21/1

272 44 78
                                    

Merhaba arkadaşlar hikayemize hoşgeldiniz. Bölümü beğendiyseniz vote vermeyi, böyle daha çok bölüm gelmesini istiyorsanız yorum yapmayı ve profilimizi takip etmeyi unutmayın. Şimdi bölüme geçebiliriz ♥️

'Duygular hep vardı, ama gizlenmek zorundaydı.'
-Paulo Coelho

Bugün ilginç bir gündü.

Oturduğum kanepede bacaklarımı kendime çekerek, sayfayı aşağı kaydırdım. "Acaba direkt ev boş mu diye sorsan olmaz mı Aylin?" diyen Yeşim'e bakmak için gözlerimi telefonumdan çektim ve sırtını kanepeye yaslamış arkadaşıma ufak bir tekme attım. "Şakalarına asla ihtiyacımız olmayan bir an Yeşim."

"Şaka yapmıyordum," diyerek vurduğum sırtına elini koydu ve kötü bakışlarını suratıma dikti. Cihangir karşı koltuktaydı ve bize karşı ilgisiz gibi görünse de kulağının burada olduğunu biliyordum.

Alacağın olsun, Poyraz, itibarımı resmen yerle bir etmeye uğraşıyordu, ona verdiğim tüm emeklerle yazıklar olsun dememek için hiçbir nedenim yoktu çünkü günlerdir beni Rose olmaya çağırmamıştı!

Keşke ben de göğsüme yatmasına hemen izin vermek yerine onu bekletseydim, böyle hiç adilane hissettirmiyordu. "Belki de evi özel alanı falan gibi görüyordur?" Yeşim bir başka fikir daha sunduğunda, derin bir nefes verdim. Doğal bir şekilde kendimi eve davet ettirmenin yolunu bulamıyorduk, ne düşünsek evine gitmek için fazla hevesli gibi duruyordum.

Gerçi evine girmek için oldukça hevesliydim ama bunu ona maalesef yansıtamazdım.

"Poyraz Aylin'i davet edene kadar bekleyeceğiz," Arkamı dönerek, salona girmiş Tuğrul'a baktım. Üstüne giydiği deri cekete ve kot pantolona bakılırsa bugün evcimen hayatına kısa bir mola verecekti. "O davet etmedikçe konu ne kadar oraya gelse de Aylin çok hevesli durur."

Tuğrul'u hepimiz onayladık. Tekrar telefonuma baktım ve boş bildirim panelini açıp kapattım. Beni çizme fikrini aklına düşürmüştüm ama canlı çizme fikrine gelememiştik. Oflayarak, gözlerimi kapattım ve telefonumu hafifçe alnıma vurdum. "Aylin'in Poyraz'ın evinde ne gibi bir yol izleyeceğini ne zaman konuşacağız?"

Tuğrul hiç düşünmeden "Aylin daveti aldıktan sonra konuşuruz bunları, ben çıkıyorum." diyerek Cihangir'i cevapladığında gözlerimi açtım ve kapıya doğru ilerleyişini gördüm. "Telefonları almaya mı gidiyorsun?" Cihangir ona bakmadan tekrar sorduğunda, Tuğrul kafasını sallamıştı.

"Ne telefonu?" İstemsizce sorduğumda bu sefer cevaplayan Cihangir olmuştu. "Dinlenmediğimizden ve güvenle konuştuğumuzdan emin olmak için farklı bir telefon kullanıyoruz," Neden bahsettiklerini anlayarak, direkt tefeciye baktım. "Demek bu yüzden evin içinde fakir melodisi dinlemek zorunda kalıyordum?"

"Artık daha çok dinleyeceksin çünkü Yeşim ve sana da getireceğim," Kapıyı açtı ve gitmeden önce "Poyraz'a karşı herhangi bir harekette bulunmayın, doğru zamanı bekleyeceğiz ve en doğru zaman onun seni eve kendi isteğiyle sokacağı zaman olacak." diyerek hepimizi uyardı.

Herkes onu onayladığında evden çıktı ve kapıyı arkasından kapattı. Of, ben beklemeyi hiç sevmezdim ki! Telefonumun ekranını açarak tekrar kontrol ettiğimde arkadaşım yerinden kalkarak kendini yanıma atmış ve "Aylin Gökmen'in telefon başında bir erkekten mesaj bekleyeceğini kim bilebilirdi ki?" demişti.

DİP: ACININ KRALLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin