01

8.3K 94 81
                                    

Bilgisayarımda oyalanırken galatasaraydan gelen mail ile kalbim duracak gibi oldu. Hemen maili açıp baktım.

"Sevgili Umay Demir, Galatasaray Spor Kulübüne yaptığınız iş başvurunuz kabul edilmiştir. 7 Ağustos Pazartesi günü Ali Sami Yen Spor Kompleksi'ne davet ediyoruz. Giriş yapmak için aşağıdaki barkodu okutabilirsiniz."

Maili okur okumaz yerimden kalkıp çığlık attım.
"NE, YANİ GALATASARAYDA MI ÇALIŞACAĞIM!" Hayallerim gerçek oluyordu. Hemen dışarı çıkıp alış veriş yapmam lazımdı. Arabama binip alış veriş merkezine gittim. Pazartesi günü giymek için siyah bir takım elbise aldım ve onunla uyumlu küçük siyah bir çanta almıştım. Ayakkabı almama gerek yoktu çünkü bu kombinin altına siyah converse giyecektim. Başka kıyafetlerde bakıyordum. Akşama doğru alış verişim bitince yemek yemek için sahil kenarındaki köfteciye gidip 2 köfte ekmek yedim. Doyduğumu hissederek oradan kalkıp eve geçtim. Yeni aldığım kıyafetleri makineye atıp yatağa uzandım. Uyandığımda saat sabahın dokuzu olmuştu. Bugün ayın 6 sıydı. Pazar günü olduğu için dışarısı çok kalabalık olacağından bugün evde vakit geçirecektim. Dün makineye attığım çamaşırları çıkarmayı unutmuştum ama Allah'tan koku yapmamıştı. Hemen onları balkondaki çamaşır ipine astım. Mutfağa gidip kendime yiyecek bir şeyler hazırlayıp televizyonu açtım.

"Evet sayın seyirciler pazar sabahıyla devam ediyoruz."

Kapattım. Her şeyden çok çabuk sıkılıyordum. Yemeğimi yiyip mutfağı topladım. Biraz kitap okuduktan sonra kendime kahve yaptım ve balkona çıktım. Evimin manzarası çok güzeldi, Galata Kulesini net bir şekilde görüyordum. Bugün boş boş vakit öldürmek yerine dışarıya çıkmalıydım çünkü evde yapacak bir şey yoktu. Bodrumdan bisikletimi alıp dışarı çıktım. Yaklaşık 1 buçuk saat bisiklet sürdükten sonra sahil kenarındaki bir banka oturup dinlendim. Güneşini batışını izlemek insana huzur veriyordu. Telefonumu açıp bir fotoğraf çektim ve instagramda paylaştım.

sueda_erman ve diğer 25 kişi beğendi
sueda_erman turuncu aşkına 🧡
melina_demir seni de görelim güzellik 💕
umay_demir melina_demir gelirsen görürsün 💕

Telefonumu kapatıp bisikletime bindim. Melina yorumu ciddiye alıp gelirse boşuna beklemesin diye eve geçtim. Bisikletimi bodruma koyup yukarı çıktım. Çay suyu demleyip abur çubukları dolaptan çıkardım. Muhtemelen kız gecesi olacaktı. Çayı demlerken kapı çalmıştı.

"Hoş geldin!"
"Hoş buldum!" Birbirimize sımsıkı sarılıp içeri geçtik.
"Eee başvurudan ne haber?"
"Ya kanka!"
"Hayır reddedildiğini söyleme!"
"KABUL ETTİLER!"
"NE?" Evde çığlık çığlığa birbirimize sarıldık.
"Yani artık Galatasarayda işe giriyorsun?"
"Evet!"
"Şaka mı?"
"Evet şaka."
"Of hayır ya!"
"Ya kızım sen de hemen duygudan duyguya giriyorsun."
"Şaka yapıyorum aşkım."
"Neyse mutfağa geçelim."

Birlikte mutfağa geçip kız gecesine başlamıştık. Melina benim ikiz kardeşimdi ve çok iyi anlaşıyorduk. Bazen uyuşmazlıklar olsa da bunlara aldırış etmiyoruz. Arada gelip benim evimde kaldığı için kendi pijamalarını giymişti. Evin yarısı onun gibiydi.

"Ne zaman gidiyorsun?"
"Nereye?"
"İşe!"
"Ha! Yarın."
"Ne!"
"Ne ne?"
"Kızım ciddi misin?"
"Evet Melin ciddiyim."
"Ne giyeceksin?"
"Siyah takım elbise."
"Cenazeye mi?"
"Hahaha çok komik."
"Renkli şeyler giysene!"
"Racona ters gülüm." Yanağından makas aldım.
"Bir rivayete göre Umay takım elbise giymez takım elbise Umayı giyer."
"Övüyon mu gömüyon mu?"
"Bilmiyom." Kahkahalarımız evin içinde yankılanıyordu.

Abur cuburlarla karnımız doymadığı için hazırlanıp dışarıya çıktık.

"Köfte mi çiğ köfte mi?"
"Ne zamandır çiğ köfte yemiyorum."
"Hadi çiğ köfte yemeye gidiyoruz!"

Koluma girmiş zıplaya zıplaya gidiyorduk. Çok ünlü bir çiğ köftecinin mekanına gelmiştik. Mahalle çiğ köftecilerine alışkın olduğumdan burası biraz garip gelmişti. Oldukça geniş ve sadeydi ama çok şık duruyordu.

"Selam!" Dedi masada oturan bir insan.
"Selam!" Kolumu bırakıp o çocuğun yanına gitti ve sarıldılar.
"Hayırdır ne bu samimiyet?"
"Arkadaşım ya." Dedi Melin.
"Öyle mi?"
"Hıhı." Çocuk ayağa kalkıp elini uzattı.
"Merhaba Umay, ben Kutay."
"Melina'nın neyi oluyorsun?"
"Erkek arkadaşıyım."
"Öyle mi? Melin?" Başnı sallamakla yetindi.
"Memnun oldum."
"Ben olamadım daha."
"Umay biraz dobradır aşkım." Diye araya girdi.
"Olsun zamanla açılır."
"Yoo. Bir daha görüşmeyiz."
"Düğünümüze de gelmeyeceksin o zaman."
"Evlenmeyeceksiniz!"
"Öyle mi?"
"Öyle. Adın neydi ya? Neyse söyleme unutucam zaten."
"Niye balık hafızalı mısın?"
"Gereksiz bilgi taşımıyorum."

3 tane dürümü paketletip çıktım. Melin umurumda değildi. Erkek arkadaşı olduğunu benden sakladığı yetmiyormuş gibi bir de mahalle abisi gibi davranan keko erkekle çıkmış! Hayır yani adam akıllı beyefendi olsa bir şey demiyeceğim. İsme bak KUTAY. Yalan abi Kutay tipi yok o çocukta. Her neyse onun saçma sapan işleriyle ilgilenmeyeceğim. Sahil kenarında bir kayanın üzerine oturup çiğ köftemi yedim. Rüzgar tenime değdikçe huzurlu hissediyordum. Hayatım bomboş olsa da huzurluyum. Arkadaşım yok, sevgilim yok, ailem yok. Sahip olduğum tek kişi ikizim. Onu da kaybetmek istemiyorum.

İLK GÖRÜŞ (BARIŞ ALPER YILMAZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin