27.BÖLÜM : ÖKÜZ

31 8 4
                                    

Selam arkadaşlar. Bu bölümü full melis'in ağzından yazıyorum çünkü doğa ile kıvanç zaten tatilde biliyorsunuz, buket ve cem de kendi işleriyle meşgül olduğu için melis ve keremi bu bölümde biraz daha ön plana çıkarıcam. Hepinize iyi okumalar.

Shortumu çıkarıp dar bir pantolon giydim. Aynaya baktığım da bunla da fena olmadığımı düşündüm.
Tekrar hızlıca aşağa indiğim de kerem de beni bekliyordu zaten.

Kerem :"Heh bak ne kadar da güzel olmuşsun"

Melis :"Şimdi sen böyle deyince güzel olmadığımı düşünüyorum" -deyip kıkırdadım.

Kerem :"Doğru düşünüyorsun" -deyip güldü ve dış kapıyı açıp önden çıktı.

Aptal çocuk. İlla laf sokucak he

Bende hemen arkasından çıkıp arabanın ön koltuğuna oturdum.
Ben oturur oturmaz arabayı çalıştırdı ve ilk sağdan döndü.

Melis :"Nereye gidiyoruz ki ?"

Kerem :"Kahvaltı etmeye işte" -dediginde gözlerimi devirdim.

Melis :"Yahu tam olarak mekanı soruyorum ben sana"

Kerem :"Gidiyoruz işte görürsün"

Melis :"Aysh tamam" -deyip kollarımı birbirine bağladım ve önüme döndüm.

Gıcık ya. Vallaha gıcık. Başka bir açıklaması olamaz.

Kerem :"Radyoyu açsana"

Elim radyoya gittiğin de saçma saçma şarkılar çıkıyordu. En sonunda bi kanalda durduğum da Hadisenin şarkısı çıktı.

Melis :"Hiiiiiii en sevdiğiiiim"

Ben şarkıyı mırıldanırken kerem de eliyle direksiyonda ritim tutuyordu.

-Şarkı MULTİMEDİA da var-

Ben yol boyunca şarkıyı mırıldanırken kerem de sadece direksiyon da ritim tutmuştu. Yani, baya sıkıcı geçti anlayacağınız.

Bir süre sonra araba durunca geldiğimiz yere baktım.
Bir sürü ağaçların ve tam ortasında da 'Muhteşem Namık Amcanız' yazılı bir tabela var. Namık amca kimse artık baya bir egoluymuş anlaşılan

Kerem :"Öyle dikileceğine gelsene melis"

Melis :"Aysh geliyorum" -peşinden bende içeri girdim.
Mmmm burası harika kokuyor. Lavanta kokusu.

Hemen bir tane masaya geçtik. Örtüleri bile çok güzel ya.

Melis :"Kerem yaaaa burası müthiş gerçekten" -etrafa göz gezdirdim.

Kerem :"Ne yemek istersin ?"

Melis :"Bilmem ki" -menüye göz gezdirdim ve en sevdigim seyi görünce resmen gözlerim parladı.

Melis :"Hiiiiii omlet istiyorum!"

Kerem :"Sakin ol, tamam" -deyip güldü. Bende gülümsedim.

Melis :"Omlet harikadır. Hatta muhteşemdir. Sabah kahvaltılarında harika olur. Yani bence harika olur. Çok seviyorum. Omlet deyince akan sular durur ben-"

Kerem :"Omlet sen nelere kadirsin böyle"

Melis :"Afedersin çok konuştum"

Kerem :"Evet çok konuştun" -kahkaha attı. Ben de güldüm. Aslında sinirlenirdim deee omlet yicem sonuçta benim moral yerinde.

Melis :"Kerem teşekkür ederim"

Kerem :"Ne için ?" -menüden kafasını kaldırıp bana baktı.

Melis :"Beni koruduğun için. Yani, buralara falan getirdiğin için"

Kerem :"Önemi yok" -deyip garsonu çağırdı.

Garson :"Buyrun siparişleri alalım ?"

Melis :"Kahvaltı tabağı olsun ama yanında da omlet olsun. Bir deee çay" -deyip şirince gülümsedim. Adam da gülümseyip kafa salladı.

Kerem :"Aynısından olsun bilader"

Adam kafa sallayıp gittikten sonra kerem bana döndü. Kaşları çatık bir şekilde hemde.

Melis :"Noldu yine ?"

Kerem :"Niye elin adamına şirince gülüyorsun ?"

Melis :"A-aa abartma kerem ya. Naziklik olsun diye şey ettim"

Kerem :"Etme"

Melis :"Ya sana ne oluyor! Sanane benim hayatımdan, güleceğim kisilerden! Niye müdahale ediyorsun hayatıma ?"

Kerem :"Çünkü..doğa seni bana emanet etti"

Melis :"Hah! Tek bahanen bu değil mi ? Doğa emanet etti bıdı bıdı. Doğa sadece başıma bir iş gelmesin diye seni bana emanet etti. Baska birsey veya hayatıma karış diye değil"

Kerem :"Tamam bundan sonra ne halin varsa gör!" -deyip yeni gelen kahvaltı tabağından yemeğe başladı.

Ben ise sadece omleti yedim ve etrafa göz gezdirdim. Bana hiç bakmadı. Ben de ona.
Tamam belki yan gözle baktım ama birazcık. Cidden bak.

Kerem :"Kalkalım" -dediginde tabağındaki herşeyi yemişti. Bende çantamı alıp ayağa kalktım. O da hesabı ödedi.

Kerem önden giderken bende peşinden gidiyordum ama ben taksi durağına gidiyordum.

Kerem :"Nereye ya ?" -diye seslenen kereme döndüm.

Melis :"Eve" -deyip sahte bir şekilde gülümsedim.

Hemen köşede duran taksiye bindim ve camı açtım.

Melis :"Hoşçakal"

Kerem :"Ne halin varsa gör be!"

Taksi ilerlerken demişti bunu. Duymasaydım iyidi ya.

Ama sonuçta karışmaması gerekti. Sonuçta sevgilim değil, abim değil ona ne oluyor ?

Gıcık bu çocuk. Hatta öküz ya. Aynen tam bir öküz.

Taksi ilerlerken tek düşündüğüm acaba şuan ne yapıyor oldu.
Gerçekten ona değer veriyor olabilir miyim ?

Ayshhhh yok canım daha neler!

------------MUTLAKA OKUYUN------------------

Tekrar selam. Size birşey söylemek isterim ki son bölümleri hiç istekli yazmıyorum ve zaten çok kişi okumuyor. Hikaye de resmen boka sarıyor.

Kaldırmayı yani, silmeyi düşünüyorum. Siz ne dersiniz ?
Yorum veya mesaj olarak bana bildirebilirsiniz çünkü cidden eskisi kadar okunmuyor ve vote gelmiyor. Neyse, sizi seviyorum öpüldünüzzzzz.

THE ENDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin