Bugün sonunda Hongjoong rahatına kavuşacaktı, bugün Hongjoong evleniyordu! Beyaz takımıyla aynanın karşısına geçmiş kendini süzüyordu.
"Maşşallah oğluma, tü tü tü! Çok yakışıklı olmuşsundur." Hongjoong annesine gülümseyip sarıldı. Sevdiği adamla evleneceği için mutluydu fakat bir yanı da buruktu. Aile evinden ayrılıyordu.
Mingi beyazlar içindeki abisini izlerken gözlerinin dolmasına engel olamadı. Fark etmesinler diye arkasına dönse de Hongjoong anlamıştı. Arkasından küçük kardeşine sarıldı.
"Lan sen büyüdün de abin evleniyo diye ağlıyon mu?"
"Yav abi, de get zaten canım sıkılmiş."
"Tamam la çok ağlama, haftada bir ziyarete gelirim."
Mingi de abisine sarıldı. Tam o sırada dışarıdan korna sesleri gelmeye başladı. Songlar konaktan çıkıp bahçede oynayan Parklara katıldı. Mingi'nin başta hevesi olmasa da şemmame aşkına yenik düşüp halay başına geçti.
Mendili hızla sallarken aynı zamanda yere çömüp kalkıyor, "Allaahhh" diye bağırıyordu. Yunho halay başındaki sözlüsünü görünce elini yüzüne kapatıp sabır diledi. Mingi yorulup kenara geçince Yunho da onun yanına ilerledi.
"Abin evleniyor ama sen baya mutlusun bakıyorum, halay da çektiğine göre."
"Yav gülüm heç sorma, içim kan ağliyir vallah."
"Aynen aynen eminim öyledir canım."
"İnanmirsin bana?"
"Yok." dedi sırıtarak Yunho. Mingi bir anda kalkarak Yunho'yu kovalamaya başlayınca herkesin bakışları onlara dönmüştü. Hongjoong eliyle suratını kapatıp sabır diliyordu. Kardeşi düğünü de batırıyordu anlaşılan.
"Tamam Mingi herkes bize bakıyor!"
Mingi gülerek durduğunda etrafa göz gezdirdi. "Dönün önünüze!" diye kükrediğinde herkes tekrar kafalarını asıl çifte çevirmişti.
Bir anda asla Mardin düğünlerinde çalmayan romantik bir şarkı çalmaya başladı. Bu şarkıyı Seonghwa, Hongjoong'un isteği üzerine koydurmuştu. Koca bahçede dans eden tek çift de onlardı zaten. Napsınlar diğerleri dans etmeyi bilmiyorlardı. Yunho, Mingi'nin kolundan tutup ortaya sürüklemişti, o da dans etmek istiyordu. Şimdi Mingi marifetleriyle Yunho'yu şoka sokacaktı.
Mingi elini Yunho'ya uzatıp önünde saygıyla başını eğdi. Yunho da dizlerini kırıp Mingi'nin elini tuttu. Mingi melodi eşliğinde Yunho'nun bedenini de kendi kontrolünde tutarak adeta iki bedeni tek yapmıştı. Koca Mardin onların bu dansına şaşırırken anne Song kenarda göz yaşlarını silerek nazar duası okuyordu.
"Vay be Mingi, fena değilmişsin."
"Aylarca dans eğitimi aldım ben gülüm, hatta beni Kore'ye çağırdıydılar gel dansçı ol dediydiler ben Mardin'imi bırakmam dediydim."
Mingi bir tur Yunho'yu döndürüp Seonghwa'yla çift değiştirdiler.
"Nörüyon abi, aldım seni kocandan!"
"Kendi kocanı da Seonghwa'ya verdin enik!"
"O bana tekrar gelirkine, çok aşık biliyon?"
"Yaa... Ne demezsin."
Mingi gülüp bir tur da abisini döndürüp tekrar Yunho'yu kolları arasına almıştı.
"Nassın gülüm?"
"Eyyim hayadım."
Mingi onu taklit eden Yunho'ya gülüp kulağına fısıldadı. "Ne güzel alay ediysin benlen, üç gün sonra da edebilcen mi bakim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Berdeli Gay Berdeli, Yungi
Fiksi PenggemarAbisinin Park aşiretinin ağasına kaçmasını fırsat bilen Mingi, sevdiği Çocuk Yunho'yla berdel yapmak için plan yapar. *** "Oğlum Mingi vardır daha 21 yaşındadır var mı ona uygun, terbiyeli biri?" "Benim tek oğlum Seonghwa'dır amma gardaşımın bir oğ...