8.BÖLÜM

46 17 10
                                    

Selam okurlarım ,
Yeni bölümle karşınızdayız .
İyi okumalar ,
Hadi bölüme geçelim ...

8.BÖLÜM :KARŞILIKLI MENFAAT İLİŞKİSİ
*Bir yol vardı ancak sonu görünmemekteydi , bir son vardı ancak başı bilinmemekteydi ... *

&

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

meva'ya göre yedi büyük günah ...
Nefret...
Yalan...
Kibir ...
Doyumsuzluk ...
Bencillik ...
Hırs...
Şehvet ...

Nefret, en bilindik duygulardan biridir ancak altındaki hikayeyi kimse bilmemektedir . Bir kral hizmetçisi ve kralın arasında geçmekteydi hikaye . Şeytanın kötücül planları doğrultusunda birleşen iki yolun büyücüler tarafından lanetlenmesi ve kralın parası ile kendi lanetini kaldırıp hizmetçiyi görmezden gelmesini konu alıyordu .
Dağ yamacına yerleşen kadının yürek yakıcı feryatları ...
Kralın kadınlarla gönül eğlendirişi ...
Ve kral yeniden lanetlendi ancak lanet bu sefer para ile kaldırılamazdı . Kırdığı kalbi onarması gerekmekteydi ...
Dağ yamacındaki kadına gitti ve ona yalvardı ancak kadın bir daha bu tongaya düşmedi . Ve o gün nefret dünyaya geldi . Tadılan en güçlü duyguydu ve Meva onun yaşayan temsilcisiydi . Meva , yedi büyük günahın birincisi , nefreti temsil ediyordu . Hissettiği ve vücudunun tamamını oluşturan bu his fazla kafa karıştırıcıydı . Evet evet belkide hikayede olduğu gibi lanetlenmişti . Yoksa başka bir açıklaması yoktu içindeki bu duyguların . Uyandığından beri öylece karşıdaki duvara bakıp iç çekiyordu . Odada kimse yoktu ve oda kendisinin değildi . Artık öylesi normal geliyorduki bu ona , korkamıyordu bile . Düşünüyordu , ' neden bunlar hep benim başıma geliyor ?' Diye . Neden bu prevasızca çırpınışı kimse görmüyor ? Siyah deri kaplamalı koltukta , dizlerini kendine çekerek öylece gri duvarı izliyordu . Kendini hafif ileri itip sonra tekrar geriye gidiyordu , sallanıyordu . Sallanırken ' neden ?' Diye kısık sesli feryatları duyuluyordu . Artık delirmeden önceki son virajdaydı . Ya virajı geçecekti ya da virajı dönemeyecekti ...
Ve kapılar açıldı , içeriye beklenen beden girdi . Simsiyah giyinmişti yine . Meva'nın sırtı kapıya dönüktü  o yüzden görmedi Gölge'yi .
"Seni böyle görmekte varmış aptal savcı , tam bir korkak gibi . Korkuyorsun değil mi ? Ölmekten öylesi korkuyorsun ki ... delirmek üzeresin ." Meva , duyduğu ses ile tepki vermedi . Yine sallanmaya devam ederken kısık sesli feryatına devam ediyordu . Sanki Gölge hiç burada değilmiş gibi davranıyordu . 
Gölge , ağır ağır yürüdü ve Meva'nın karşısındaki deri kaplamalı , siyah berjere oturdu . Bacak bacak üzerine attı ve şöyle bir Meva'yı süzdü .
"Hey! Buradan bakılınca tam bir aptala benziyorsun !" Diye konuştu . Sesindeki alay elle tutulur derecedeydi . Meva , yavaşça gözlerini ona çevirdi . Yüzü solgun , gözleri baygındı .
"Neden benimle uğraşıyorsun ? Ha ? Söylesene ... dışarıda onca insan varken neden ben ? Neden benimle oynuyorsun ? Neden beni delirtiyorsun ?"
Gölge , kadının konuşmalarını önemsiz birkaç absürt şeymiş gibi alayla dinledi . Sonra önemli bir sır verecekmiş gibi öne eğilerek "Çünkü o kadar acemi ve aptalsın ki ... daha arkandan dönen olayların bile farkında değilsin . Tam bir aptalsın ..." on kelimeden dokuzunun 'aptal' olması ciddi anlamda Meva'nın sinirlerini bozuyordu . Dişlerini sıkarak gözlerini Gölge üzerinde gezdirdi 
"Kes sesini ! Eğer bir daha aptal diyecek olursan ..."  Gölge onun bu tepkisine gülerek yanıt verdi . Evet evet  tam olarak Meva'yı delirtmeye çalışıyordu !
"Ne olur ? Bir kere daha aptal dersem ne olur ? Bak söylüyorum , APTAL " sesi odada yankı yaparken 'aptal' kısmını bağırarak söylemişti . Meva , bir anda yerinden kalkarak Gölge'nin üzerine yürüdü . Kolları iki yanda açılmış olan Gölge'yi göğsünden itti ancak Gölge milim bile yerinden kaymadı . Üst üste itmeye devam etsede bir yararı olmadı . Gölge , aşağılayıcı bir şekilde güldü ve kollarını durması için Meva'nın beline sarıp onu göğsüne çekti . Meva , ağlamaya ve göğsüne vurmaya devam ederken Gölge bir o kadar sakindi . Göğsünde olan Meva'nın kulağına doğru yaklaştı ve şeytanca fısıldadı "herkes seni ortadan kaldırmaya çalışıyor ... kimse seni sevmiyor ve inanki kimsenin sikinde bile değilsin . Neden onlar için ağlıyorsun ? Ayağa kalksana , neden düşdüğün yerde dönüp duruyorsun ?"  Meva, Gölge'nin yatıştırıcı sesi karşısında halsizce kafasını salladı . Vurmayı kesmiş öylece adamın göğsünde soluklanıyordu .
"Ağlamayacağım!" Dedi bu bir haykırıştı .

SONRAKİLERİN ÖNCÜLERİ : GÖLGE KİM ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin