Herkes eve yorgun döndüğünde jungkook uyanmış ve mutfağa giderek su doldurup içmişti, jimin'de mutfağa girdiğinde jungkook'un önüne geçerek "bak sen şu küçük velete, yaptığını ödiyeceksin" dediğinde jungkook "ne yaptım ki, anlamadım jimin-shi" diyerek iri gözlerini kırpıştırdı.
Jimin göğsünü açarak "bak bakalım ne yapmışsın " dediğinde jungkook "aaa benmi yapmışım onları hiçte haberim yok" diyerek omuz silkti ve odasına koşturdu.
Jimin'de arkadasından koşarak yakaladı ve gıdıklamaya başladı, saat gece 04:46 ya geliyordu ve jimin jungkook'u fazla ses çıkartmaması için uyardı ve geri mutfağa gittiler.
Jimin bir kase çilek ve muz çıkarttı ve çilekleri bir kaba alarak yıkadı, meyveleri tepsiye koydu ve kremşantiyi'de alarak odaların çıktılar.
Jungkook parlak gözlerle meyvelere bakarken jimin çileğin üstüne kremşanti sıkarak jungkook'a uzattı.
Jungkook iştahla çileği yerken jimin'in bir anda kalp atışları hızlanmıştı, jimin kaşlarını çatarak meyve tabağına döndü, ne olmuştuda birden kalbi hızlanmıştı, kafaya takmayarak muz'u soydu ve kremşanti sıkarak yedi.
İkili muz ve çileği bitirerek mutfağa indiler ve çöpleri atıp tabakları yıkayıp yerleştidiler , meyve suyu alarak geri odaya çıkıp çizgi film açıp izlemeye başladılar.
Saate baktıklarında 06:28'e geldiğini görünce telefonu kapatarak yatağa yerleşip sarılarak gözlerini kapattılar, jimin yeniden kalp atışlarının hızlandığını hissettiğinde takmamaya karar verdi ve uyumaya odaklandı.
Namjoon uyanarak saate baktığında 13:13 olduğunu gördü ve jin'i dürttü, jin mırıldanarak diğer tarafa döndüğünde namjoon jin'e sarılarak saçlarını öptü "bebeğim kalk hadi saat öğle bir olmuş" dediğinde jin "biraz daha" diyerek namjoon'un parmaklarıyla kenetledi parmaklarını.
Namjoon gülerek "hadi jin saat geç olmuş zaten açım" dediğinde jin gözlerini açarak namjoon'a döndü ve gülümsedi, namjoon jin'in şişmiş dudaklarını öperek "kalk hadii kocanı doyur açım" dediğinde jin "tamaam kalktım" diyerek namjoon'un yanağını öpüp diklendi.
İkili aşşağı indiğinde yoongi'nin su içtiği gördüler, yoongi bardağı bırakarak "günaydın" dediğinde diğerleride günaydın diyerek selamladı, jin dolabı açarak malzemeleri çıkarttı, yoongi'ye dönerek "yoongi yumurta rulosu yaparmısın" dediğinde yoongi onaylayarak malzemeleri aldı ve soğanları yıkamaya başladı.
Namjoon jin'e bakarken jin "namjoon portakal suyu sıkarmısın" dediğinde namjoon "ama en kolayını bana veriyorsun" dediğinde jin "namjoon mutfakta becerikli olduğun söylenemez , o yüzden lüften" dediğinde namjoon göz devirerek portakalları yıkadı ve keserek sıkmaya başladı.
Taehyung ' da yüzünü kurulayarak mutfağa girdiğinde ocak başında yoongi, meyve suyu sıkan namjoon ve birşeyler kesen seokjin'i gördü ve gülümeseyerek "günaydııııın" diyerek şakıdı.
Diğeleride "günaydııın" diye karşılık verdiklerinde taehyung "yapa bileceğim birşeyler varmı? " diye sorduğunda jin "masayı kurabilirsin " diyerek işine devam etti.
Taehyung masayı kurdu, namjoon sürahiyi ve bardakları yerleştirdi, yoongi ruloları ortaya koydu, seokjin'de diğerlerini yerleştirdi, dörtlü masaya bakarken yoongi "namjoon jimin ve jungkook'u uyandır bende hoseok'u" dediğinde ikili mutfaktan çıkmıştı, jin ve taehyung tezgahı toparlayıp bulaşıkları makineye dizdiler.
Diğerleride gelince kahvaltıya oturdular, jimin ve jungkook hala uykulu görünüyordu, hoseok "ikiniz uykunuzu alamadınızmı? " diye sorduğunda jimin kafa sallayarak onayladı, jungkook esnedi ve salamı ağzına tıkıştırıp yavaşça çiğnedi.
Hoseok kafa sallayarak kahfesini içti, anlaşılan herkes bu gün boş boş oturmayı planlıyordu, hoseok'un telefonuna bildirim gelince hoseok mesaja baktı, yoongi merakla hoseok'a bakarken hoseok'a akşam için çevirmen olarak arayacaklarını yazmışlardı.
Hoseok göz devirip telefonu yerine bıraktığında herkesin özellikle yoongi'nin ona merakla baktığını gördü, hoseok "bu akşam çevirmen olarak arayacaklarmış" dediğinde diğerleri kafa sallarken yoongi "bizde dinleyebilirmiyiz? " diye sordu.
Hoseok "olmaz çocuklar toplantılarda oda tamamen sessi olmalı ki konuşulanları iyice kavraya bileyim, tek bir yanlış olmamalı" dediğinde herkes kafa sallamıştı.
Hoseok "isterseniz çatıya çıkabilirsiniz " dediğinde namjoon "olur yıldız haritalarımıza bakabiliriz" dediğinde jungkook hevesle "oluur, yıldızlar çok güzel" dediğinde diğerleri gülmüştü.
Saat 19:59 olduğunda çocuklar çatıya çıkmışlar ve havanın iyice kararmasını bekliyorlardı.
Hoseok telefon çalınca kulaklığını düzeltti ve telefonu açtı, yaklaşık 4 saat çeviri işinden sonra nihayet toplantı bitmiş ve arama sonlanmıştı.
Hoseok gerinerek kalktı ve kapıyı açınca neredeyse düşecek olan yoongi kendisini toparlayarak kalktı.
Hoseok merakla yoongi'ye bakarken yoongi "şey nasıl konuştuğunu duymak için şey ettim " dediğinde hoseok "merakmı ettin? " dediğinde yoongi "hah evet evet merak ettim" diyerek gülümseyerek hoseok'a baktı.
Hoseok yoongi'yi içeri çekerek duvarla arasına alıp "istersen senin içinde konuşurum güzelim istemen yeter" diyerek siyah kürelere baktı, yoongi yutkunarak "konuş ozaman" diyerek kollarını hoseok'un ensesine sardı.
Hoseok yoongi'yi kucağına alarak rusça
"я влюблен в тебя" diyerek ince dudakları öptü, yoongi kalınlaşmış sesi ve ciddi ifade ile kendisine bakan hoseok'a "ne dedin" diye sordu, hoseok gülerek "seni seviyorum dedim" diyerek yumuşak yanağı öptü.
Yoongi'de gülümseyerek dolgun kalp dudakları ince kedi dudakları ile kavradığında ikili bir süre öpüştüler .
Ayrıldıklarında hoseok "hadi diğerlerinin yanına gidelim" diyerek yoongi kucağındayken kalktığında yoongi "böylemi gidicez" diye güldü, hoseok "istersen evet" dediğinde yoongi "olmaz hoseok utanırım" dediğinde hoseok yoongi'yi indirdi "tamam utanma kızarınca seni yiyesim geliyor" diyerek sarı saçları öptü.
O gün uyku saatine kadar boş boş oturup yıldızları izleyip taehyung'un ne kadar aşık olduğu ve mesajları göstererek sanki ânı tekrar yaşıyormuş gibi heyecanla anlatışı üzerine muhabbet ettiler.
Taehyung cidden aşık olmuştu ve herkes taehyung adına sevinip heyecanını onlarda yaşıyorlardı resmen
