Yunho sonunda saatlerdir aşerdiği çorbayı içmiş, arkasına yaslanırken karnını ovalıyordu. Mingi masaya kolunu yaslamış çenesini de eline yaslamış eşini inceliyordu uzun uzun. Changbin gülümseyerek yakın arkadaşına baktı.
"Evin yanıyo gobel."
"Hm hm."
Yunho kafasını kaldırıp Mingi'ye baktığında kıkırdamıştı. Hamilelik sürecinde Mingi ara sıra böyle buga giriyordu. Baba olmak ona gerçekten olağanüstü geliyordu. Özellikle birkaç ay öncesine kadar şirketten kaçıp kaçıp izlediği adamla evlenip ondan çocuk sahibi olmak Mingi'ye rüyadaymış gibi hissettiriyordu.
"Gülüm."
"Hm?"
"Sizi çok seviyim biliyin değil?"
Yunho kıkırdadı. Mingi'nin ara sıra uğrayan duygusallığını anladı hemen.
"Biliyim."
Changbin duygusal ortamı bozarak "hayde gidek la benim çikilatalı leblebim beni bekliyo."
Mingi göz devirerek ayağa kalkıp eşini de kaldırdı. Birkaç saatlik yolculuktan sonra Çorum'un Mecitözü ilçesine bağlı beyözü köyüne gelmişlerdi. Köy yeşil dağların ortasında kalıyordu. Aslında sıcak bir köydü ve Mardin'den sonra yeşillik görünce Yunho derin bir nefes aldı.
"Ay Changbin sizin köy de güzelmiş he."
"Benim köyüm tabi gözel olcak."
Beraber eve çıkan merdivenlerden ilerlediler. İçeri girer girmez ferah bir koku sarmıştı Yunho'yu. Ev çok güzeldi. Mutfaktan ellerini havluya silen Felix çıktı.
"Hoş geldiniz!" Diyerek sımsıkı sarıldı Yunho'ya.
"Hoş bulduk civcivim! Bu ev çok tatlıymış sizin mi?"
"Yok, Changbin'in dayısının evi. Sahipleri de bir o kadar tatlıdır evin. Gel tanıştırayım!"
Felix salona zayıf bir kadınla girdi. "Hoş geldiniz köyümüze." Diyerek sarıldı kadın. Sıcakkanlı bir kadındı Yunho hemen ısınmıştı.
"Ay gebesin sen ayol!"
"Ay evet ablam ya öyle oldu biraz."
Yunho yanına oturan kadınla yarım saate içli dışlı olmuştu. Mingi de Changbin'in dayısıyla tarla sürüyodu o sırada.
Felix, Yunho ve Feride yenge evin terasına çıkıp köyü gün batarken izlediler. Tam huzurlu huzurlu kahvelerini yudumlarken köyün altından bağırışlar yükseldi.
Changbin'in dayısı traktörü süren Mingi'ye bağırıyordu.
"ULA FREN DİYE GAZA YÜKLENİYON İKİ SAATTİR DUR GOBEL!"
Arkada traktörün ramuğunda Changbin geberiyor gibi duruyordu.
"Dayı Allah için durdur şu gobeli kusacam samanlara şimdi!"
Changbin'in dayısı direksiyonu tutup "LA DUR ARTIK GOBEL!" Diye bağırınca Mingi frene bastı.
"Ne var be! Gidiyoduk tıngır mıngır!"
Changbin'in dayısı Mingi'ye tekmeyi bastığı gibi traktörden indirdi. Mingi koşarak eve girdi. "Gülüm bunlar beni çiğ çiğ yerler!"
Yunho gülerek Mingi'yi, Feride yengenin onlar için hazırladığı odaya kaçırdı. Orada da biraz atıştıktan sonra uyuyakalmışlardı.
Sabah horozların sesine uyanan çift ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra salona geçtiler. Kocaman bir aile sofrası hazırlanmıştı. Bugün düğünün ilk günüydü. Felix, Yunho'ya çabucak yemeğini yemesini sonra kuaföre geçeceklerini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Berdeli Gay Berdeli, Yungi
Fiksi PenggemarAbisinin Park aşiretinin ağasına kaçmasını fırsat bilen Mingi, sevdiği Çocuk Yunho'yla berdel yapmak için plan yapar. *** "Oğlum Mingi vardır daha 21 yaşındadır var mı ona uygun, terbiyeli biri?" "Benim tek oğlum Seonghwa'dır amma gardaşımın bir oğ...