~ Ho. Ho. Ho. Merhaba canımcımcımlar. Yeni profil fotografımı gördünüz mü ? Bence çok müttiş oldu -aslında müthiş ama ben müttiş diyorum. Türkçe özürlüsü değilim yani gençler- Yeni bir bölüm ile karşınızdayım. Taaa taaa taaa taaammmm, begenerek okursunuz insallah. Ha bu arada vote'lerinizi eksik etmeyin kurban olduklarım -babanne is mod:on- Ho. Ho. Ho ~
1 Hafta Sonra ;
Tekrar elime bir peçete alıp burnumu sildim. Tekrar tekrar ve tekrar izleyip de sıkılmadığım ve tekrar tekrar izlesem de hep ağladığım bir film izliyorum.
'The Notebook'
Hayır yani kızım madem adamı bırakıp gittin, tekrar dönüp niye ben seni seviyom diyon ? Bırak bi adam hayatını yaşasın ya.
Mantıgını siktigim ya.Ben filme laf söylerken kapı çaldı.
Açmak istemedigim için yanımdaki iki yastıkla kulaklarımı kapadım. Fakat zil ısrarla çalıyordu.
Ahhhhh diye bağırıp yastıkları köşeye attım ve depar atarak kapıyı açmaya gittim.Doğa :"Ne var ?"
Emir :"Woww yavaş ol Batman!"
Emir'in dedigine göz devirip güldüm.
THİS İS BATMAN!
Emir :"Eee bu hal ne ? Resmen %100 türk kızısın. Ağlamaktan gözler şiş. Pijamalarda tamam. Kesin televizyonda acıklı bir film vardır. Ha cipsleri ve yastıkları da unutmayalım" deyip gülümsedi.
Ben dediklerini ,nerden biliyor acaba diye düsünürken cevabımı bile beklemeden içeri gitti.
Emir :"Hah! Tam da tahmin ettigim gibi"
Salondan bana bağıran emirin yanına gitmek için kapıyı kaparken kıvancı gördüm. 1 hafta sonra ikinci kez gördüm onu. İlk gördügümde benden özür diledi. Digeri de simdi.
Saç şeklini mi değiştirmiş o ?
Kıvanç kapıdan cıktıgı zaman beni gördü. Şuan resmen liseli aşıklar gibi birbirimize bakıyoruz.
Emir :"Ee ama nerdesin bi kapıyı kapatcan hadi be kızım" diye yanıma gelen emire baktım. Sonra da kıvanca. Kaşlarını çatmış, bir emire bir bana bakıyordu. Ne kadar çok ona koşup sarılmak sonra da o bal dudaklarını öpmek istesem de emirle içeri gitmek zorunda kaldım.
Doğa :"Geldim be geldim"
Kapıyı kapatıp emirle salona gidip filmi başa sarıp beraber izlemeye başladık. Kıvancı öyle bırakmak hiç içime sinmemişti ama yaptıgının bedelini ödemeliydi. Ondan uzak durmalıydım.
*
Yeminle, asla emirle film izlemem bir daha.
Çocuk rahat rahat ağlatmadı beni ya. Resmen, bu o kız mı ? ee şimdi gitti mi bu ? Bu nasıl baba ?
Zaten 1 gramlık beynim vardı onu da sömürdü beyefendi. Şuan da mutfaktakilerini sömürüyor yetmedi beynim diye.
Emir :"Lan doğa! Hiç yemeğin yok lan senin"
Yerimden kalkıp mutfağa, onun yanına gittim. Buzdolabını açıp içine baktım. Harbi lan. Hiçbişi yok.
Doğa :"Alışverişe mi gitsek ?"
Emir düşünür gibi yaptığında gözlerimi devirdim. Sonuçta yemek deyince akan sular duruyordu onun için. O yüzden düşünmesi çok saçma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE END
Novela JuvenilDoğa ve Kıvanç. Birbirlerine deli gibi aşıklar. Ölüm bile birbirlerini sevmelerine engel değil. Hayattaki tek amaçları, birlikte mutlu olmak olan bu çift'in ne maceralar yaşıyacak olması merak uyandırıcı. Ha tabi, ay ben okumak istemem, banel bu h...