Herkes eve gelmiş ve biraz dinlendikten sonra bir sepet hazırladılar, saat 21:48'e gelirken evden çıktılar .
Hoseok deniz kenarına arabayı park etti.
Jimin ve jungkook bezi sererken namjoon sepeti çıkarttı, jin ve taehyung şarkıları ayarlıyorlardı, yoongi göz devirip "şarkı olması şartmı" dediğinde hoseok kolunu yoongi'nin omzuna tarak "bırakta istediklerini yapsınlar" dediğinde yoongi omuz silkti.
Jungkook yoongi'nin önünde durarak "abii jimin-shi beni suya götürmüyor" diyerek dudaklarını büzüp, iri gözlerini kırpıştırdığında yoongi eğilerek "jungkook deniz şimdi soğuktur ayrıca hava karanlık, birdaha geldiğimizde girersin, tamam mı" dediğinde jungkook kafa sallayarak onayladı.
Jungkook hoseok'a bakarak "hoseok hyung birdaha gelirmiyiz" dediğinde hoseok jungkook'u kucağına alarak "geliriz tabi, sana yüzmeyide öğretiriz" dediğinde jungkook "evet, yüzme öğrenmek istiyorum, balıklar gibi yüzücem" dediğinde gülmüşlerdi.
Jimin "jungkook muzlu süt buldum" dediğinde jungkook sevindiğinde hoseok jungkook'u yere indirdi, jungkook jimin'e doğru koşarak "hani nerede" dediğinde jimin elindeki kutuyu gösterdi.
Jungkook elini uzattığında jimin elini havaya kaldırarak "sihirli kelime ne jungkook-shii~" dediğinde jungkook "mochi, lütfeen" dediğinde jimin sütü jungkook'a verdi, jungkook sütü iştahla içerken jimin gülerek izliyordu.
Herkes oturmuş sohbet ederken taehyung telefona bakarak "şey sevgilimde gelse olurmu? " dediğinde hoseok "konuştunuzmu" dediğinde taehyung "evet oda beni seviyormuş, gelebilirmii" dediğinde jin "gelsin" dediğinde taehyung mesaj atarak gülümsedi, diğerleride ona bakarak gülüyordu.
Şimdi ise taehyung'un sevgilisi gelmiş, , hoseok ile tanışmıştı.
Jimin jungkook ile oynuyor, namjoon jin'in saçları ile oynarken telefona bakarak gülüyor,taehyung ve sevgiliside uzanmış yıdızlara bakarak konuşuyordu, hoseok ve yoongi'de konuşuyordu, yoongi diğerlerine baktığında yüzü düştü, oda hoseok ile diğerleri gibi sarılıp gülmek istiyordu ama ilişlikerini diğerlerine açıklamamışlardı ve aralarında mesafe olması canını sıkıyordu , hoseok ile aralarında 7 yaş vardı ve bu bir sorun olmamalıydı.
Hoseok yüzü düşen yoongi'yi gördüğünde onunda suratı asıldı, ilişkilerini açıklamak hoseok için sorun olmasada diğerleri'nin tepkisinden ve yoongi'ye olan tutumlarının değişmesinden korkuyordu, konu asla kendisi değildi, başkalarının düşüncesi değildi ama yoongi her ne kadar kaldırabileceğini söylesede kardeşleri olarak gördüğü insanlar onu yaş farkı dolayısı ile dışlarsa kaldıramaya bilirdi.
Hoseok yoongi'nin duyabileceği kadar sesini çıkartarak "özür dilerim" diye ayağa kalktığında yoongi anlamzca ayağa kalkmış hoseok'a baktı ve kaşlarını çatarak oda kalkıp "ne için özür diliyorsun hoseok" dedi, neyse ki herkes kendi dünyasındaydı da onları takmıyorlardı bile.
Hoseok kayalıklara doğru yürüdüğünde yoongi'de peşinden gitti, ikili durduğunda yoongi yeniden "neden özür diledin hoseok " diye sorduğunda hoseok dolu gözlerini saklmak için kafasını eğerek "kendime güvenmediğim için, seni üzdüğüm için, belki ben senin için yanlış kararım yoongi, seni üzmeye hakkım yok"dediğinde bir göz yaşı kumlara düşmüştü.
Yoongi hoseok'a yaklaşarak ellerini hoseok'un yanaklarına koyup yüzünü kaldırdı, hoseok gözlerini kapattığında kristal yaşlar düşmüştü, yoongi göz yaşlarını silerek " özür dilenecek birşey yok hoseok, tamammı, sen benim için tek ve doğru kararsın, sakın böyle düşünme, beni üzen tek şey böyle ağlaman, benim yüzümden ağlaman beni çok üzüyor hoseok, sen hep gülmelisin, benim aşk bataryam böyle üzgün olmamalı" diyerek ıslak gözleri öptü.
Hoseok yoongi'nin beline kollarını sararak kendisine çekti, yoongi'de kollarını hoseok'un boynuna doladığında hoseok gözlerini açtı ve içine yıldızları sığdırmış siyah kürelere baktı ve yavaşça eğilerek dudaklarını ince dudaklara bastırdı.
Yoongi gözlerini kapatarak öpücüğe karşılık verdi ve kollarını daha çok sıklaştırdı, ikili dünyadan soyutlanmış bir şekilde öpüşürken yanlarına gelen jin'i duymamışlardı.
Jin şaşkınca ikiliye bakıyordu, yoongi dudaklarını ayırdığında jin "afedersiniz de pastayı ne zaman yiyicez ben açım" diye araya girdiğinde ikili korkarak ayrıldı ve jin'e baktılar, jin kaşlarını çatarak "ne hayalet görmüş gibi bakıyonuz be, açım ben pastayı ne zaman yicez" diye çemkirdi.
Hoseok kekelerken yoongi "git hadi birazdan geliriz" dediğinde jin "tamam daha fazla yiyişmeyin, daha sonra konuşucaaz" diyerek kaşlarını indirip kaldırdı ve gülerek diğerlerinin yanına gitti.
Yoongi kızarmış hoseok'a bakarak "hoseok iyimisin" dedi gülememek için kendini sıkaraken, hoseok "e-evet bir an şey oldu şey" dediğinde yoongi gülerek "tamam hadi gidelim" diyerek hoseok'u çekiştirdi.
Namjoon pastadaki mumları ekstra bir özen ile yakıyordu ve arkasında durmuş taehyung tedirginlikle bekliyordu, namjoon mumları yakmayı bitirdi, jungkook pastaya bakarken jin'in de jungkook'dan bir farkı yoktu.
Jimin pastayı yoongi'nin önüne getirdi, diğerleri dilek tutması için uyardığında yoongi 'ailem hiç dağılmasın' diye aklından geçirdi ve mumları üfledi.
Herkes alkışlarken seo joon bıçağı uzattı, yoongi küçük bir kesik attı , jin bıçağı aldı, jimin'de pastayı getirdikleri masanın üstüne bıraktı, jin pastayı kesip tabağa koyuyor taehyung dağıtıyordu, namjoon kolaları doldurup dağıtıyor, jimin jungkook'u kontrol ediyor, seo joon fazlalıkları kaldırıyor du, herkes oturmuş pastasını yerken jin ikiliyi göz hapsine almıştı.
Sonunda saat gece yarısını geçerken, eşyaşarı kaldırıp çöpleri attılar , önce seo joon'u evlerine bıraktılar daha sonra kendi evlerine gelerek odalarına dağıldılar.