00.13

1.5

İyi okumalar. 🖤

______________________

Defne'den.

Elimdeki kağıdı son kez kontrol edip hocaya verdim. Bilgi sorusuydu çoğu, sadece bir sorudan emin değildim sanırım bir yer eksikti ama neresinin eksik olduğunu hatırlayamıyordum o yüzden kağıdı vermiştim.

Sınıfın önüne geldiğimde kimse yoktu. Sınav İnkılap olunca ben hemen bitirmiştim ama diğerleri için aynı şey geçerli değildi.

Boş boş durmak yerine Doğayla okumaya başladığımız kitabı PDF olarak indirip kaldığım yerden okumaya devam ettim. Kitap yanımdaydı ama sınıfa giremeyeceğim için telefondan okuyordum.

Yaklaşık on dakika sonra koridorda tek tük dolaşanlar olmuştu. Öğle arasına gireceğimiz için sınavdan çıkanların çoğu ya evlerine gidiyor ya da bahçede, kantinde oturuyordu.

"Nasıldı sınav?"

Doğa'nın sesiyle irkilerek sırtımı duvardan ayırdım, ne ara bu kadar yakınıma gelmişti?

Tepkime güldü. "Korkuttum mu?"

Bende üstümdeki ani korkuyu atıp ona gülümsedim. "Biraz."

Sırtımı duvara geri yaslayıp onu incelerken konuştum tekrar. "Sınav kolay geçti benim için ilk on beş dakikada çıktım."

Kaşları şaşkınlıkla kalktı. "Vay, ben biraz zorlandım." Yüzünü memnuniyetsizce buruşturdu. "Fazla bilgi sorusu vardı."

"Anlatmıştım oysa."

Bana hak vererek kafasını salladı. "Orası öyle, ama o an aklıma gelmedi özellikle cevabın ne olacağını düşünürken cevabı daha da unuttuğum sorular oldu."

Ona gülüp at kuyruğu yaptığı saçlarına parmağımı dolayarak oynamaya başladım. Temas etme isteğimi durduramıyordum.

"Sana temas etmeden duramıyorum.." 

Bakışları yerdeki fayansta gezinirken fısıltı kadar kısık sesiyle konuştu. "Benimde hoşuma gidiyor."

Saçlarıyla oynamaya devam ederken bu sefer bebek saçlarını parmağıma dolamaya başladım. Yüzündeki gülümsemesiyle konuştu.

"Bebek saçlarımın rüzgâr estikçe yüzüme vurması çok hoşuma gidiyor."

"Çok huzurlu duruyorsun o zamanlarda."

Omuz silkti. "Öyleyim çünkü."

Zil çalınca açılan kapıdan kağıdını veren herkes çıkmaya başladı. Sınıfın boşalmasını beklerken bakışlarımı ona çevirip yüzünü incelerken konuştum.

"Kitapta neredesin?"

"Dün okuyamadım ama bugünle birleştirip sana yetişirim. Okuduğun kadarıyla nasıldı kitap? Beğendin mi?"

Saçlarıyla oynamayı bıraktım, sınıfa girdik ve sırama oturduk.

"Şimdilik fena değil, aşk yolunda ilerliyor Werther."

Mehtap hoca kağıtları gelişigüzel topladıktan sonra çantasını koluna geçirip bakışlarını bize, daha doğrusu Doğa'ya, çevirdi.

"Doğacım bugün son derste seni yanıma çağıracağım, bilgin olsun. Çantanla gelebilirsin."

Doğa ufak bir gülümsemeyle kafasını salladı. "Tamam hocam."

Hocayı gözlerimle takip edip sınıftan çıktığına emin olunca merakımı gizlemeyerek sordum. "Ceza vermemişlerdi değil mi?"