14

164 13 32
                                    

"jay... sana bir şey göstermem gerek"

kıyafetlerini giydiğini görmem ile yaptığım kahvelerden birini ona vermiştim.

"bir sıkıntı mı var?"

"hayır... belki gelirsin diye bir şey yapmıştım"

jay kaşlarını çatarak bana baktığında onun elini tutup mutfaktan çıkartmıştım. junho için hazırladığım fotoğraf albümünü çıkartmış ve içindeki flashı bulmam ile gülümsemiştim.

"junho'nun albümü mü?"

"bu evet ama öncesinde daha önemli bir şey var"

"sunoo beni korkutuyorsun"

bilgisayarımı alıp jay'in yanına oturduğumda jay merakla bana bakmıştı.

"tamam bakma merakla. sadece izlememiz gereken birkaç şey var. bana zamanını ayırabilir misin?"

"tüm zamanım size sevgilim"

"sevgilim..."

"özledim böyle seslenmeyi, dudaklarını öpmeyi, sana dokunmayı"

sunoo jay'in dudağına bir öpücük kondurup jay sayesinde daha derinleşmeden onu durdurup ayrılmıştı.

"neyse dur unutacağız... başlatıyorum"

jay kafasını salladığında karşısına çıkan 5 yıl önceki bendim.

"şu ann 2018 temmuz ayındayız. evet ayındayız artık iki kişi olduğumuzu öğrendim. bir buçuk aylıkmış tam sen gittiğin zamandan beri. jongguk'un anlattığına göre beni bırakmadın değil mi? beni hala seviyorsun belki de kıymetlimizi de seversin?"

ayağa kalkıp karnımı göstermiştim. "üstüme siyah crop ve altıma da ayarlanabilir pantolon aldım... 9 ay boyunca kıymetlimizin videosunu çekeceğim. evet kıymetlimiz diyorum çünkü bebekler bizi duyarlarmış. bebek için güzel bir takma ad değil mi?"

ilk video bittiğinde jay bana döndüğünde gözleri dolmuştu. ben ise tam tersi hamile halim aklıma geldiği için gülümsemiştim.

boynuma öpücük kondurup "teşekkür ederim" dediğinde "devam etmeyelim mi sence?" demiştim.

benden ayrılıp bilgisayara dönmüştü. birkaç kısa video sonrası tam üç aylık olduğunda çektiğim video vardı.

"evet yine ben. şu an 2018 ağustosun sonlarındayız 3 aylık oldu kıymetlimiz. kalp atışlarını tekrar kaydettim bak ne kadar hızlı atıyor. ona bu sesleri kaydettiğim flashı büyüdüğünde vermek istiyorum ama öncelikle senin dinlemen gerek. neyse nedense artık hep uyuyasım geldiği için ayağa kalkıp karnımı gösterdikten sonra kapayacağım videoyu. biliyorsun bana hep zayıfsın derdin ama bir şeyler yiyince hemen kilo alırdım. kıymetlimiz yüzünden çok yiyorum. hep tteokbokki yemek istiyorum ama baharatlı diye yememeye çalışıyorum. birde bu yüzden çok kilo aldığım için jongsuk öğrendi. amcamız başta sevindi ama şu an sana çok kızgın. seni çağırmak istiyor ama geri dönmeni bekleyeceğim. ona bunu kabullendirsem de her dakika başı bir şeyler aşerdim mi diye sorup duruyor" kıkırdayıp ayağa kalktığımda biraz daha belli olan karnımı göstermiştim.

jay videoyu durdurup "hemen büyümüş" demesiyle "izle daha ne kadar büyüdüğünü gör istersen. son günlerde asla hareket edemiyordum. doğum için zorluyordum sadece" demiş ve kıkırdamıştım. jay ellerini saçlarıma atıp okşamış ve öpücük kondurmuştu.

"evet kıymetlimizin babası. bir oğlumuz oluyor. umarım sana benzer benim gibi tatlı olması da güzel olabilirdi ama yüz hatları en azından çenesi bile seninki gibi olsa çok karizmatik olurdu. senin gibi arada asabi ama çok düşünceli olması da güzel olurdu tabii. bir erkek olduğunu öğrendiğimizde jongsuk sevinçten ağlayacaktı. büyük ihtimalle kız olsaydı da öyle sevinirdik ama eve geldiğimden beri içimde bir boşluk var. seninle bu anı yaşamak isterdim. jongsuk karnıma dokunduğunda junho tekme atıyor biliyor musun? daha hamileliğimin yarısındayım zorlanıyorum ama asla dediklerime karşı tepki vermiyor sadece jongsuk'a tepki veriyor. sen olsaydın kesin sadece ikinize tekme atardı. resmen sizin gibi bir çocuğum olacak dokuz ay ben taşıyor olmama rağmen birde. tamam çok dengesizim kabul ediyorum sana benzesin istiyordum ama ne bileyim. sen yokken bunları tek başıma düşünmek çok zor ve yorucu anlayabiliyorsundur"

ikimiz de bunu gülerek izlerken jay sona doğru yüzünü düşürmüştü. videoyu durdurup "bunu üzülmen için değil. her anımda yanımda olman gerektiği için çektim jay. lütfen bak hatta karnımı göstereceğim ve minik bir sürpriz de olabilir" dediğimde kafasını sallamıştı.

ben karnımı gösterirken karnımı okşamış ardından da "babası oğlun sence sana mı benzeyecek?" dediğim gibi karnımda hissettiğim tekme ile kameraya şokla bakmıştım.

bu halimi görünce jay kıkırdamıştı.

"gerçekten senin kopyan olscak diye çok korkuyorum. kıskançlıktan ölmek istemiyorum"

"emin ol sana daha çok benziyor ve bu benim çok sorun çekeceğimi gösteriyor"

jay'in söylediği ile dudağına yapıştığımda o da karşılık vermeye başlamıştı. alt dudağımı çekiştirerek emmeye başladığında nefessiz kaldığım gibi ondan ayrılmıştım.

"ben artık söyleyecek tek kelime dahi bulamıyorum. her şey için teşekkür ederim"

"bence bunu ben dokuz aylık hamileyken sana sövmem ile kapatırız"

"ne" jay gülerken ben de omuz silkerek diğer videolara bakması için devam etmesini söylemiştim.

"artık dokuz aylık oldu olacak. önceki videolarda söylediğim gibi hala çok zor artık penguen gibi duruyorum. asla yürüyemiyorum doktor hareket etmem gerektiğini söylemese yataktan kalkmam ayaklarımı bile göremiyorum. annem başta beni kabul etmemişti ya dayanamayıp geldi yanıma onunla jongsuk bana bakıyorlar. kıymetlimizin senden olduğunu bilmiyor daha jongsuk da yanımda kalabilmesi için. doğumdan sonra söyleyeceğim umarım geldiğinde yanlarına gideriz. neyse hiç kimseye söylemedim ama sana söyleyeceğim. junho koyacağım ismini. sen hatırlar mısın bilmiyorum ama ilk kez randevuya çıktığımızda kaybolan ve seni çok seven bir çocuk vardı. ismi junhoydu. onun gibi seni sevmesi ve öyle bir durumda bile sana güvendiği için belki de bizim junhomuz da sana böyle bağlı olur"

jay videoyu durdurup beni kucağına aldığında ben boynuna sarılmıştım.

"seni bir daha asla bırakmayacağım"

ᴛᴡɪɴꜱ³ - ꜱᴜɴᴊᴀʏ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin