VİRANE DÜŞLER

5- Kanlı şafak

Keyifli okumalar...🫀

Sitemim kendime değil, içimde beni her gece uyutmayan umutlaraydı...

2 yıl önce
Semih Taşkıran;

Karşımda olan iki akılsıza bakıyordum her şeyi ellerine bulaştıracaklardı. Yıllar önce ortadansa kaybolan abimin intikamı için ilk adımı atmıştım.. ve sona yaklaşıyordum.

İntikam.

Erdem ve kazım size diyorum duydunuz mu beni işleri aksatmadan bu zamana kadar işledik düşündük sakın o üsteğmenle bizi malamat etmeyin! Yoksa ikiniz de kendinizi nerde olacağını biliyorsunuz. Kazım hazır mı? silaha ses kesici takmayı unutma!

Evet komutanım her şey hazır ama bir sorun var?

Ne sorunu olabilir kazım sana her şey yolunda mı diye sormuştum! Dedi komutan hiddetle ayağa kalkarken, aslında bu plan sadece üsteğmene kurulan bir olay değil di ona ve onun etrafında olan herkeseydi.

Timine, annesine, arkadaşlarına, rütbesine, ve Semih'in yıllar önce ölen abisinin intikamı için kurulan bir suikast'tı...

~~~~~~~~

Günümüz.

Arabadan indiğimizde gün yavaş yavaş doğuyordu kızıllıklar, aynı uçurum kenarındaki solup gidecek ama kızıllıklar sayesinde yaşayan bir çiçek kadar eşsizdi.

Derin bir nefes alıp bütün timin girdiği depoya girdim. Duyacaklarım yapacaklarıma gebeydi.
Çok büyük olan depoda ileride altı kişinin önünde iki sandalye vardı. Dövdüğüm adamlar, özgüvenim yoklarken sağ dudağım alayla havaya kalktı, altı kişinin yanına gelirken adamlar görüş açıma girdi ayıklardı ağızlarında siyah bant vardı.
Berat kafasını hafif bana çevirirken alayla,

" ne yapalım avukat hanım öttürelim mi? Yoksa direk çökertelim mi?" Dedi kafam karışıktı ne yapacağım ne olacak hakkında? bunun altında ve arkasında basit şeyler olmadığını düşünüyordum.

" ağzını açar mısın Berat ?" Dedim
Hay hay der gibi kafasını salladı. Adamların ağzını açtı bakışlarım az öncekine nazaran sertti

Anlamsız Öfkeliydim.

Berat açtığında adamların ikisi de konuşmamıştı adını bilmediğim adam direk gözlerime ateş saçarak bakıyordu gözlerini bir an bile kaçırmıyordu. Gözlerinden Saf kin akıyordu ya da planlarını bozmuştum. Bir adım attım ona doğru aramızda baya bi mesafe vardı.

" ne arıyordunuz o evde?" Dedim tıslarcasına, iğrenç bir şekilde güldü.

" biz senin kim olduğunu bilmiyor muyuz sanıyorsun neyin peşinde olduğunun farkında değil miyiz sanıyorsun sen ne sanıyorsun avukat bozuntusu." Dedi sona doğru alayla. Gerilmiştim arkamda altı tane adam vardı ama gene de güvende olduğum bir yer değildi.

Zehirli cümleler akıl yerdi.

" Hadi diyelim öğrendiniz ne oldu? Ne geçti elinize?"

"Bir ölü."

Bir ceset.

" Zamanımızı yiyorsun ne işin vardı o evde?"
Cevap yoktu ve ben sabırsızdım.

" ya da şunu demeliyim bakkalda bir işin var mıydı?" Dedim tek kaşım havaya kalkarken, o varmıydı bilmiyorum ama haberi vardı şimdi o bakkala geldiğim zamanı kast etmiştim ve BİNGO! Gerildi ama bir şey diyemedi benim komutandan şüphelendiğimi anladı.