00.13

0.8

İyi okumalar. 🖤

______________________

Doğa'dan.

Bugün günlerden Çarşamba derslerden Coğrafya'ydı.

Coğrafya öğretmenimiz ameliyat olduğu için derse annem girecekti. Programında ek olarak bir yoğunluk olacağı için derslerimizi 12-İ ile konferans salonunda işleyecektik.

Zil çaldığı için sınıftan ders kitabını almış giriş kattaki konferans salonuna iniyorduk şimdi İzemle.

Ressamla o günden sonra konuşmaya devam ediyorduk, içimde farklı bir duygunun olduğunu hissediyordum ama irdelemek yerine akışına bırakmanın daha iyi olacağını düşünmüştüm.

İzem'e Ressamın yazdığı mektuptan kısaca bahsetmiştim ve sonra yazı karşılaştırma olayından da, yazan kişinin Gizemle bir alakası olmadığını öğrenince Ressamın duygularının gerçek olabileceğini düşünmüştü o da benim gibi.

Konferans salonuna girince Aslan ve Deniz'in yanına oturmuştuk. Ben Aslan'ın yanına otururken İzem Deniz'in yanına geçmişti.

Annem gelmeden Aslanla konuşmak istiyordum. Koltukta ona doğru döndüm.

"Sana anlatmam gereken bir şey var."

"N'oldu?"

"Geçen hafta biri bana yazdı, tanımıyorum. İşte beni seviyormuş, resmimi çiziyormuş, beni hissederek çizmek istiyormuş. Geçen hafta perşembe günü bana mektup yazmıştı onu da okudum şimdi hâlâ konuşuyoruz hatta, ama farklı hissediyorum. Sevgisine inanmak istiyorum ama yanımda varlığını hissetmediğim birinin sevgisine ne kadar inanabilirim onu da bilmiyorum."

"Ve kafan karıştı." Yüzümü asıp cevap verdim.

"Evet."

Annemin içeri girmesiyle hepimiz ayağa kalktık annem platforma doğru yürürken Aslan bana doğru eğilip kısık bir sesle konuştu.

"Öğle arasında daha ayrıntılı anlatırsın, konuşuruz." Kafamı sallayıp onu onaylarken Kevser'in arkadaşının bakışlarını yakaladım iğrenerek bakıyordu bana.

Yüzümde geniş bir gülümseme ile ona bakmaya başladım, ben bakışlarımı çekmeyince rahatsız olup ilk kendisi çekti bakışlarını.

"Günaydın gençler!"

"Günaydın."

Zihnimi düşüncelerimden sıyırıp derse odaklanmaya başladım. Önümde sınavlar silsilesi vardı..

۝

Ders bitiş zili çalınca salondan çıkmak yerine yerimizde kalmaya devam ettik.

"Cumartesi günü Bim'de bir lipgloss buldum, şahane! Çok hafif bir yapısı var, rengi de güzel."

Deniz'in konuşması ile ona doğru eğildim. "Tadı güzelse kullanıyorum ben, tadı nasıl?"

Aslan sırıtarak konuştu. "Kirazlı. Sevdim ben."

Onun söylediğine İzemle biz gülerken Deniz gözlerini devirip konuşmuştu.

"Sen bence başkalarının dudaklarının tadını daha çok sevmişsindir."

Kaşlarım havaya kalkarken Aslan'ın vereceği cevabı bekledim merakla.

"Ya yavrum, kaç kere oldu söylüyorum aniden öptü kız beni. İttim zaten hemen, davranmasana şöyle."

"Ama seni öptü!"