love u | Song Kang

0.1

                      iyi okumalar🧡

-Bay Kang!Bay Kang!Lütfen durur musunuz?Bakın ilaçlarınızı içmezseniz durumunuz daha kötü olacak dedim koridorda koşan Bay Kang'ın peşinden.

Üzerinde hastane kıyafeti vardı,odasında ilaçlarını hazırlarken bir anda yataktan kalkıp koşarak odadan çıkmıştı.Koridordaki kapıları tek tek açarak içeri bakıp kapıları tekrar kapatıyordu.Onu kolundan tutarak durdurmuştum.Sinirli bir şekilde yüzüme bakarak kolunu sertçe çekti ve koşmaya devam etti.Bende peşinden koşuyorken koridordaki insanlar ise bize izliyordu."Yani anlıyorsunuz kaçmaya çalıştığını birinizde tutsa ya adamı"diye kendi kendime söylenirken Bay Kang acil çıkış kapısından içeriye girerek uzun,beyaz koridorda koşmaya başladı.

Bu koridorda iki kapı vardı.Biri az önce Bay Kang'ın girdiği hastane koridoruna açılan,diğeri ise bahçeye açılan bir acil çıkış kapısıydı.Bay Kang acil çıkış kapısına ulaşmıştı ama tam açtığı anda güvenlikler Bay Kang'ın önüne çıktılar.Bay Kang ani bir şekilde geri koşmaya başladı ama benim arkamdan gelen güvenlikler de diğer tarafı kapattığında Bay Kang kaçacak yeri olmadığını anlayarak ellerini"pes ediyorum"dercesine havaya kaldırdı ve onu kolundan tutan güvenlikler hastanenin içine doğru yürüyerek onu odasına götürdüler.

Bende peşlerinden odaya girdiğimde,Bay Kang bir anda yataktan kalkıp koşarak odadan çıktığı için o an ki panikle elimden düşen iğneyi ve ilaç kutusunu yerden alarak pansuman arabasının çekmecelerinden birine attım.Bay Kang her fırsat bulduğunda kaçmaya çalışıyordu ama kaçamıyordu.Burası geldiği 5.hastaneydi ve eğer buradan da kaçarsa sonu nerede biterdi merak ediyordum.Biz kovalamaktan yorulurken o kaçmaktan yorulmuyordu.Güvenlikler Bay Kang'ın bileğine kelepçe takarak onu yatağa kelepçelediler ve odadan çıktılar.Odada başbaşa kaldığımızda sonunda ağzımı aralayarak konuşmaya başladım.

-Bay Kang cidden yorulmadınız mı?Nolur ilaçlarınızı düzenli alıp tedavi olsanız?
Dikkatli bakışları koluna yeniden taktığım serumdaydı.Damar yoluna iğneyi batırdığımda canı acıyacak mı diye yüzüne bakmıştım ama yüzünde mimik oynamamıştı.
-İsterseniz biraz dinlenin.Yarım saat sonra yemek servisiniz gelecek dedim iğneyi çıkardığım paketi elimde buruşturup çöpe atarken.O ise hala koluna taktığım serumu izliyordu.Elimi gözünün önüne getirerek aşağı yukarı salladım.Dalmış olmalıydı ki kafasını hızla sağa sola sallayıp bakışlarını pencereden dışarıya çevirdi.
-İyi günler Bay Kang.Yemeğinizi yedikten sonra tekrar gelicem diyerek odanın kapısını araladım ve tam çıkmak üzereyken yerimde durup ona doğru döndüm.
-Yemeği yediğinizi görmek istiyorum.Lütfen dolu tabağı geri göndermeyin diyerek pansuman arabasıyla birlikte odadan çıktım.

...

Serumu bittiğinde iğneyi çıkardım ve onu da çöpe atarak Bay Kang'ın yanındaki boş sandalyeye oturdum.Pencereden dışarıyı izliyordu.
-Yıldızlar ne güzel öyle değil mi Bay Kang?
Gerçekten çok güzel gözüküyorlardı.
Başımı Bay Kang'a çevirdim,uykusu gelmiş olmalıydı ki esniyordu.
-Uykunuz gelmiş olmalı yatağınıza yatıp uyumak ister misiniz?
Cevap vermesini beklemiyordum zaten ama bir tepki bile vermemişti.Başımı tekrar pencereye çevirdim ve tam o an bir yıldız kaydı.
-Aa Bay Kang bakın yıldız kaydı hadi bir dilek tutun dedim neşeli bir sesle.Kafamı ona doğru çevirdim.Gözleri kapalıydı ve başı sol omzuna düşmüştü.Omzuna dokunarak onu uyandırdım ve yatağına geçmesini burada rahat edemeyeceğini söyledim.Bir süre boş boş yüzüme baktıktan sonra yarı uyanık bir şekilde yatağına doğru ilerledi.

Yatağa yattıktan sonra pikeyi göğsünün altına kadar çekti.Bende bu esnada pencerenin önündeki sandalyeleri yerine koyuyordum.Yanına gittiğimde tamamen uykuya daldığını görerek gülümsedim.Her ne kadar soğuk birisi olsa da,benimle konuşmasa da ben Bay Kang'ı çok seviyordum.Bakıcısı olduğum için de çok mutluydum.Ama bazen fazla konuştuğum için bana ters bir bakış atıp geri önüne dönüyordu.Ben de özür dileyerek sessizliğe bürünüyordum.
-İyi geceler Bay Kang diye fısıldayarak pikeyi biraz daha onun üzerine örttüm ve pansuman arabasını alarak odadan çıktım.