Merhabalar. Hikayenin yeni bölümü sizlerle. Artık sır perdesi aralandı ve finale doğru yaklaşmaya başladık. 15'te final yapacağız. Bu kısa bir hikayeydi, bundan daha önce de bahsetmiştim. Bastırmak için raflarda saklamıştım ama mümkün olmadı maalesef o yüzden ben de kendime saklamayıp sizlerle paylaşmak istedim. Kitapları seviyorum dahası yazmayı seviyorum ve yazmak için tek motivasyonum burası. Hayatı Yalan'a çok güveniyordum ama onunla da keşfedilemedim. Belki de keşfedilmemem gerekiyor ya da keşfedilecek bir şeyler ortaya çıkaramıyorumdur, bilmiyorum. Tek motivasyonum sizlerle hikayeler hakkında sohbet edebilmek. O yüzden lütfen oylamayı ve bölümle ilgili yorumlarınızı yazmayı unutmayın. Beğendiğiniz hikayelerimi sevdiklerinize tavsiye edebilirsiniz. Keyifli okumalar...
***
"Sakın böyle bir delilik yapmayın!Orası en büyük, en zengin mafya çetelerinin bölgesi.Adamlar çevrede tanımadıkları insan kalmasın diye güvendikleri kişilerle evlendirip içlerine bile öyle alıyorlar.Sizi orada görürlerse...Hele ki polis olduğunuzu anlarlarsa...Sizi yaşatmazlar.Kime ne söz verdiğiniz umurumda değil.En iyi iki elemanımı bir velet için harcayamam.İzin vermiyorum.Hatta emrediyorum!Oraya asla gitmeyeceksiniz!Çok istiyorsanız ileride taraf değiştirip dosyanız lekelendiğinde ancak bölgedeki merkeze sürülüp rüşvetle elde edilmiş zengin bir hayat geçirebilirsiniz.Hepsi bu!"
Başımı yana atıp emir konusunda pek de hoşnut olmadığımı belli ettim.
"Adam, oğluna yardım etmemiz karşılığında şahitlik yapacağını söylemişti.William'la biz söz verdik..."
Robert...Daha doğrusu William, elini omzuma koyup beni durdurdu.
"Boşuna çabalıyoruz.Emir verildi.Bu iş burada bitmiştir."
Bakışları sözlerini tasdik etse de hikayenin sonu böyle bitmemişti.Hayatımda ilk defa bir emre itaatsizlik edip o suç yuvasına gittiğimde benimle aynı nedenden orada bulunan William'la karşılaşmıştım.Verdiğimiz sözü tutmak için, ailesinden daha farklı daha masum bir hayat yaşaması için, o çocuğa gerçek bir şans vermek için oraya birbirimizden habersiz gitmiştik ve ona yardım etmiştik.Yapılan iyilikler karşılıksız kalmaz mutlaka bir gün seni bir yerlerde bulur, ya Arthur'la çarpışıp tanışmamız da öyle olmuştu.O gün karısıyla kavga etmesi, kaldırdığı duvarları belki de hayatında olabileceği en saf, en zayıf anında bizimle karşılaşması, iş teklif etmesi...İş ve evlilik teklif etmesi...Yani bizim evlenmemizi teklif etmesi...İyiliğin karşılığı olmaz da ne olurdu ki?
***
"Bu çılgınlık olur.Kendimizi öldürtemeyiz.Arthur ve çetesini çökertmek için evliymiş gibi davranıp aralarına sızmamız...Ancak hayal olur.İleri gidiyorum, hayallerimin de ötesinde olur.Bunu düşlerimde bile göremem."
William omzunu silkerek bana hak verdi.
"Yapamayız.Çok çılgınca."
"Hem de asla..." dedim William'ı onaylamak için biraz da içimden geçen düşünceleri susturmak adına.O da kararını daha doğrusu kararsızlığını vurgulamak için birbirimize kaçamak bakışlar atarken devam etti.
"Asla."
"Çılgınca."
"Kesinlikle."
"Kimse böyle bir şey yapmaz."
"Çok çılgınca."
"Biz çılgın değiliz."
"Çılgın olsak da yapmazdık çünkü..."
"Çok çılgınca."
"Kesinlikle.Ben de öyle düşünüyorum."
Uzunca bir sessizlikten sonra gözlerimi devirip kaşlarımı kaldırarak nabzını yokladım.Düşüncesinde ısrarcıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerimden
General Fictionİnsanlar hayatları boyunca anı biriktirmek için yaşarlar.Bunları ölümsüz hale getirmek için resmederler, fotoğraf çekerler, günlük tutarlar, yazılar yazarlar.Sanki onları kaydetmek kaybetme ihtimalini ortadan kaldıracakmış gibi, sanki ölümsüz olmala...