Asya' dan
Ormanda Giray'la atış yapıyorduk . Biz İskender'le sarıldığımızda , yanımıza kadar gelmişti ve İskender de eve gideceğini söyleyip yanımdan ayrılmıştı . Aklım onda kaldığı için çok fazla odaklanamıyordum .
"Ona atmak neden bu kadar zor ? " dedi Giray oku altıya saplandığında . Oflayıp yeni bir yay aldı .
"Daha önce hiç çalışmamışsın , ilk atışların hepsin zaten altı filan olması normal bir şey . Zamanla iyi atışlar yaparsın , ama önce çalışmalıyız ." dedim attığım ok dokuza saplandığında .
"Şu çoçuk sizin takıma yeni alındı değil mi ? "
"İskender mi ? "
"İsmini bilmiyordum , evet . Sanki önceden tanışıyorsunuz gibi geliyor ," dedi beni izlerken .
"Evet yeni olabilir . Ama başarılı ve iyi birisi . " dedim atışlarımı durmadan yaparken .
"Peki yakınlığınız ? " dedi tek kaşını kaldırıp . Yayı çektiğimde , elini saçlarıma uzattığında kaşlarımı çattım .
" Napıyorsun ? " dedim kaşlarımı çatıp .
"Saçların gözünün önüne geliyordu , " dedi omzunu silkerek .
Sabır çekip önüme döndüm . " Aranızda bir şey mi var ? "
"Arkadaşım , sadece yeni olduğu için kendisini yalnız hissetmesini istemedim ."
"Rahatladım , " demesiyle anlamayarak ona baktım .
"Ne demek bu şimdi ? "
"Yani , sevgili olmamanıza sevindim . Güzel kızsın , kendimi sana kaptıra bilirim ," dedi o da önüne dönüp atışını yaparken .
Gözlerimi devirip bakışlarımı etrafta gezdirdiğim sırada ağaçların arkasından geçen karaltıyla kaşlarımı çattım .
İskendermiydi acaba ?
"Artık gidelim mi ? "
"Daha bir saat oldu , ben kafeye de gideriz diye düşünmüştüm ."
"Kafeye falan gerek yok . Eve gidicem , yorgunum . Yarın daha uzun saat çalışırız . Görüşürüz ," dedim onu arkamda bırakıp , eşyalarımı toplayıp ormanın çıkışına doğru yürürken .
Telefonum çaldığında , arayan Elifti . Açıp kulağıma götürdüm .
"Efendim Elif ? "
"Asya , nerdesin ? "
"Eve gidiyordum ."
"Tamam . Bizim çoçuklarla bir planımız vardı . Onu sana anlatıcaktık."
"Ne planı ? "
"Yarın konuşuruz , telefonda konuşalacak bir şey değil ."
"Tamam , görüşürüz o zaman ."
£££
"Nasıl hasta hocam ? İskender dün iyiydi ama ? " diyen Ardayla Fikri hocaya baktım .
"Bilmiyorum , neyse siz okuldan sonra uğrarsınız onun yanına . Dersinize girin artık ," dediğinde yanımızdan ayrıldı .
"Çoçuk ne ara hastalandı ki ? " dedi Elif de endişeyle .
"Bilmiyorum , " dedi Sinan .
Okul çıkışı hep beraber Salih hocalara gelmiştik . Ben meyve doğrayıp yukarı çıktığımda , Salih hoca da İskender için çorba yapıyordu .
"Arkadaşlar gerek yok , iyiyim ben ." diyen İskender gözlerimi devirdim . Yatağının üstüne ayaklarımı katlayarak çıkıp yanına oturdum . Bakışları bana değdiğinde elimdeki çatalı elmaya batırıp ağzına uzattım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntertemporal love & Tozkoparan İskender
AdventureA; "Sen benim görmek için bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin ..." İ: "Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duanın yer yüzündeki cevabısın ..."