•8• Yeniler

95 35 24
                                    

Derin Özkan'ın ağzından

Kapımın tıklatılma sesiyle gözlerimi zar zor araladım. Yattığım yerden doğrulup hızlıca yataktan pijamalarımla çıktım. Kapıyı açtığımda karşımda duran Özgür'ü görmeyi beklemiyordum. Üstüne siyah bol bı tişört altına da siyah eşofman giymişti. Simsiyah saçları her zamanki gibi kendiliğinden mükemmel bir şekil almış ve öylece karşımda duruyordu. Günaydın, dedi gözlerini üstümde gezdirerek. Günaydın, dedim tebessüm ederek.

-Biz dışında herkes yemekhaneye inmiş. Hadi hazırlan birlikte inelim.

Tamam deyip kapıyı kapattım. O beni beklerken önce odadaki aynada kendime baktım. Kıvırcık saçlarım yine birbirine girmişti. Çocuğun bana aval aval bakmasının nedeni demek ki buymuş. Üstümde de kirazlı pijama takımım vardı.

Orman için mecbur Mehmet Bey'in bahşettiği üç beş kıyafetten birini giyecektim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Orman için mecbur Mehmet Bey'in bahşettiği üç beş kıyafetten birini giyecektim. Gardrobuma göz gezdirmeye başladım. Beyaz askılı cropun altına yeşil cepli bir kot pantolon giydim. Gece ormanda uyumak zorunda kalırsak diye de üstüme siyah bir ceket geçirdim. Son saniye saçlarımı ayna karşısında bir şekle sokmaya çalışıp odadan çıktım.

Özgür sırtını karşı duvara yaslamış beni bekliyordu. Odadan çıktığımı görünce bana doğru yaklaştı. Hazırım, dedim ona doğru yürüyerek.

-Aslında kirazlı takım güzeldi ama bu da yakışmış.

Dudağının kenarıyla gülümsüyordu. Bunu derken ciddi mi demişti yoksa dalga mı geçmişti.

"Of dalga geçme ya" dedim yanyana demir kapıdan çıkarken.

"Dalga geçtiğimi kim söyledi?" dedi bana doğru bakarak. Söyleyecek bir şey bulamamıştım. Öylece koridorlardan yürümeye devam ediyorduk. Aramızdaki sessizliği ilk o bozdu.

-Derin, ormanda yanımızdan ayrılma.

Kaşlarımı çatarak ona döndüm.
-Ben kendimi koruyabilirim merak etme.

Bu cümleyi kurarken sesim her zamankinden biraz daha sert çıkmıştı. Ama ne deseydim, bir erkeğin beni korumasına ihtiyacım yoktu sonuçta.

"Sen hep böyle inat mısın?" dedi sert bir ses tonuyla. Hiç bir şey demeden sadece gözlerimi devirdim. Ama sanırım bunu görmemişti. Yemekhaneye girdiğimizde herkes iki masa olarak ayrılmıştı. Bir tek Furkan'ı görememiştim. Biz; Kerem, Alin, Aren ve Işık'ın olduğu masaya yemeklerimizi alıp geçtik.

"Aşkım seni uyandırma görevini bugün Özgür'e devrettim. İyi yapmış mıyım?" dedi Alin gülerek.

-Çooook

İlk 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin