YILDIZINI PARLAT

4. Bölüm

Girişler Hep Bir Şaşırtır Ama

Doğan'ın kapısının önünde ilk iş gününe giriş yapmak için bekliyordu Peri. Uzun bir süre Peri olacağı için dün Selen'in de kendisine Peri demesini ve kendisi buna alıştırmasını istemişti. Selen dostunu bu yolda en büyük destekçisi olduğu için onun aksi bir şey yapmıyordu. Dün annesi ve babasıyla konuşurken biraz onları kandırıyormuş gibi hissederek iş değiştirdiğinden bahsetmişti. Çok içeriğine girmeden yine aynı işi yaptığını filan anlatmıştı ancak annesi bir terslik olduğunu anlamıştı ki yakın bir zamanda yüz yüze görüşmelerini söylemişti. Bu yaz bitmeden yanlarına gelmelerini masaya yumruk vururcasına söylediğinde ona hayır diyememişti. Zaten söylerse ağzı filan yamulurdu. Bunu şimdi şak diye Doğan'a diyemezdi ama bir ara cumadan izin almanın yolunu bulmalıydı yoksa anası peşini bırakmazdı.

Tam kapıyı açacağı sırada telefonuna gelen bildirim sesiyle önce ona baktı. Annesi WhatsApp'tan yazmıştı. 'Bak bir şu çocuğa.' Daha fotoğrafa tıklayamadan annesi yeniden yazdı. 'Nasıl?' Merakla fotoğrafa baktığında bir voouuvv oldu. Telefonun sol üstünden bakınca saatin yediye geldiğini gördü, emekli bir kadının bu saatte ayakta işi neydi Allah aşkına?

Üstelik bu çocuk da neyin nesiydi?

'Kim bu?'

'Arayayım mı?'

'İşim var anne.'

'Yan evde oturan Feride Hanım'ın torunuymuş. Diş hekimiymiş Mügeee! Bu yaz burada olacakmış, güzel çocuk değil mi?'

'Anne sen ne zamandır bana birini bulmaya çalışıyorsun?'

'Senin bu işi tek başına yapacağın yok, hem çocuk nasıl onu söyle sen!'

Peri yeniden çocuğa baktı. Baya iyiydi. Kendi metropolde böylesini zor bulurken annesi bir sahil kasabasında bulmuştu resmen.

'Çok yakışıklı, gay olmasın?'

'Saçmalama Müge. Sen ne yap ne et buraya gel, bu çocuk kaçmaz.'

Peri annesine sadece gülücük attı ve çocuğu yeniden incelemeye başladı. Çok güzeldi çocuk ya, fazla yakışıklıydı kesin bir gaylik vardı.

"Sabah sabah nereden geldi aklına bu çöpçatanlık onu anlamadım?! Yaşlandıkça bana sarmazsın inşallah!" diye kendine kendine söylenip anahtarı kilide soktuğu gibi yeni işine ilk adımını attı.

Geçen hafta resmi olarak işe alımı gerçekleşmişti, insan kaynaklarındaki kız çok tatlıydı iki ismi olduğu konusu orada geçmişti, Peri'de Müge'den pek hazzetmediğini filan söyleyince zaten kız da Peri'nin kendisine daha çok yakıştığını söylemişti. Bu konu uzamadan kapandığı için tüm yol boyunca sokak hayvanları için mama bırakmıştı köşelere, iyilik deyince de sonuna kadar kullanırdı. İşlemlerden sonra bugün için başlama tarihi olarak belirlenmişti ve buradaydı.

O gün işlemlerden sonra Doğan'la birlikte onun evine geçmişlerdi iş akışı konuşmak için. O sırada da görevliden yedek bir anahtar almışlardı, Doğan'ın evine girecek anahtar elindeydi. Doğan normalde bu kadar hızlı anahtar işini halletmezdi ancak anlamsız bir şekilde Peri'ye güvenmeye başlamıştı, hatta bunu gülerken de söylediğinde Peri neredeyse bayılacaktı. Ondan bu kadar etkilenmemek için gözlüğünü bugünden itibaren takmaya başlayacaktı.

Anahtarı kilide sokup içeriye girdi. Saatine baktı biraz erken gelmişti ama Doğan döndüğünde onu evde karşılayarak mükemmel bir asistan olduğunu onun gözüne sokmak istiyordu. Yoksa elbette ki bu kadar erken gelmesini ondan talep etmemişti Doğan. Salon geçip etrafı yeniden süzmek istiyordu, geçen hafta ayıp olmasın diye pek bakamamıştı, şimdi Doğan yokken bunu keyifle yapmak istiyordu.