YILDIZINI PARLAT

10. Bölüm - İlk Kısım

Plana Uymayan Yıldızlar ve Parlamaya Hazır Gülümsemeler

Bodrum'a indikten kısa bir süre içinde bavullarını alarak çıkışa doğru yürüdüler. Ayrılacak olmak ikisini de içten içe üzüyordu ancak bu duygunun saçmalık aşamasındalardı bu sebeple de duygularına kapılmamak için bunu bastırıyorlardı. Duygu bastırma konusunda Müge pek iyiydi, kaç sene Cenk'e olan duygularını bastırmış ve günün birinde otobüsün iki kapısı arasında kalmıştı da kimse düşmesin diye tutmamıştı. Müge de bu şekilde düşmemeyi öğrenmişti, Cenk'i unutmasına en büyük katkı da dostu Selen olmuştu, o insanın beynine beynine işleyen Firdevs Hanım'ın "Aptallık etme," repliği Bihter'de işe yaramamıştı ama Müge'de baya etkili olmuştu. Doğan'sa ilişkiler konusunda takıntılı biri değildi, genelde beğendiği kadınlarla hep olduğu için kimseyi etkilemek için ekstra girişimlerde bulunmamıştı. Bu zamana kadar ilişkilerindeki başlangıç ve bitişler hep sorunsuz olmuştu ama Duygu tüm tezi bozmuştu tabii. Yine de ona karşı bastırılmış bir duygusu yoktu haliyle şu anda bastırmaya çalıştığı duygusu konusunda zorlanıyordu. Ondan ayrı almak iyi gelecekti ama bu iyi yanı seveceğinden şüpheliydi.

"Abi!" diye bağıran sese döndü ikisi de aynı zamanda. Karşısından gülerek gelen kişi Kartal'dı, Doğan'ın küçük kardeşi.

Doğan ona gülümsediğinde Peri'ye dönüp "Sizinkiler nerede görebiliyor musun?" diye sordu.

"Park etmede bir sorun yaşamışlar sanırım, gelirler şimdi," dedi Peri. Doğan da başını sallayarak onayladı.

Kartal hızlı adımlarla abisine gelip sarıldı. Doğan'da ona içtenlikle sarıldığında Peri ikisine gülümseyerek baktı. Kartal'da Doğan gibi koyu saçlı, renkli gözlüydü. Uzun kirpiklerinin arasında ela gözü baya parlıyordu, bronzlaşmıştı bir de gözleri daha güzel görünüyordu.

Doğan kardeşinin omuzlarından tutup "Özlemişim seni ya," dedi gülerek.

"Vallahi ben de sizi özlemişim. Babam bile özlemden dolayı baya neşeliydi," diyerek sadece abisinin anlayacağı bir imada bulundu Kartal. Babası genelde hep ciddi takıldığı için onun neşeli tarafı gün yüzüne kolay kolay çıkmazdı.

"Bu sene hiç gelmedin ondandır. Bak seni Peri'yle tanıştırayım, asistanım," dedi Doğan hemen. Sonra da Peri'ye dönerek "Kardeşim Kartal," dedi.

Peri elini uzatıp memnun olduğunu söyleyecekken Kartal atik bir şekilde davranıp Peri'ye hafifçe sarılıp "Memnun oldum Peri, bahsettiler senden," dedi.

Açıkçası Müge bu tarz erken samimiyetleri alışkın değildi. Her zaman samimi olmadığı insanlara karşı zarif bir mesafe bırakırdı fakat şimdi Peri'ydi! O da hafifçe Kartal'a sarılıp "Ben de memnun oldum," dedi. Ayrıldıklarında meraklı gözleri Kartal'ın üzerinde gezip "Kim bahsetti?" diye sordu.

"Abim senin fotoğrafını paylaşınca ben de haliyle merak ettim. Uraz abimde bahsetti öyle. Kötü anlamda değil yahu," dedi Kartal gülerek.

"Kartal yurtdışında okuduğu için konulara sonradan hâkim oluyor," dedi Doğan.

"Evet ben de senin hakkında duydum bir şeyler," dedi Peri de.

Kartal gözlerini kısarak "Ne duydun?" diye esrarengiz bir şekilde sordu.

"Oldukça çalışkan biri olduğunu..." Peri'nin çalışkan kelimesini biraz imalı bir şekilde söylemesi üzerine Doğan hafifçe güldü.

"Kesin Koray abi demiştir," dedi Kartal. Altta kalan derslerini tembellik sonucu değil, tamamen üniversiteyi ve yurt dışındaki hayatı fazla sevdiği için bırakıyordu.