7 sene sonra, dördüzler 13 yaşında.
"Jooyeon! Gunil! Koşturmayın evde!"
Tüm ekip Song konağında toplanmış, çeşitli etkinlikler planlamışlardı.
Mingi, Changbin, Minho, Jongho ve San yanlarına Gaon, Jungsu, Ode ve Junhan'ı da alıp halı saha yapacaklardı. Öteki yandan Yunho, Yeosang, Wooyoung, Felix ve Jisung ise yanlarına Jooyeon, gunil, Niki ve Jaemin'le birlikte alışverişe gideceklerdi. Yunho; Mingi'ye, Jooyeon ve Gunil'i alması için yalvarmıştı fakat Mingi adam eksiğimiz yok diyerek reddetmişti. Yunho oflaya puflaya onaylamış iki kardeşten uslu duracaklarına dair söz aldıktan sonra çarşıya çıkmak için yola koyulmuşlardı.
"Babiş, Niki'yi bana alalım mı? Çok güzel vallah." konuşma şekli Mingi babasına benzeyen Jooyeon'un dedikleriyle arabadaki Niki kızarıp gülümserken, Wooyoung gözlerini ardına kadar açarak Jooyeon'a dönmüştü.
"Lan velet! Koskoca Mardin'de çocuk mu kalmadı da benim yavruma ilişiyorsun sen?"
"Ben ona sevdalanmişem amca! Hem ne var Niki'yi benden çok kimse sevemez vallah."
"Aşkom eskiden hep hayal ederdik, çocuklarımız evlenecek derdik şimdi oğluşuma kızıyorsun anlamadım seni de ya. Ben arkandayım oğluş, açıl ben arkandayım."
Wooyoung, Jooyeon'a kötü kötü bakarken Jooyeon dilini çıkarmış, Wooyoung'u deli etmişti.
Çok durmadan Gunil'in yanındaki Jaemin de "Ben de Gunil'i kaçıracam!" demişti.
Bu sefer sinirlenen taraf Yunho olmuş arkasını dönerek en tehlikeli sesiyle "uzak dur oğluşumdan." demişti.
Korkup babası Yeosang'a sarılan Jaemin kollarını aşağı yukarı kaldırarak "bana ne bana ne!" demişti. Yeosang kahkaha atarak Yunho'ya "Ne var oğluna benim oğluşumdan iyi talip mi çıkar?" demişti.
"Evlendirmeyeceğim ben yavrularımı! Sonsuza kadar benimle yaşayacaklar."
Arabadaki herkes kahkahalara bürünürken Yunho asık suratıyla arabayı sürmeye devam etti.
Sonunda çarşıya vardıklarında Yunho, Jooyeon'un eline Mingi'ye ait olan kartı vermiş fazla uzaklaşmadan istedikleri şeyi alabileceklerini söylemişti. Babaları zengo olunca böyle oluyordu işte.
Jooyeon kartı kaptığı gibi babasına "Tamam." Demiş, bir koluna Niki'yi öteki koluna da Gunil'i takıp Jaemin'i sikine bile takmadan çarşının içine girdi.
Jaemin arkalarından onu beklemeleri için bağırınca Gunil, kardeşinin kolundan çıkıp Jaemin'le sohbet etmeye başlamış bu durum Jooyeon'un deli gibi kıskanmasına sebep olsa da yanında Niki olduğundan ses etmemişti. Kolunu Niki'nin omzuna atıp "Ne istersin gülüm? Ne alayım sana?"
Evet... Jooyeon, Mingi babasının tıpkısının aynısı olarak büyüyordu. E tabii bunda Mingi babasıyla çok fazla vakit geçirmesinin de payı vardı.
Niki flörtöz gülüşüyle gördüğü kuyumcuyu göstermişti. Jooyeon ikiletmeden onu kuyumcuya doğru yöneltirken "Özür dilerim Mingi babiş..." diye mırıldandı.
Kuyumcuya girer girmez Niki'nin dikkatini çeken pırlanta bilezikle Jooyeon bileziğin fiyatını sordu. "Bu normalde aşırı pahalı bir bileziktir çocuklar, bu pırlantaların her biri Güney Afrika'nın değerli madenlerinden çıkarıldı. Şu an itibariyle fiyatı 200 bin lira."
Jooyeon kafasını arkasına çevirip büyük bir yuh çektikten sonra Niki'ye gülümseyip, "alıyoruz." Demişti. Babasının kartından tek çekimle alırken evde Mingi babasından yiyeceği azarı düşünüyordu. Neyseki Yunho babası vardı. Her konuda onları savunurdu, ne olursa olsun, mesele kocası olsa da çocuklarını her daim korurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Berdeli Gay Berdeli, Yungi
FanfictionAbisinin Park aşiretinin ağasına kaçmasını fırsat bilen Mingi, sevdiği Çocuk Yunho'yla berdel yapmak için plan yapar. *** "Oğlum Mingi vardır daha 21 yaşındadır var mı ona uygun, terbiyeli biri?" "Benim tek oğlum Seonghwa'dır amma gardaşımın bir oğ...