Zihgir

536 51 17
                                    

1470 li yılı - İskender 'den

Ormanda yürüdüğümüz sırada adım sesleri işittim.

"Ağam , dur " dediğimde ikisi de durup bana baktı.

"Noldu İskender ? "

"Ormanda birileri bizden başka birileri var ," dediğimde ikiside etrafa baktı . Gözlerim yerdeki çalılara kaydığında altında görünen tahta ve iple orayı gösterdim.

" Tuzak var , dikkatli olun ," dedi Salih ağam bizden öne yürüyüp .

O sırada siyah giyinimli adamlar bir bir saklandıkları yerden çıkıp bize saldırmaya başladılar.

Hepsiyle başa çıktığımızda adamlar hepsi bir tarafta yerdeydi. Oradan uzaklaşıp yolumuza devam ettik. Bir ara oturduğumuzda gözüm Fikri ağamın elindeki alete kaydı.

Onları gördüğümden beri elinde sıkıca sarmıştı ve önemli bir şeymiş gibi elinden düşürmüyordu .

"Ucuz kurtulduk ," dediğinde bakışımı ona çevirdim . Acaba sorsanıydım?

"Ağam , bu alet ne işe yarar ? Pek bir sakınırsın benden . Aramızda sır gibi duruyor "

"Yok ya , niye sakınıyım ? İstersen göstereyim," deyip çıkarıp taşın üstüne koydu . Kutu gibi bir şeydi. Açtığında merakla ona bakıyordum.

"Sana anlatmıştık , biz zaman sayahetini bu makineyle yaptık işte . Ve de bu taşla ," deyip taşı kutunun içindeki boşluğa yerleştirdi.

"Fikri dikkat et ," dedi Salih ağam .

"Merak etme , düğmesine dokunmadan çalışmaz o ,"

Birden bire hemen yanımdan geçen ok ağaca saplandığında , hızla ayağa kalktık. Ağaçların arkasına saklandığımız sırada Salih ağamın bakışları alete  kaydı.

"Fikri makine ," dediğinde hemen almak için oraya doğru hızla atıldığımda , ne olduğunu anlamadan ne olduğunu anlamadan gözlerim kapandı .

£££

Günümüz Asya' dan

Okulun spor sahasında kendi aramızda konuştuğumuz sırada Ayberk koşarak yanımıza geldi. Nefes nefese kalmıştı.

"Arkadaşlar , yardım edin ," dediğinde kaşlarım çatıldı. Diğerleriyle birlikte ayağa kalktık .

"Ne oldu ? "

"Tayfunla yolda gelirken çukura düştü. Uğraştım ama çıkarmaya gücüm yetmedi ,"

"Senin mi gücün yetmedi ? " dedim anlamayarak. Gayette gücü yetecek gibi görünüyordu oysa .

"Yardım edin lütfen "

"Tamam , gidelim hadi "

Elif'in sözünden sonra hepimiz okuldan çıkıp Ayberki takip ettik. İçimde yalan söylediğine dair şüphe vardı nedense .

Ormana taraf gittiğimizde iyice kuşkulanmıştım bu durumdan .

"Hani , çukur nerde ? " dedim kaşlarımı çatıp.

"İlerde siz gidin , bende geliyorum "

İlerlediğimiz sırada gözüme yerdeki halatlar çarptı. Yutkunup etrafa baktım. Tuzak kurmuşlardı.

"Dikkat edin , ip var " dedim sırada birden birde ne olduğunu anlamadan üzerimize yapraklar dökülmüştü. Aynı anda Tayfun ve Duygu da yanımıza gülerek geldiler .

"Ahh! Tahmin ediyordum bu işte bir şey olduğunu !" Diye sinirle bağırdım .

"Ben size inanmayalım diye dedim " diye konuştu Sinan da.

Hepsi gülerek bize bakıyordu.

"Siz çok safsınız ama . Şuan okulda her kes bizim karşılaşmamızı bekliyor . Ama maalesef ki Mavi ay karşılaşmaya gelemiycek," dedi Tayfun alayla .

"Bence artık Mavi ay yerine Mavi tavuk oldular ," dedi Duygu da gülerek. Sinirden patlamak üzereydim. Resmen oyuna getirdiler bizi.

"Savaş hoca birazdan gelir , gidelim artık "

Bize son kez gülüp uzaklaştıklarında sinirle çığlık attım.

"Asya tamam sakin ol ,"

"Elif görmüyormusun halimizi ya ! Ne sakini olayım !"

Birden bire atılan oklarla üstümüzdeki halat kayıp aşağı düştüğünde şaşkınlıkla bir birimize baktık. Ne olmuştu az önce ?

"O neydi ya ? "

Bakışlarım etrafta gezerken ağaca kaydı. Oklar ...Okların sayesindeydi . Koşup ağaçtan zorlukla elime aldığım oklara baktım. Kim bu kadar hızlı ok ata bilirdi ?

Etrafa baktığımda kimseyi göremedim .

"Hadi gidelim geç kalıcaz " dedi Elif .

"Ama oklar -"

"Boş ver onu şimdi Asya , karşılaşmaya yetişmeliyiz ,"

Başımı salladığımda birlikte koştuk.

O okları kim atıyordu bilmiyorduk ama bulmak için en ufak bir ipucu bile işimize yaraya bilirdi.

"Hadi dağılıp etrafa bakalım ," dedi Sinan kendi de bizden ayrılıp başka tarafa yönelip.

Hepimiz dağılıp aramaya başladığımızda yerdeki otların arasında gözüme  yeşil bir şey çarptı. Kaşlarımı çatıp elime aldım.

Zihgirdi bu .

"Zihgir , zihgir buldum ," dediğimde diğerleri de benim yanıma geldi.

"Bu demek oluyor ki burada bir kemankeş var"

"Bakın Tozkoparan İskender'in zihgirndeki ağaç bu ,"

"Evet o ama hilal yok "

"Asya hemen gaza gelmesen diyorum , " dediğinde göz devirdim. Ne alakası vardı ? Sadece bu zihgir öylesine bir zihgire benzemiyordu.

Elimle dikkatle baktığım sırada Sinan konuştu.

"Hadi gecikmeyelim . Sonra geliriz , bakarız yine "

"Hayalet okçu bizim de bisikletlerimizi uçurmadıysa neden olmasın "

£££

İskender ' den

"Ağam zihgirim ," dediğimde Salih ağam elini omzuma koydu.

"İskender söz veriyorum zihgirini geri alıcam. Ama önce eve gidelim. Daha fazla ortalıkta böyle görünme ,"

"Ya Salih biz niye kendimizi göstermedik çoçuklara ? "

"Fikri taşı bulup hemen gideceğiz zaten. Şimdi karşılarına çıkıp yeniden onları bırakıp gidersek üzülürler ."

"Haklısın "

Birlikte Salih ağamın evine geldiğimizde Fikri ağam yanımıza geldi.

"İskender bak bunları senin için aldım ," dediğinde çıkardığı garip garip kıyafetlere baktığımda Salih ağam onları elinden aldı.

"Fikri bunlar ne ? "

"İskender için aldım işte ,"

"Bunlarla dikkat çeker , normal bir şeyler al dedim ben sana . Neyse ben gidip alırım , sizde bir yere gitmeyin , gelicem " dediğinde ikimiz de bakıp çıkmıştı.

Bir kaç saat sonra geldiğinde elindeki poşetle içeri girdi. Ben de onu takip ettiğimde bir odaya girmişti.

"Bunlar sana olur . Sen üzerini değiş ," diyip odadan çıktı. Aklım zihgirimde kalmıştı. Nasıl düşürmüştüm hala aklım almıyordu.

Umarım zihgirimi bulan kız onu kaybetmezdi . Babamdan kalan tek hatıraya bir şey olsun istemiyordum .

Merhabalar . Biliyorum dizide İskender böyle konuşmuyor ama öyle yazmakta zorlandım. Ve açıkçası kendi bildiğim ve istediğim gibi yazmayı istiyorum. Olaylar zaten dizide olduğu gibi ilerleyecek , tek fark İSAS içerikli olucak . Ve kaçıncı sınıf olduklarını da bir türlü bulamadığım için 8 ci sınıf öğrencisi yapıyorum

ALLAHIM GOLLLL

İntertemporal love & Tozkoparan İskender Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin