Herkes akşamdan eşyalarını hazırladılar ve saat 12:00 ' da evden çıktılar, hoseok herkesin eşyalarını kontrol etti ve arabayı çalıştırarak evden uzaklaştılar.
Hoseok arabada 'Nightcor - Hometwn smile' şarkısı çalarken herkes eşlik ederek garip hareketler yapıyor ve eğleniyorlardı, yoongi şarkı boyunca hoseok'a bakarak gülümseyerek izliyordu.
Kırmızı ışık yanınca hoseok arkada oturanları kontrol etti ve yoongi'ye bakarak gülümsedi, şarkı bitince yeşil ışık yanmıştı , hoseok şerit değiştirdi ve dönemeçten döndü, şarkı değiştiğinde hareketleride değişen çocuklar ile yolculuk dahada eğlenceliydi ve hoseok en son ne zaman böyle eğlenerek bir yere gittiğini hatırlamıyordu.
Sonunda deniz'e geldiklerinde kimsenin olmadığı sessiz ve sakin bir köşede eşyalarını yerleştirdiler.
Jungkook altına mavi üstünde beyaz tavşanlar olan deniz şortu ile taehyung'un peşinden deniz'e girmek için koşturuyordu, jin şişme kollukları jungkook'un koluna taktı ve namjoon ile beraber üstlerini değiştirerek denize girdiler.
Jimin kenarıda oturmuş midesini dolduruyordu, heyecandan doğru dürüst kahvaltı bile yapamamıştı, taehyun'da denize girmiş ve jungkook'u omuzlarına alarak eğleniyorlardı.
Yoongi yüzüne güneş kremi sürüyordu, beyaz teninin yanmasından nefret ediyordu ve iyiki yanına deniz için uygun olan uzun kollu mayolardan almıştı.
Hoseok deniz şortunu giydi ve denize girmek için üstündeki t-shirt'ü çıkarttığında yoongi hoseok'un esmer tenin güneşte dahada mükemmel görüntüsüne yutkunarak baktı .
Hoseok yoongi'nin karşısında durarak "gel yüzelim" dediğinde yoongi kafa sallayarak kalktı ve hosek ile denize girdi.
Jimin geride kalan tek kişi olduğu için sandalyeleri yan yana koydu, bir kaç yastık üstüne koydu ve üstlerine oturarak vicuduna güneş keremi sürüp gözlerini kapattı ve uyumaya başladı, şuan deniz yerine uyumak daha cazip gelmişti.
Sonunda herkes denizden çıktığında ilk kurulandılar daha sonra oturdular, jungkook uyuyan jimin'in yanına giderek topladığı minik taşları tek tek üstüne dizdi ve gülerek uzaklaştı.
Hoseok jungkook'un üstünü değiştirmesini bekledi ve sandalyeye oturttu, masanın üstüne jin'ile yaptığı salata, kanat, bir kaç sos ve getirdiği içecekleri koydu.
Biraz jimin için ayırdıktan sonra yemeye başladılar, jungkook yorulduğu için esnediğinde yoongi jungkook'u arabaya götürüp yer yaptı, jungkook uzanarak gözlerini kapattığında yoongi geri yerine oturdu.
Herkes kendi halindeyken yoongi hoseok'un göğsüne sindi ve telefon ile biraz oyalandılar, diğerleri onlara anlamzca bakınca jin kaşlarını oynatarak güldü, diğerleri bu sefer jin'e iaşkınca bakarken jin gülerek kafa salladı.
Yoongi kaşlarını çatarak bir jin'in hareketlerine birde diğerlerine baktı, sonunda onunla buluşan gözler gülerek bakıyorlardı, yoongi göz devirerek yeniden telefona döndü.
Kardeşleri bazen ona hayatı sorgulatmıyor değildi, hoseok eğilerek burnunu sarı saçlara gömdü ve öptü, yoongi gülerek kafasını kaldırdı, herkes onları izlerken namjoon elindeki fındıkları diğerlerine dağıtarak izliyordu.
Hoseok yoongi'nin anlını öptüğünde yoongi gülerek telefona döndü, jin "düşük bütçeli BL dizisi resmen, ama sarıyor " dediğinde diğerleri gülmüştü.
Jimin uyanarak etrafa baktı, dikeldiğinde kucağına bir kaç taş düşmüştü, jimin üstüne bakınca göğüsünde kalp şeklinde dizilmiş minik taşlar görmüştü, sinirle o taşları döktüğünde yanmış teninin üstünde kalp şekli bem beyaz parlıyordu resmen.
Jimin diğerlerine bakınca kendi işlerinde olduklarını gördü ve yerinden kalkrak yanlarına gitti.
Namjoon jimin'e baktığında göğüsünün üstünde kalp şeklinin parladığını gördü ve gülerek "jimin bu kalp şeklide ne" dediğinde jimin "bilmiyorum bende size sormaya geldim, kim bu renkli küçük taşları üstüme koydu, hemde kalp şeklinde" dediğinde taehyung "aa jungkook toplamıştı o taşları, belki o yapmıştır" dediğinde jimin derin bir nefes vererek kafa salladı ve taşları kenarı koydu, daha sonra küçük şeytanın cezasını vericekti.