night skies

770 74 14
                                    


"Alper! yavaş ol, duyacaklar!" Diye fısıldadı Nevzat ama gülmesini bastıramıyordu.

  Nasıl olduysa bir yerden tekerlikli sandalye bulmuştu Alper ve hasta odalarının boş koridorunda hızlanarak Nevzat'ın da üstünde bulunduğu sandalyeyi itiyordu..

"Duyacaklarsa seni duyacaklar, sessiz ol biraz." Dedi ve koşarak itmeye devam etti, ikisi de gülüyordu ve yakalanmaları an meselesiydi.

  Nasıl olduysa bir şekilde kendilerini cam bir kapının önünde buldular. Sadece personeller için yazan bu kapı hastanenin köhne terasına açılıyordu.

"Alper ne yapıyorsun?" Diye sordu Nevzat kapının önünde diz çöken ülkücüye ama aldığı tek cevap dudalarına bastırılan bir parmaktı.

  Alper cebinden iğneye benzer bir şey çıkardı ve kilidi kurcalamaya başladı.

"Oğlum manyak mısın!" Diye fıısldadı Nevzat bir yandan da koridoru gözlüyordu gelen kimse var mı diye.

  Çok geçmeden açıldı kilit ve hiç vakit kaybetmeden çıktılar terasa, Alper bir tuğla parçasıyla kapının kapanmasını önlemeyi de unutmadı tabii.

"Harbiden manyaksın sen." Diye güldü Nevzat ama daha fazla şikayet edemeden kendini muhteşem bir şehir ve gökyüzü manzarasıyla karşı karşıya buldu.

  Yüzlerce yıldız vardı, ilk defa bu kadar yüksek bir binada olduğu içindi herhalde bu manzara. Işıl ışıldı gece göğü, insanın içini günden de parlak bir neşeyle dolduruyordu.

"Bak hastanelerde de güzel geceler olabiliyormuş demek ki." Dedi Alper sandalyenin arkadaki tutma yerlerine yaslanarak.

"Demek ki." Diye tekrarladı onu Nevzat ve ekledi.

"Bizim mahallenin manzarası bu kadar güzel miymiş lan?"

  Alper güldü bu dediğiyle ve oturduğu yerden kalkmaya çalışan solcunun koluna girip dikleştirdi onu.

"Çok zorlama kendini Nevzat."

  Ama solcu onu dinlemiyordu gözleri gökyüzündeydi, birkaç adım attılar birlikte ama kısa süre sonra Nevzat titreyen dizleriyle çöktü yere. Öylece uzandı terasın zeminine, tepesindeki yıldızlardan başka bir ışık yoktu.

"Gelsene... çok güzel." dedi sonunda sağcıya dönerek.

  Alper etrafa baktı ve çöktü yere, Nevzat'ın yanına uzandı. Taş zemine rağmen uzun zamandır hissettiği en rahat konumdaydı. Gözleri yıldızlı gökyüzünü bırakıp yanındaki adama bakmak için olanak arıyordu.

"Boyan yoktu." dedi Alper, gecenin sessizliğini bozan olmaktan nefret etti ama biraz daha konuşmazsa çıldıracak gibi hissediyordu.

  Nevzat sırıttı bu dediğiyle, yaramazlık yapmış bir çocuğunki gibiydi edası.

"Fark ettin demek en sonunda."

"Ben değil Basri abi fark etti."

  Sırıtışı sesli bir gülüşe döndü Nevzat'ın.

"Tüh be, sonunda biraz etkilemiştin beni."

  Bir süre sessizce yattılar sadece yan yana, tek kelime etmeden. Alper yaklaşmak istedi solcuya, üşüdüğüne kalıbını basabilirdi çünkü.

"Bir şey demeyecek misin?" diye sordu Alper.

  Nevzat derin bir iç çekti.

"Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim."

"Nevzat."

"Ne söylememi istiyorsun Alper? O gece evden seni görmek için çıktığımı mı? Bunu duymak istiyorsan söyleyim sana."

"Boş versene."

"Bence de."

  Yine sessizlik... ama bu sefer suçluluk duygusu vardı solcunun kalbinde.

"Yarın sabaha MR'ın var, kalkalım artık." dedi Alper doğrulmak için hareket ettiğinde ama Nevzat onda daha hızlı davranıp kolundan tuttu.

  Göz göze geldiler tam o anda, yıldızların cılız ışıklarına rağmen her bir mimiklerini görüyorlardı birbirlerinin ezbere bildikleri yüzlerinde.

"Gitme." diye fısıldadı Nevzat.

Birdenbire dünya tersine dönmüştü sanki çünkü ikisi de farkındaydı. Burası hikayede Alper'in aralarındaki mesafeyi kapatıp onu öpmesi gereken yerdi. Sinyal aralarındaki boşluğu doldurmuştu, nedeni anlaşılmaz bir çekim vardı göğüslerini birbirine bağlayan. Karanlık tüm günahları örter, onları saklardı ve gecenin bir yarısı terasta ikisinin de saçma cesaretlerini ve derin arzularını bastırmaları için hiçbir sebep yoktu.

Ama Alper ayağa kalktı.

An bitti.

Nevzat hayal kırıklığıyla geri yere yasladı başını. Tam bir aptal gibi hissediyordu, kemiklerine kadar ağrıyordu canı.

"Hadi Nevzat, yarın sabah seni yataktan kazıyacak olan benim."

"Deve kadar adamsın bir zahmet kazı."

"Hadi yakışıklı devrimcim benim." dedi Alper, Ergun abinin ona taktığı ismi kullanarak ve Nevzat sırıttı.

"Kıskanç kurt seni."

  Alper buna ısrar etmedi.

my baby shot me down • AlperxNevzatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin