2

1.1K 35 0
                                    

15 saatlik uçuş bitmek üzereydi,8 saate yakın uyuyarak geçirmenin ardından uyanmiş yemek yeyip fifa oynamak için Valen'i uyandırmaya çalışmıştim. Fakat uçağa binmeden ömce antrenmandan geldiği için çok yorgundu "Mauro ile oyna" bağırması üzerine israrlarımi kesip umutsuzca annemin yanina gittim.

Telefon görüşmesi yaptığını görünce yanından sessizce ayrıldım İsi ve Fran da uyuyordu. Mauro nun yanına gidip oturdum ona adıyla seslenmemizi sorun etmiyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı konuşmam gerektiğini fark edince boğazimi temizledim "heyecanlı mısın yeni takımın için" soruma karşılık benden beklediģi cesareti almış olacak ki

Telefonunu kapatip masanin üzerine koydu derin nefes alarak cevap verdi"tabi ki de heycanlıyım ama ondan önce endişeliyim de" o an gözlerine dikkatli bakınca ne kadae benzediğimizi fark ettim o da yeni başlangıçlara her zaman heycanlıydi fakar hayatın ona yaptıkları heycanını endişeye çeviriyordu ya da kemdi yaptıkları mi demeliyim. Şimdi bunun sırası olmadığını farkedince uysal bir kız olup endişelerini dinlemem gerektiğini farkettim.

"endişelerin neler ki?" diye soruverdim sanki olanları bilmiyormuşçasına. Gözlerini benden çekince boşluğa düştüm sandım bir an, camdam bakıp gökyüzünü izledi sabırla bekledim "Paris'te neler yaşadığımı duymuşsundur pek mutlu ayrilmadim, burda taraftarın beni yargılamasından, korkuyorum aynı şeyleri yaşamaktan yoruldum artık" dediklerini düşündüm hakli olabilirdi. O bir futbolcuydu sonuçta her futbolcu sadece oyununu oymayip kazanmak gol atmak isterdi fakat Mauro yaptığı hataların bedelini ödüyordu. Peki bu benim umrumda mıydı bazen evet bazense hayır.

"şey biraz kafan dağılır belki fifa oynayalim mı benim de canım çok sıkıldı" gözlerinden çıkan parıltıları ömrümün sonuna kadar unutamam sanırım, öyle güzel baktı ki bana öyle hevesle. "tabi ki oynarız" der demez takım seçtik, ben her zamanki takımım Real Madrid alırken o ise Manchester Umited aldı ve oyun bemim 3-1 lik galibiyetimle sonuçlandı.

Uçaktan inmiştik 16 saat geçmek bilmemisti ama nihayetinde ulasmistik İstanbul'a işlemleri hallettikten sonra çikmistik.

Bizi karşılayan kalabalıkla şok geçirdim, çok kalabalikti ve herkes İcardi diye bağirıyordu.ben biraz daha arkada kalıp görünmek istemedim arkadan onları izlerken Mauro bir anda sağına soğuna bakmaya başladı, birini arıyordu bir anda arkasina dönmesiyle göz göze geldik ne olduğunu anlamadan kolumu uzattı ve beni yanına çekti.

Ben şoku atlatamadan taraftarlara üçlü çektirdi. 10 dakika daha orda durduktan sonra bize özel ayırılan arabaya bindik ve burada önceden tuttuğumuz eve doğru yola çıktık. Eve geldiğimizde hemen indim ve bahçeden girdim çok güzeldi babamin Arjantin' deki evinden daha büyüktü ve bahçesi kocamandı.

Yardımcılar eşyalari taşiyolardı beraber eve girip incelemeye başladik girişte salon karşılıyordu kocamandı salonu mutfak hemen yandaydi yukarı katta 4 oda vardı. Odaları söyle belirlemistik 2.katta kizlarin odasi annem ve Mauro nun yatak odası bir oda Valen in bir oda da diğeelerineydi. 3.katta ise iki oda vardi ve Mauro orda benim kalabileceğimi söyledi bayılmistim odama gerçektem büyüktü ve kocaman balkonu vardı. Yerlestikten sonra dinlenmek icin herkes odasına çekildi. Yarinin çok güzel bir gün olacağini umarak uykuya daldim

Hikayedeki olayların gerçekle alakası yoktur.
Not: yazım hatalarım olabilir

Elisa~Mauro İcardiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin