Aşk İçinde, Yalan İçinde
Resmen müşahede odasında yapayalnızdı. Tabii komşusu Necla Hanım ve Harun Bey'de yayındaydı ama yapayalnızdı işte! O düşme esnasında ayağını burktuğu için incinmişti ve bu sebeple dizine kadar alçılıydı. Kolu da sargılıydı, üzerine düştüğü için zedelenmişti. Tabii bunların yanı sıra ağlaması bir süre durmamıştı. Herkes canı çok yandığı için bu kadar ağladığını düşünmüştü, yalan da değildi canı yanıyordu. Bedenen sakinleştirebilmişlerdi ama ruhu hala acıyı en derinden hissediyordu. Bir ara sakinleştirici yüzünden uyumuştu ama bu kısa sürmüştü. Gözlerini açtığında yeniden aynı yerde uyanmak daha da can sıkıcıydı.
Perde hafifçe aralandığında Necla Hanım'la eşi Harun Bey göründü. Müge hafifçe yerine kıpırdandı.
"Mügeciğim nasılsın, canım?"
"Necla teyzeciğim daha iyiyim. Kalmasaydınız hiç yoruldunuz benim yüzümden."
"Kibarlığın sırası mı küçük hanım? Biz Selen'i aradık yoldaymış gelecekmiş. Kesinlikle tek bırakmayın dedi. Hiç senin kadar kibar değildi," dedi Harun Bey gülümseyerek. Uzun süredir iki genç kadını da tanıyordu.
Müge'de gülümsemeye çalıştı ama başaralı olamadı. "Keşke demeseydiniz cidden iyiyim ben."
"Hadi sen de şimdi! Ödümüzü kopardın! Gerçekten iyisin değil mi tatlım? Annenleri de aramamızı ister misin?" dedi Necla Hanım üzgün bir sesle.
"Yok yok! Selen daha iyi ve cidden ağrı kesici yaptılar ya daha iyiyim."
"Tamam canım, biz buradayız. Hemen kapının önünde oturuyoruz."
**
"Selenciğim sakin olur musun? Doğan'ı arar mısın hatta, neden onu aramadılar ki?"
Koray gergince arabayı kullanıyordu. İstanbul yoluna girmeye daha vardı haliyle... Aslında hastane bulmaya çalışıyordu Koray yol üzerinde ama gelen telefon Selen'in aklını aldığı için başka bir şey düşünmüyordu. Kırmızı ışıkta genellikle onu izliyordu, Peri kötü değildi aslında ama inanılmaz gergindi Selen. Kendini biraz kaybetmiş gibi davranıyordu.
Selen, Doğan'ın adını duyduğu gibi acıyla yutkundu. Şimdi tam bu anda Koray'a bahsedemezdi bundan. O konuda cevap vermeden "Endişelendim. Mü-Peri benim için çok değerli... Uzağında olunca kötü hissettim işte," dedi. Yalan da değildi. Dostunun tam bu anında uzağında hangi akla hizmet olmuştu zaten!
Koray onun eline uzandı ve sıkıca tutup üzerini öptü. "Sakin ol lütfen, bak sen de iyi sayılmazsın."
Selen ona sadece bakmakla yetindi. Sonra elini sıkıcı tutmaya devam etti. Bir süre öyle yola devam ettiler. Selen, bitmeyen yol, dinmeyen keder ve tükenen bedeniyle bir ara gözlerini yumdu ve öyle dalıverdi uykuya... Koray onu uyandırmadan İstanbul yakınlarında arabayı bir benzin istasyona çekerek kahve almak için araçtan indi. Kapıları kilitleyip kahve almak için markete geçti. Kahvesini aldıktan sonra araca doğru yürürken Doğan'ı aramaya karar verdi.
Tek kaşı havada Doğan'ı aradığında uzun bir çalma sonrasında Doğan'ın sesi duyuldu. "Efendim?"
"Neredesin Doğan?"
"Neden?"
Koray derin bir nefes aldı. "Neredesin?" dedi keskin bir ifadeyle.
Doğan'dan bir süre ses çıkmadı. "Cehennemin dibindeyim galiba," dedi sakin ama anlamsız bir ifadeyle.
Koray kaşlarını çattı. "Peri'ye bir şey mi oldu oğlum, ne diyorsun?" dedi birden panikle. Bunun anlamsız olduğunun farkındaydı ama aklına başka bir şey gelmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZINI PARLAT
RomanceMüge kariyerini yaban ellere bırakmamak için tehlikeli sulara dalarak kendini influencer olan Doğan'ın asistanını olarak buldu. Aslında bunu planlamıştı, plansız hiçbir şey yapamazdı ancak Doğan'ın hayatını düzenleyip daha çok parlatmak için girdiği...