0.3

547 40 12
                                    

İyi okumalar. 🖤
______________________

Doğa'dan.

Birkaç şey atıştırdıktan sonra evden çıkmıştım. Sabah kalktığım gibi kahvaltı yapamıyordum, üstelik tam bir kahvaltı gibi yemeye çalışınca midem bulanıyordu.

İzemle birlikte okula gittiğimiz için onu evden alacaktım. Evleri bizim sokağın üstündeydi.

Kulaklığımın şarjı az diye yanıma almamıştım ama pişmanlığını yaşıyordum. Müzik dinlemekten bir an bile ayrı kalmak istemiyordum. Bana iyi gelen sayılı güzelliklerdendi.

İzemlerin binasının önüne gelince telefonu cebimden çıkartıp mesaj attım.

Siz: Aşağıdayım aşkısı. (07.40)

İzem: Geliyorumm. (07.42)

Mesajını beğendiğimde interneti kapatıp etrafa göz attım. Bina girişinin solunda kalan arabanın tekerleğinin yanında yavru bir kedi gözüme çarptı.

Ufacıktı ve ilk defa görmüştüm onu. Annesi buralarda mıydı acaba?

Onu korkutmadan yaklaşmaya çalıştım. Ürkek bir şekilde biraz çekildi. Yanına çöktüm ve elimi ona yaklaştırdım.

Birkaç saniye sonra kafasını uzatıp elimi koklayınca minik kafasını okşadım.

Bana olan tereddütü geçince elime sırnaşmaya başladı. Siyah tüyleri ve yeşil ile sarı tonları arasında muhteşem gözleri vardı. Çok minik ve tatlıydı.

Onu sevmeyi bırakıp çantamdan okulda yerim diye ayarladığım ekmek arasından peynir ve ekmek kopartıp onun yiyebileceği şekilde ufalttım.

Elimdeyken yemez diye düşünerek yere bıraktım elimdekileri. Önce yaklaşıp kokladı sonra peyniri yemeye başladı. Önündekileri yerken sessizce izledim onu.

Binanın kapısının çıkardığı sesle kafamı çevirince İzem'i gördüm. Parmağımla kediyi işaret edince gözleri heyecanla açıldı, adımlarını hızlandırarak yanıma çöktü.

Kedi onu fark edince kafasını kaldırıp baktı, İzem kediyi sevmek için elini uzattı. Kedi az önce yemeği kokladığı gibi İzem'in elini kokladı ve yemeğine geri döndü.

İzem'den sonra son kez onu sevdim ve ayağa kalktım, İzem'de ayağa kalkınca yolumuza devam etmek için kediden uzaklaştık.

"Kedi çok tatlıydı ya! Minicik." İzem'e katıldığımı belirttiğim yarım bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Öyle." Bana yazan sapık gelmişti aklıma, İzem'e anlatmalıydım.

Tepkimle kaşları çatılan İzem, karşıdan karşıya geçerken bana baktı. "Neyin var senin?" Kedileri çok sevdiğim için böyle ufak bir tepkiyi garipsemiş olmalıydı.

"Sana anlatmam gereken bir şey var." Kaldırıma geçince sola döndük ve biraz ilerideki okula giden öğrencilerin arasına karışmış olduk. Etraftaki insanlar azaldığı an tekrar konuştum.

"Geçen gün bana biri yazdı, beni sevdiğini söyledi." Gözleri şaşkınlıkla açıldığında devam etmemi isteyen bir ses çıkardı.

"Çok uzak bir çevreden olduğunu sanmıyorum, beni uzaktan izleyebiliyormuş, resmimi çiziyormuş hatta. Geçen gün markete gittiğimde birinin beni izlediğini sanıp etrafıma baktıktan sonra bana tekrar yazdı ve beni gerçekten o an izliyormuş."

Kaşları hayretle kalktı. "Oha!" Okul bahçesine girdiğimizde biraz daha düşük bir sesle konuştum.

"Konuşmaları teneffüste gösteririm ama aşırı tepki vermezsen."

00.13Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin