Finale son 1 bölüm kaldı. Oy ve yorumlarınızı mutlaka bekliyorum. Keyifli okumalar...
***
Erica bölgedeki çetenin lideriydi.Bu da bizim için yeni bir bilgi sayılırdı çünkü biz bir yıl boyunca özellikle Arthur'un işlerine odaklanmış, onu takip etmiştik oysa o sadece bir aracıydı ve bizi amacımıza ulaştıracak kanıtı tek başına sağlayamazdı.İşi asıl yürüten kişi Erica ise yani çete lideri oysa yani oyduysa karakterine uygun olarak, yaptığı işlerle ilgili her şeyi titizlikle kayıt altına almış, notlarını güvenli bir yere saklamış olmalıydı.İyi de nereye?Saman altından su yürüten, yüzünden ve mimiklerinden kötülük akan biri notlarını nereye saklardı?Erica olsaydım, ben notlarımı nereye saklardım?
"Erica ol, Erica gibi düşün tamam mı?"
"Pekala.Robert bugün ne kadar da hoş görünüyorsun!Kate buralarda yoksa seninle..."
"Jessica!Yapma şunu!Odaklan!"
"Tamam tamam, deneyeceğim!"
"Seninle oldukça illegal bir anlaşma yaptım.Bunun kanıtlarını saklamak veya ajandana not düşmek istedin.Şimdi bana söyle.Onları almak için nereye gittin?"
"Nereye gittim?Nereye git..."
Ve eureka!
"Tabii ki de en çok zaman geçirdiğim, notlarımı kolaylıkla kontrol edebileceğim ve bilgilerin gözümün önünde durabileceği bir yere gittim.Çok sevdiğim, orada olmaktan mutluluk duyacağım bir yere...En çok güvendiğim yere...Kafeme!"
William'la birlikte aniden ayaklanıp konuşmaya bile gerek duymadan hızlı hareketlerle evden çıktık.Binaların arasına gizlenmiş ve henüz kapanmayı başarabilmiş kafeye gidip Erica'ya ait tüm eşyalarını tek tek karıştırmaya başladık.Bu işe yaramaz.Bu alakasız.Bu değil.Bu da değil.Gereksiz...Boş...Çöp...Başlangıçta hevesim, bulduğum alışveriş faturaları ve kafenin gelir gider notlarıyla kırılsa da sonunda gizli yapılması gereken bir sevkiyatın tarihine ulaşmayı başarmıştım.Orada yazana göre olay bir hafta sonra gerçekleşecekti.William'la bu tarihin değişebileceği konusunda uzunca tartışsak da, sonuçta işi yürütecek bir Erica kalmamıştı, Arthur'un, karısının onu terk ettiği konusunda kabullenişiyle rahat bir nefes almıştık.Üstlerimize haber verip operasyon hazırlıklarına başladık.
1 Hafta Sonra
Hayat ne garip, değil mi?Hele ki bizim gibiler için...Tüm insanlar kalabalıkların ve karmaşaların içinde boğulmuşken yaşamak için mücadele verip düzenli bir şekilde işe giderek ve yataklarında uyuyarak rutin bir hayatı sonlandırmayı bekliyorlar.Bizse...Bizse mücadele etmek için yaşıyoruz.Bizden kastım ben, Willam, Ashley, Liam ve diğerleri...Emek verdiğimiz onca şey, çabalarımız, mücadelelerimiz hayatımızın tamamını istila ederken her şeye rağmen çalışıp rutin hayatımıza biraz olsun renk katmayı deniyoruz.Bazılarımıza öyle görevler düşüyor ki asıl kimliğimizi bir kenara bırakıp gizli görevde yolunda olmayan bir şeyler bulmak için tüm hayatımızı bir kalemde silerek yeni bir role bürünüyoruz.Yaşadığımız sahte hayatın getirilerini bir çırpıda kabulleniyor, uyum sağlıyor ve o kalıbın içinde bize uygun olan en doğru şeyi bulmaya çalışıyoruz.Bunu yapmada başarılı olanlar var ve olamayanlar da.Bir de işini yarım bırakıp uzak bir köşeye çekilmişler var.Tıpkı benim gibi...
"Hey, Ashley!Bizimkiler gelmedi mi?"
Elindeki telefonu havada sallayıp bana gösterdi ve yumuşak bir ifadeyle gülümsedi.
"Tam olarak üç dakika önce gelmek üzereler, demiştim.Dakika başı neden soruyorsun?Yoksa beyaz atlı prens, Rob Willy'ni mi bekliyorsun?"
Gözlerimi irileştirip sahte bir öksürme sesi yaptım.Öylesine sahteydi ki Erica ve Arthur'u bu halimle nasıl kandırabildiğimden şüphe etmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/328275204-288-k688025.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerimden
Fiksi Umumİnsanlar hayatları boyunca anı biriktirmek için yaşarlar.Bunları ölümsüz hale getirmek için resmederler, fotoğraf çekerler, günlük tutarlar, yazılar yazarlar.Sanki onları kaydetmek kaybetme ihtimalini ortadan kaldıracakmış gibi, sanki ölümsüz olmala...