Siyah kalem etegimi biraz düzelttikten sonra hazırım diyerek kapıda beni bekliyen kıvancın yanına dogru gittim.
Bana gülümseyerek baktı.Kıvanç : "Yine harika görünüyosun"
Doğa : "Biliyorum"
Kıvanç : "Bakıyorumda bugün egon ve ben gezicem he ?"
Tiz bi kahkaha atıp arabaya dogru ilerlemeye başladık. Aile yemegine gidersek ne giyebilirim ve ailesi hakkında bilgi alıcaktım.
Ha bu arada Regl falan bitti yani. Yoksa asla kalem etek giyemezdim.Arabaya binip büyük bir AVM'ye geldik. Otoparka park ettikten sonra kıvanç gelip elimi tuttu kendi eline kenetledi. Allahıım ölüyom
Doğa : "Sevgili rolü yapmak zorunda degiliz"
Kıvanç : "Eğer otoparkın girisinde ki erkeklerin sana nasıl baktıgını görseydin emin ol sen tutardın elimi"
Aaa kıskandı mı acaba ? Yok be saçmalama doğa. Sadece erkeklerden koruyo o kadar yani, abartma.
Kıvanç : "İlk hangi mağazaya giricez ?"
Doğa : "Şundan başlayalım" deyip magazaya girdik.
Ben kendim icin rahat seyler ararken kıvanç bey elinde sade, biraz sırt dekoltesi olan siyah bir elbise getirmişti.
Kıvanç : "Bunu denemeni istiyorum"Kafa salladım ve elbiseyi alıp kabine gittim.
*
Ben hala kabinde üzerimdeki elbiseyi incelerken kapı tıklandı.Kıvanç : "Öldün mü acaba ?"
Doğa : "Bu elbise hic guzel olmadı"
Kıvanç : "Kabinden cıkta bende göreyim"
Doğa : "Olmaz insanların bu halimle beni görmesini istemiyorum"
Kıvanç yine kapıya vurunca açtım ama açtıgım gibi kıvanç iceri girip kapıyı kapadı. Suan cok yakındık demeyi isterdim ama kabin büyüktü. Yani en az 4 kisi sıgarız burda.
Kıvanç : "Cok güzel olmussun"
Doğa : "Salak mısın ya ?! Tipime bak kusucam simdi"
Kıvanç : "Abartma lan guzel olmus alalım hadi"
Doğa : "Hayatta almam ben bu elbiseyi"
Kıvanç : "Ama-"
O sırada kapı tıklandı ve kadın sesi duyuldu.
X : "Hanımefendi iyi misiniz acaba ?"
Doğa : "Ah sey evet iyiyim de noldu"
X : "Kabin de erkek sesi geldi de merak ettik"
Sıctık.
Doğa : "Telefonla konusuyordum da hoporlere aldım ondan yani ehehe"
X : "Ah pardon rahatsiz ettim üzgünüm" deyip gitti. Kıvanç bana bakarken nasıl cıkcagını düsündüm onun..
Doğa : "Sen kenara cekil de ben bi bakayım dısarda bayan var mı diye"
Kıvanç : "Salak, burada hep ayna var gözüküyorum"
Doğa : "O kadar da farketmezler bekle bi" deyip yavasca kapıyı açtım.
Görünürde kimse yoktu. O yuzden kıvancı kolundan tuttugum gibi dısarı attım ve kapıyı kilitledim.
Kıvanç : "Yakamdan tutup atsaydın ? Daha mantıklı olurdu bence" dedi sinirle soluyarak.
Ben ise onu hic takmayıp kendi kıyafetlerimi giydim ve saçımı düzelttim.Kabinin kapısını açınca kıvanç az kalsın yere düşüyodu çünkü kapıya yaslanmış aptal.
Doğa : "Ahahahaha ya ne malsın ya ahaha"
Kıvanç : "Ölürsem, senin yüzünden ölcem. Kes gülmeyi de yürü kadınlar bana bakıyo"
Kıvanç böyle diyince kafamı hızla karşı yöne çevirdim. Cidden yicek gibi bakıyolar lan. Benim o pis yaratıklar sizi -_-
Elimde ki çantayı diğer elime verip hızlıca kıvancın elini, kendi elime kenetledim.
Kıvanç : "Sevgili rolü yapmak zorunda değiliz"
Doğa : "Şurada ki kadınların sana nasıl baktığını görseydin emin ol sen tutardın elimi"
Kıvanç : "Ah senin şu replik çalman! Hiç hoş değil doğacım"
Doğa : "Sana hoş mu diye sormadım kıvanç :) Hadi şurada ki cafeye gidip oturalım da ailenle ilgili şeyleri anlat"
*
Garson : "Ne alırdınız efendim ?"
Doğa : "Ben, Buzlu White Chocolate Mocha alıyım"
Garson : "Siz beyefendi ?"
Kıvanç : "Mmm..sey...Aynısından olsun"
Garson kafa sallayıp gittiğinde ellerimi masada birleştirip kıvanca baktım.
Doğa : "Anlat bakalım. İlk olarak Annen ve Babanın isimleri falan diye başla"
Kıvanç telefonunu masaya koyarken bende not defterimi çıkardım. Bana mal mısın der gibi baksa da omuz silkip not tutmaya hazır hale geldim.
Kıvanç : "Canım iyi misin sen ? Ateşin falan yok değil mi ? Not mu tutucaksın ?"
Doğa : "Dalga geçme. Sen anlattıktan sonra unuturum ben o yüzden yani"
Kıvanç : "İyi o zaman başlıyorum. -Kafa salladım ve yazmaya hazır hale geldim- Annemin adı Aynur Akgül. 40 yaşında ve en sevdiği yiyecek ise çikolatalı kek. Babamın Adı Asım Akgül. 45 yaşında ve yaprak sarmasına bayılır............"
Doğa : "Yavas yavas söyle yazamıyorum" dedigimde kıvanç gözlerini devirdi ve anlatmaya devam etti.
O anlattıkça ben yazıyordum. İçecekler geldiğin de ise biraz dinlendim ve sonra devam ettim.
*
Kıvanç : "Artık sıkıldım doğa. Çık hadi kabinden"
Doğa : "Aman be geldim işte al"
Yine başka bir mağazaya girmiştik ve bu sefer siyah ama çok şık bir elise seçtik. Kabinden çıktığımda kıvancın elinde çanta ve ayakkabı gördüm. -MULTİMEDİA DOĞANIN ALDIKLARI VAR-
Kıvanç : "Harika olmuş. Bu elimdekilerle uyar diye düşündüm" deyip göz kırptı.
Doğa : "Evet. Harika olur. Neyse ben üstümü değiştireyim bunları alıp çıkalım artık yoruldum"
Kıvanç : "Tamam bebeğim"
Bebeğim diyen ağzına kurban senin dicektim ama diyemedim. Gülümseyip kabine girdim ve üstümü değiştirdim.
*
Kıyafetleri aldıktan sonra -Tabiki de kıvanç ödedi- otoparka gelip arabaya bindik. Bugün cidden çok yoruldum ya. Bari ortam sessizken kafa dinliyim dedim ama kıvanç bey bırakmadı.
Kıvanç : "Yarın akşam saat 8 gibi seni almaya gelicem beraber gideriz annemlere tamam mı ?"
Doğa : "Erken değil mi ?"
Kıvanç : "2 gündür oyalıyorum zaten kadını. Hem bilgileride aldın kıyafetler de tamam. O yüzden yarın akşam saat 8 de görüşürüz"
Araba durunca eve geldiğimizi anladım. Kıvanca dönüp yanaklarından öptüm ve görüşürüz diyerek ve torbaları da alarak kendi evime doğru yürüdüm.
Unutma doğa, saat 8'de...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE END
Teen FictionDoğa ve Kıvanç. Birbirlerine deli gibi aşıklar. Ölüm bile birbirlerini sevmelerine engel değil. Hayattaki tek amaçları, birlikte mutlu olmak olan bu çift'in ne maceralar yaşıyacak olması merak uyandırıcı. Ha tabi, ay ben okumak istemem, banel bu h...