/Barış Alper Yılmaz/
Yeni biten sakatlığımın üzerine, amtrenörümün verdiği programa uygun sabah tek başima antrenmam yapmaya gelmiştim. Ve o sırada bir kizla tanismistim Arjantinli ve burda çevirmen olarak işe başladigini söylemişti. Başta ne kadar tutarsiz bir cümle gini gelse de merak edip dinlemek istemistim. İlgimi oldukça çekmisti açıkçası, ve çok fazla üzgün duruyordu. Bunun icin ayrıca onu saatlerce inceleminze gedek yoktu tek bir bakista anlaşiliyordu.
Ona verdigim 1 saat dolmadam kalkip gitmisti farketsem de bir sey demedim çok da zorlamak istemezdim sonucta dediği gibi gercekten çevirmense önumizde uzun bir süre vardi tanisip konusmak icin. Bende 1 saati doldurdugumda. suyu tepeme dikip hiç oturmadan soyunma odasina ilerledim hâlâ buradan cilmadiysa son kez teklifimi yapip giderdim kabul etmezse de sorum yoktu ama içimden bir his deli gini kabul etmesink istiyordu.
Tam koridoru dönecekken sırtı bana dönük olan bir adamla sarılırken gördüm onu, bu adami taniyordum Mauro İcardi'ydi o bu kizla nasil bir bağlantisi olabilirdi ki. Kizin ağladiğini farkettim, Mauro çok özür dilerim gitme benden diye bir şeyler söylüyordu.
Bölmek istedim ayrimak istedim. Ama bunun gereksiz olduğunu haddim olmadigini fakrettim. Görmezlikten gelerek yanlarindan geçtim. Yaşı çok küçük duruyordu kizin yani düşünmek istemedigim şeyin olma ihtimali yoktu fakat ikiside Arjantinliydi kizim dedigine göre olabilir miydi. Yok ya tövbe tövbe diye söylendim kendi kendime.
Fakat sonra yabancilarin yaş farkını çok da önemsemediği aklima geldi fakat yine de bunu ihtimal vermedim. Mauro magazinden de tanindigi üzere yillardi Wanda Nara'ya asik bir adamdi. Bunu bütün dünya böyle tanıyordu. Yani o düsününce dahi bok gibi hissettiğim o şeyin olma ihtimali yoktu. Peki ya o zaman bu kizin İcardi'yle alakasi neydi neden bu kadar yakinlardi.
/Elisa Adella/
Hani bazen insanın canı çok sevdiği şeyi çekerde onu kendi almak istemez ya bazen başkasından sevdigi kisiden onun gelmesi daha tatlı gelir. Ben hayatim boyunca bu duyguyu hiç yaşamamıştım,evet çok şey istedim bu karmaşık hayatin bana fazlaca olanaklari olmuştu. En basiti ismimin arkasinda ülkesinde saygıyla anılan suçsuz yere konan bir baba sıfatı duruyordu,Maxi Lòpez bu yasima kadar babam saydiğim adam.
Bana fazlasiyla olanaklar sağladı, para, şöhret, aklınıza gelebilecek herşey vardı onda. Sevgi dışında ben şu 3 günde daha çok anladım bazı şeyler Maxi bana çok kez sarıldı. Ama şu an ki hissetiğim o sarılmayı hiç vermedi bana. Bana herşeyi gösterdi ama hep kendi çabamla aldım onlari. Para dedi istediğin kadar senin bütün kartlar senin ama Mauro dan uzak durucaksın onunla ayni evin içinde köşe kapmaca oynucaksın. Bana daha 10 yaşında verdiği öğüt buydu.
Belki de kendi babamdan sağlayamadigim sevgiyi kardeşlerimin babasından almak varken onun yüzünden ben hep itmiştim Mauro'yu. Pişmanlığını bir kez daha yaşadım, ağladim çocukluğuma, babasızligima agladim en çok da öz sandigim babam benim için şart koşarken sessiz kalan ağzını açıp konuşmayan anneme kızdım.
Ne kadar süre sarıli kaldik bilmiyorum fakat ayrilan ben oldum.
Kendini toparlamak icin hafifçe arkasina döndü, sanirim o da ağlamisti benim ayni rengin tonu olan gözlerini silmisti eliyle."Neden böyle yapıyorsun güzelim, ben senin için herşeyden vazgeçerim sen dönüp benimle konuşnuyorsun bile" kalbi kirılmıştı içim burkuldu deidklerine. Ona açıklasa mıydım onun yüzünden yaptiğımı.
"İsyemiyorum seni bu yaşıma kadar başımda baba diye kimse yoktu bindan sonrasınada gerek yok, ben yalniz yaşamak istiyorum hayatimı. Sadece işlerim olsun istiyorum hayatımda." gözlerim doldu, boğazım düğümlendi. O kadar çok istiyordum ki onunla özendiğim baba kız hayatını yaşamayı, fakat böyle giderse sadece o hayata özenmekle kalacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elisa~Mauro İcardi
General FictionGalatasaray'ın yıldız oyuncusu Mauro İcardi ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan kızı sonucunda değişen hayatları