under the influence

627 58 43
                                    

 

Oylarınızı ve özellikle yorumlarınızı merakla bekliyorum aşklar Xxxx

Saat akşamın on biriydi, ameliyat biteli çok uzun bir süre olmuştu. Ziyaret saati bittiği için tüm mahalleli Nevzat'ın uyanık halini göremeden geri dönmüştü. Meral Hanım ve Ferit Bey ise bir süredir oğullarının yanı başında değil birkaç evrak işi için başhekimin yanındaydılar. Sadece Alper vardı artık solcunun odasında. Hala uyanmamış genç oğlanın her soluğuyla kalkan göğsüyle şükür ediyordu içinden, solcunun elini kendi ellerinin arasına almış dudaklarına bastırıyordu parmak eklemlerinin üzerini.

  Ama inat etmişti sanki solcu, açmıyordu kehribar gözlerini. Tek kelime konuşmuyordu. Daha kendine gelmemesi normal, demişti doktor ama Alper'in içindeki yangını söndürebilecek tek şey Nevzat'ın gözlerini açıp gülümsemesiydi. Bu olana kadar bir endişe küpü olarak kalmaya devam edecekti.

"Haydi Nevzat, aç gözlerini oğlum, kış uykusu mu nedir bu?" diye mırıldanıyordu solcunun elini bırakmadan.

  Korkuyordu hala, itiraf etmesine gerek yoktu, üç kilometre öteden anlaşılıyordu korktuğu. Riskli bir bölge demişlerdi ameliyat alanı için. Ya asla uyanamazsa, ya uyanıp hiçbir şey hatırlamazsa? Düşünceler denizinde boğulurken istemsizce bacağını sallamaya başladığını fark etti. Nevzat hoşlanmazdı bu huyundan, hemen eliyle dizinin üstüne bastırır durdururdu onu.

Hadi uyan da durdur beni Nevzat.

İç çekip öptü solcunun elini ve kapının çalması ile irkildi. Otomatik olarak ellerini ayırdı, kapı aralanıp Ferit Bey başını içeri soktuğunda ise reflekslerine şükretti Alper.

"Hala uyanmadı değil mi?"

"Yok Ferit Amca, uyuyor."

"Oğlum yorulmuşsundur, git dinlen istersen. Biraz da biz bekleriz başında şu işler hallolduktan sonra."

  Alper başını hızla hayır anlamında salladı. Hiçbir şey ayıramazdı onu şu anda solcunun başından.

"Yok Ferit Amca, iyiyim ben."

  Adam parmaklarını gri saçları arasına daldırdı ve oğluna yaklaştı. Gururlu br gülümsemeyle oğlunun yanağını sevgi dolu bir şekilde okşadı.

"Anası kılıklı sıpa." sonra da Alper'e döndü.

"Ulan madem anlaşabiliyordunuz böyle ne diye yıllarca nezarethanelerde mekik dokuttunuz bize."

  Şakayla karışık ettiği bu sitem ile gülümsedi ülkücü. Gerçekten her şey o kadar boş ve gereksiz geliyordu ki artık... birlikte olabilecekleri onca zamanı resmen yaka paça kavga ederek geçirmişlerdi.

"Benim dönmem lazım, uyanırsa haber verirsin."

"Veririm Ferit Amca."

  Adam başıyla selam verip odadan çıktığında derin bir nefes verdi Alper. Artık kalbi dayanmıyordu daha fazla beklemeye, başını yatağın siperliklerine dayadı ve tekrar birleştirdi ellerini. Huzurlu görünüyordu solcusu, bir süre sadece ifadelerini izledi. Ve en sonunda sabrının meyvesini aldı.

"Alper?"

Genç sağcının bütün kaygıları anında yok oluverdi. Nevzat uyanmıştı ve konuşuyordu, kendisini de hatırlıyordu. Hem de dudaklarından dökülen ilk şeydi adı, gururla doldu göğsü. Kimse için bu olmamıştı Alper öncesinde, kimse için bir öncelik ya da yanlarında istenen ilk kişi olmamıştı. Başını kaldırıp iyice sokuldu solcusuna ve alnına düşen saçlarını geriye doğru taramaya başladı. İşte karşısındaydı uğruna ölüp ölüp dirildiği kehribarlar.

my baby shot me down • AlperxNevzatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin