THE END

22. BÖLÜM : -YOR -YORUM -YORUZ

Yatakta uzanmış, kulağımda kulaklık ile 'Halil Sezai - Kafası kendinden bile güzel' dinliyorum.

Kıvanç o sözleri söyledikten sonra birşey dememe izin vermeden dudağımdan öptü ve kendi evine gitti.

Eğer birşey dememi bekleseydi şimdiye kadar barışırdık.

Buket :"Kapıyı açık unutucak kadar ne yaşadın sen ?"

Aniden açılan kapı ile yerimden sıçradım. O sırada da buket konusuyordu.
Kulağımda kulaklık var hayvan.
Nasıl duyabilirim seni.

Kulaklıklarımı çıkarıp göz devirdim.

Doğa :"Nasıl girdin lan sen içeri" -ağzım şaşkınlıktan açılırken buket kahkaha attı.

Buket :"Dış kapı açıktı bebegim"

Doğa :"Demek ki kıvanç giderken açık bırakmıştı"

Buketin monçiçi gibi açılan gözleri beni korkuturken hızlıca yanıma gelip bacağıma vurdu.

Buket :"Anlat"

Şuan'a kadar başımdan geçen hepsini ona anlattım. Verdigi tepkileri keyifle izlerken bir şaşırıyor bir gülüyor bir de A-aaa diyordu.

Buket :"Vay beee. Olm o kadar keremler, semihler gelmiş ve sen bana haber vermiyosun"

Bukete gözlerimi devirirken o ise heyecanlı heyecanlı konuşuyordu.

Buket :"Ay düşünsene şimdi kıvanç tekrar geliyo dudaklarına yapışıyo..."

Zaten gerisini dinlemedim. O kadar çok saçmaladı ki valla sıkıldım ha.

Doğa :"AY YETER SUS!"

Buket :"Aman tamam beee" deyip tekrar yatağa oturdum.

Doğa :"Biliyor musun ? Enesden sonra ona gercekten güvenmiştim. Alnımda beni aldatın diye yazı mı var bilmiyorum ama ben bıktım.
Gerçekten bak. Hep aldatılmaktan sıkıldım. Hele de güvendigim insan..."

Hıçkırıklarımın arasında konuşamıyordum. Buket ise bana sarılıp 'Şşş' diye sırtımı ovuşturuyordu.

Buket :"Biliyor musun ? Hadi senin şu Teomanın şarkısını söylediğin yere gidelim. Eğleniriz biraz. Rahatlarsın"

Kafa salladığımda buket dolabımdan sade birseyler çıkardı.
Ben ise elimi yüzümü yıkadım. Sonra onun çıkardığı kıyafetleri giydim.

Buket :"Ben melis ve cansuyu arıyorum o zaman ?"

Doğa :"Peki"

Buket içeriye giderken bende saçlarımı düzelttim.

Aşağıya indigimde buket hadi diyerek beni dışarı çıkarıp arabaya bindirdi.

Doğa :"Cansu ve Melisle orada mı buluscaz ?"

Buket hı hı deyip beni geçiştirdiginde ne oldugunu anlamaya çalıştım.

Hızlı bir sekilde oraya geldigimiz de buket beni beklemeden arabadan indi ve içeriye gitti.

Ben ise arkasından yavaşça yürüyerek girdim.
Buket bana gel işareti yaparken kalabalığı sıyırıp yanına geldim.

Buket :"Oraya çık -sahneyi gösteriyor- ve göster kendini hadi bebegim" -diyerek beni sahneye itledi. O anda alkış sesi koptu ve ben artık sahnedeydim.

Yavaşça tabureye oturdum.
Mikrofonu dudak hizama getirip tek ayağımı taburenin bacağına koydum.

Tek elimle önüme gelen saçlarımı arkaya attım ve sabahtan beri dinledigim sarkıyı söylemeye başladım gözlerimi kapayarak.

Doğa :" Kalbi aşk geçirmez
Yarası zırhıdıır
Gülüşünde birşey var
Hep içime dokunur
Bir derdi var
Her halinden belli
Anlatmıyor
Anlatsa kurtulur

Kalbi aşk geçirmez
Yarası zırhıdır
Gülüşünde birşey var
Hep içime dokunur
Bir erdi var
Her halinden belli
Anlatmıyir
Anlatsa kurtulur
Aaaaa
Aaaaahyyyy
Ayhhhh
Kafası kendinden bile güzel bu gece
İçmiş içmiş salınırrr
Ruhunu yakan birseyler icinde
Öyle bakmayın kırılır ...."

Şarkıyı tamamladığımda gözümden yaş akıyordu.
Herkes orada alkışlarken ben ruhsuz bir sekilde sahneden inip koltuklarda oturan buketin yanına gittim.

Doğa :"Melis ve cansu nerede ?"

Buket :"gelirler simdi. Ben bi lavaboya gidiyorum"

Buket kalkıp gittiginde kafamı geriye yasladım ve gözlerimi kapattım.
Yanıma birinin oturdugunu farkettigimde bukettir diye düşündüm.
Gözlerimi açmadan konuştum.

Doğa :"Ne çabuk gelip gittin"

Kıvanç :"Çabuk gitmedim ama erken geldim"

Gözlerimi açtığım yanımda kıvanç vardı.
Şaşkınlıktan gözlerim monçiçi gibi olurken kıvanç ise bu hareketime güldü.

Çok güzel gülüyordu orospu çocuğu.

Kıvanç :"Sana ne kadar çok özür dilesem de fayda olmayacak biliyorum ama bilinçsizdim doğa. Yoksa böyle birsey yapar mıydım sence ? Seni seviyorum. Hemde çok seviyorum. Keşke yapmasaydım ama dedigim gibi bilinçsizdim. O kız falan umrumda değil. Sen benimsin. Ben seninim.
Bu kadar net. Tamam mı ?"

Kıvanç'ın dediklerine gülümseyip aniden dudaklarına yapıştım.
Bunu beklemiyor olucak ki ilk başta karşılık vermedi.
Ellerimi saçlarına koyarken o da belime yerleştirdi.

Tam öpüşümüz derinleşmişken buketi sesini duydum.

Buket :"Woww woww haram" -deyip koşarak kapıdan çıktı.

Birbirimizden dudaklarımızı ayırdığımız da birbirimize güldük.
Şuan bir cafede olup olmamamız umrumuzda degildi.

Beni seviyor.
Onu seviyorum.
Birbirimizi seviyoruz.