. herkes neden videoya çekilmek istediğini merak ettiği için sunoo'nun yanına gelmişti.
jay junho'yu kucağına alarak sunoo'nun yanına gittiğinde sunoo kutuyu açmıştı.
kutu içinden bir tane kot tulum çıkarmış "junho-yah bak sana bunu aldım" demişti.
jungwon "hadi ama sunoo bir tulum için mi sevgilimi benden çaldın" dediğinde herkes ona gülmüştü. sunoo ise kafasını iki yana sallayıp kutudan junho'ya aldığı tulumun bebekler için olanını çıkarmıştı.
sunoo'nun annesi fark etmesiyle "hamile misin?" diyip ağlamaya başladığında herkes şaşırmaktan tepki veremiyordu.
"junho bir kardeşin olacak~" sunoo tatlı bir şekilde konuştuğunda jay junho'yu masaya bırakmış sunoo'yu kucağına alıp etrafında dönmüştü.
"ben de istiyorum" junho gülerek konuştuğunda jongsuk "gel bakalım o zaman biriciğim" demişti.
jongsuk junho'yu etrafında döndürürken jay de sunoo'yu bir sürü kez öpüyordu.
"kaç aylık" jay'in annesi merakla baktığında sunoo üstündeki geniş tişörtü karnına doğru çekmiş "bu minik iki buçuk aylık~ abisinin doğum gününü bekledik" dediğide jay beklediğinden büyük olan karnına şaşırmıştı.
"bunu nasıl fark etmedin jay ya" heeseung gülerken jay da göz devirmişti.
"benim geniş tişörtlerimin niye bir bir yok olmasını açıklıyor bu deli gibi saklamışsın resmen"
"sadece junho'ya özel olsun istemiştim ne yapabilirim?"
jay gülümseyerek sunoo'nun arkasından sarılmış iki elini de karnında kenetleyip kafasını boynuna koymuştu.
"YOK ARTIK BU HALLERİNİN DE FOTOĞRAFINI YAKALADIM"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛᴡɪɴꜱ³ - ꜱᴜɴᴊᴀʏ ✓
Fanfiction"herkes 8 yıldır hoşlanıp sevgiliyken terk edilip oğlunun babasının geldiğini duyunca sakin mi kalıyor yoksa ben mi anormalim cidden tekrar düşün" !!1 ve 2. twins kitabım ile alakası yoktur -ikisine de beklerim¡¡