Nefretin tohumları ekilmişti içimize lakin, nefretimizin filizlenmesine izin vermeyen şey aramızdakı tutkuydu.
"Nefret ettiğin adamın altındasın" ensesindeki saçları daha sert çekiştirdim "Beni ilk öpen sendin, bu konuda kim daha kötü durumda tartış...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Enes Vera ve Meryem (temsili)
Keyifli okumalar 💙
Şu an ne kadar saçma bir ortam olduğunu size anlatamazdım..
Cihan'la Enes yan yana oturmuş Arda'ya ters ters bakıyordu.Arda Ferit'le problemin çözümü hakkında konuşuyor ara sıra bana bakıyordu.
"Seray," yanımda oturan Seray başını bana taraf çevirerek "Efendim" dedi.Gözlerim Enes'in üzerinden gidip gelirken kafamı karıştıran o soruyu neden ona sormadığımı sorguluyordum.Beni nasıl bulmuştu?
"Ee çünkü yerinizi ben söyledim" şaşkınlıkla ağzım açıldığında bu hâlime gülmeye başlamıştı "Sen salak mısın? Neden yaptın böyle bir şeyi?" Seray yerinden kalkıp mutfağa doğru irelediğinde peşinden ben de gitmiştim.
"İlk önce Enes yazdı bana, senin nerde olduğunu sordu ben de söyledim" koluna çimdik attarak diğer tarafa geçtim "İyi halt yedin, geri zekâlı"
"Ah bana şiddet uyguluyorlar!" bir elimle ağzını sıkıca kapatırken "Eğer susmazsan, asıl şiddet nasıl olur yemin ederim bu sefer göstereceğim sana!" dedim baskın sesimle.
Dolaba yaslanan Seray "Çok israr etti, dayanamadım." dediğinde tezgahın üzerindeki pipetlerden bir tanesini ona fırlattım "Bana haber verebilirdin!"
"Aman Meryem, gerçekten neye bu kadar sinirlendin? Bir aydır her gün Enes'lerle beraberiz, orda olması seni neden rahatsız etsin ki?" Buz dolabını açarak kasenin içindeki kırmızı elmalardan iki tane alarak dolabın kapağını kapattı.Elmalardan birini bana attıktan sonra diğer elmayı ıştahla ısırdı.Fakat o an aklına ne gelmiştise, elma elinde ısırık aldığı şekilde donup kaldı.
"Lan! Sen Arda'yla date mi çıkmıştın? Ve ben de Enes'i oraya göndererek gününüzü mahv ettim öyle mi?!" ne saçmalıyordu bu kız Allah aşkına.
"Seray saçmalama" Seray ağzına aldığı ısrığı yutmağa çalışarak "Ben kendimi nasıl afedeceğim? Kırk yılın başı bir kez biriyle görüşmeği kabul etmişsin onuda ben bozmuşum" dedi iç geçirirken.
Mutfakta yankılanan adım sesleri konuşmamızı bölürken, Enes'in geldiğini görmüştük "Ben bir bardak su isteyecektim" Seray dolaptan aldığı su bardağına sürahiden su doldurarak Enes'e uzattı.
"Seray bize bir az müsade eder misin?" Seray ağzını açmaya hazırlanıyorduki ben buna müsade etmeden "Hadi Seray" dedim.
Bize anlamaz gözlerle baksada sorgulmadan mutfaktan çıkmıştı.
