Medya : Meva Ülkü ARCA
3.BÖLÜM : ÖLÜM
*Ebediyete uğurlandı bir beden daha ,
Sonsuzluğun kapıları ardında ...*Bölüm şarkısı : Eminem -mockingbird
(Söylediğim yerde başlatın !!)
.
.
.3. AĞIZ ANLATIM ;
Meva , yavaşça ayaklarını koltuğa doğru uzattı .
Saat gece yarısını geçiyordu ancak onun uykusu yoktu . Aklında hâlâ Gölge'nin ona söyledikleri vardı .
Bir karar verememişti elbette. O yüzdendi zaten uykusunun olmaması . İstediği dosya tüm Türkiyeyi ilgilendiren bir dosyaydı . Başbakan'ın dosyasıydı ...
Onu Gölge'ye veremezdi . O Dosyayı Gölge'ye vermek belkide dünya üzerinde ki en büyük çılgınlıktı .
Meva , milyonlarca insanın günahına giremezdi ...
Ayrıca kardeşini bulduktan sonra ortada bir Türkiye kalmazsa zaten kardeşini bulmasının bir manası kalmazdı . O devleti için yaşıyordu . Ancak son zamanlarda yaptıkları bir vatan haini gibi hissetmesine sebep oluyordu .
Sanırım hisleri doğruydu ...
Bir terörist ile işbirliği yapan kişi de terörist olurdu değil mi ? Elbette .
Dalgın dalgın karşısında ki antrasit duvara bakarken bir ses duydu .
Bu sanki bir camın açılma sesiydi . Başını hemen odasının olduğu koridora çevirdi . Hırsızmıydı ? Hemen ayaklanıp yanında ki komodin'in içinden silahını çıkardı .
Karşıya silahı tutup dikkatli bir şekilde odasına ilerledi . Tam odasının kapısına dönecekken elindeki silah bir anda avuçları içerisinden kayıp gitti .
Silah yere düşerken hemen geriye adım attı patlama riskine karşı . Silah bir patlama göstergesi göstermediği için silaha uzandı hızlıca ancak karşıda ki beden silahı ayağı ile koridorun sonuna fırlattı .
Meva ,hızla ayağa kalktı ve karşısında ki adama yumruk atmak için elini kaldırdı . Gölge , hemen kadının elini tuttu ve onu duvara itti .
Kadın sırtında ki yanma hissine aldırmadan aldığı tekvando derslerini hayata geçirdi .
Hemen bir tekemeyi adamın karnına geçirdi . Adam ise yerinden bir milim bile oynamadı .
Meva ,sinirlenmesini bekledi ancak Gölge seslice güldü ve kadının iki elini hızla tutup duvara , kafasının üzerine yerleştirdi .
Kadın , duvar ve adam arasında kaldığı için debelenmeye başladı . Hemen bir nefes uzağında Gölge duruyordu . Yüzleri o kadar yakındı ki sıcak nefes kadının beynini pelte haline getirdi .
Adamın siyah maskesine çevirdi gözlerini bu sefer . İşte sıcak nefesin kaynağını bulmuştu ancak üzerinde siyah bir maske vardı . Gözlerini maskeden ayırıp adamın gözlerine bakmaya çalıştı . Yine bir engelle karşılaşmıştı .
Başında ki siyah şapka ...
Dudaklarından alayvari bir gülüş kaçtı . Gölge'nin gözleri de sesin kaynağı olan dudaklara kaydı .
Bir saniyeliğine gözleri orada takılı kalırken hemen çekti .
"Uslu dur !!" Sesi buram buram otorite kokuyordu .
Meva , göz devirdi ve asi tavrını sürdürdü
"Evime gece'nin ikisinde giriyorsun ve bana 'Uslu dur ' mu diyorsun ? "
Gölge göz devirdi ve kadının ellerini serbest bırakıp arkasını döndü .
Meva ,fırsatı bulmuşken hemen ayağını adama doğru tekme atmak için savurdu .
Gölge'nin sağlam bir refleksi olduğu için hemen Meva'nın ayağını tuttu .
"Uslu dur dedim sana !" Meva ,sinirle göz devirip ayağını kendine çekmeye çalıştı .
Gölge buna izin vermezken kadının ayağını tutup kendine çekti . Meva , Gölge'nin bedenine yapıştı . Gölge ise Meva'nın bacağını bıraktı . Meva'nın elleri Gölge'nin göğsünde duruyordu . Meva ,başını iki tarafa sallayıp kendine geldi ve hemen Gölge'nin göğsünde olan elleri ile adamı itip yanından geçti .
Yere düşen silahı alıp sinirle salona ilerledi .
Gölge de hemen arkadan geliyordu . Meva , bir anda arkasına dönüp silahın namlusunu Gölge'ye çevirdi .
Gölge ,alayla gülerek Meva'nın aksine rahatça koltuğa oturup yayıldı .
Meva oflayıp silahı orta sehbaha'nın üzerine bıraktı .
Gölge'ye en uzak kısma geçip oturdu .
Bir süre aralarına sessizlik girdi . Bu sessizlik Meva'nın Gölge ile arasına koyduğu duvarlardı .
Meva , sert bakışlarını halıdan çekip Gölge'ye çevirdi .
"Ne işin var burda ? Ya da bu saatte mi demeliyim ?
Ne de olsa kendi evin gibi girip çıkıyorsun ."
Gölge göz devirdi ve oturduğu yerde yayılıp ayaklarını orta sehbaha'nın üzerine bıraktı .
"Kendi evim ya girip çıkıyorum öyle ..."
Meva , duydukları ile dondu . Söylediklerine değil ses değiştirme cihazı kullanmamasına ...
Adamın sesi Meva'ya soğuk kış günleri gibi hissettirdi . Sesi buz gibiydi ancak söylediklerinden alay akıyordu .
"S-sen ? " dedi şaşkınca Meva . Aklından bile geçirmemişti kendi sesi ile onunla konuşabileceğini .
"Ben ?" Bu sefer sesi biraz daha sıcaktı . Kadın ise gözünü kırpmadan ona bakıyordu .
"Senin sesin ?" Bu soru değildi . Şaşkınlığını belirtmişti Meva .
"Eee... buraya boşuna mı geldim Savcı ? "
Meva ,elbette anlamışte neden geldiğini . Kaşlarını çattı ve konuyu değiştirmek amaçlı
"Kahve içer misin ?" Diye sordu . Daha karar verememişti . O sırada adamın maske ile kahveyi nasıl içeceğini düşünmemişti .
"Hay-" Meva , hemen sözünü kesip
"İçersin , içersin . Nasıl içersin ?" Gölge'den bir cevap alamayacağını anlayınca ayaklandı ve mutfağa gitti . Kahve makinesine iki kişilik kahveyi ve diğer malzemeleri de koydu . Diğer taraftan fincanları çıkarmaya çalışıyordu . Biraz yukarıda olan fincanlara uzandı ve iki tane çıkardı . Hepsini tepsiye yerleştirdi ve kahve olunca kahveyi fincanlara boşalttı .
Ne kadar yavaş olabilirse o kadar yavaştı . Bu konuşma ne kadar gecikirse o kadar iyiydi .
Yavaşça tepsiyi kavrayıp içeriye ilerledi ve bacaklarını iki yana açıp genişçe oturan adamın önünde ki orta sehbahaya bıraktı . Kendininkini ise alıp en uzak köşeye geçti .
Korkuyordu bu adamdan sanırım ...
"Eee ... aptal savcı ?" Bu ' artık konuşalım ' demek oluyordu . Meva , kahvesinden bir yudum aldı .
"Konu aç ,konuşalım ucube katil ?"
Gölge , göz devirdi .
Aslında o Meva'ya muhtaç değildi . Sadece bu asi savcıya diz çöktürmek istiyordu . Gölge'nin gözünde Meva , ' Pohpohlanmayı seven , iylik perisi gibi davranmaya çalışan ancak katil olan birisi 'ydi .
Ayrıca asi ve inayçıydı . Bu halleri hoşuna felan gitmiyordu. O asi değil zarif ve kırılgan severdi .
Zaten Meva'da ona kendini sevdirmeye çalışmıyordu .
Gölge'den nefret ediyor ve 'egoist , otoriter , şımartılmış ve pisliğin teki ' olarak düşünüyordu .
Aslında öylemiydi ? Tartışılır . Ne de olsa kimse Gölge'yi tanımıyordu .
Ayrıca Gölge fazlasıyla zeki ve kurnazdı .
Her şey planlarına göre ilerlerdi ve bazende plan yapmaya gerek duymadan işini halleder ve çıkar giderdi .
Onun için insan öldürmek artık çocuk oyuncağı olmuştu . 2 dakikada iz bırakmadan birini öldürüyordu . Mükemmeldi sahiden değil mi ?
Bazen ise anayasal boşluklardan dolayı bazı yazılar bırakıyordu ' Hakim ,Savcı ve bazende milli parti başkanlarının evine .' Sanki sesini duyurmaya çalışıyordu .
Gölge ,bacaklarını biraz daha açarak genişçe oturdu .
Gözlerini ise asla Meva'dan çekmiyordu .
Konuşma vakti gelmiş çatmıştı ...
Yavaşça dudaklarını araladı ve ses değiştirme cihazının cızırtılı sesi ile konuşmaya başladı
"Ne konuşacağımızı biliyorsun bence aptal savcı ..."
Sözleri uyarı niteliği taşıyordu . Elbette biliyordu ne konuşacaklarını ...
Karar ...
Vereceği kararı konuşacaklardı elbet , Gölge ona iki gün vermiş ve karar vermesini söylemişti .
Evet , iki gün geçmişti ve şimdi Gölge tam karşısındaydı .
Ama o karar verememişti ...
Etrafına bakıp oyalanacak bir şey aradı .
Ama korktuğu şey başına geldi . Dev gibi olan adam yavaşça yerinden kalktı ve Meva 'ya ilerleyip tam karşısında durdu . Kadın ,gözlerini kaçırdı . Korkuyordu ,evet ama belli etmemeye çalışıyordu çünkü karşısında ki 'yaratık ' olarak tanımladığı insan korkudan besleniyordu sanki .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONRAKİLERİN ÖNCÜLERİ : GÖLGE KİM ?
De TodoBir katil düşünün ; kendi adaletini oluşturmuş , oyunu kurallarına göre oynamış ... Bir Savcı düşünün Tüm hayatı boyunca kaybetmeyi öğrenmiş ... Bir birlik düşünün ; Katil'in kurallarına göre çizgiler çizip avlarını belirleyen ... Bu dünya acıması...