mardinin kara büyücüleri

154 13 100
                                    

"Mingi aheyyy! De hayde galk geç kaliyin!"

"Ana de get ya sabah daha altı çok yorulmişem!"

"İş beklemez Mingi ağa!"

Mingi oflaya puflaya sıcacık yatağından ve uyuyan kocasından ayrıldı. Hızlı bir duşa girip takımını giyindi. Tam odadan çıkmıştı ki mutfaktan gürültü patırtı sesleri yükseldi.

"Bana bak sarı çiroz! Damadımı da oğlumu da rahat bırakacan anlıyon? Bi daha geliverirsen buraya yeminle mezarın ederim bu konağı sana, de hayde işine!"

"Ana kime azar çekiyin?" Mingi mutfağa adımını attığında gördüğü kızla suratındaki ifade donmuş adeta beton surata dönüşmüştü.

"Ne işin var senin burda?"

"Mingi! Annen bana neler diyor duydun mu? Hani biz evlenecektik, beşik kertmesiydik?"

"Yav Ayşe de get, evliyem ben kocamı da seviyim, ilişme bize."

"Ya bak evli olman sorun değil, boşanırsın hem ben beklerim." Dedi sarışın kız dudak bükerek. İması bile Mingi'yi sinirden kızartırken elinden bir kaza çıkacak diye korkuyordu.

"Yav kızım de get, belanı arama! Seviyim ben kocamı mutliyem gelme bi daha konağıma!"

Bağırmasının da etkisiyle boynunda çıkan damar tak tak atarken içindeki siniri tam olarak atamamasının verdiği alevle annesine de bağırdı:

"Ana ne eve aliyin sen bu karıyı?! Benim eşimin olduğu eve bu kadını bir daha sokarsanız hepinizi silerim, duydunuz?!"

Hemen ardına dönmüştü ki kapıya dayanmış olanları izleyen Yunho'yu gördü.

"Gülüm niye uyandın, daha erkendir." Ses tonunun bir anda yumuşaması anne Song'u oldukça şaşırtmıştı, kadın oğlunu tanıyordu.

"Sese uyandım ne oluyor?"

"Senden bir şey saklamim gülüm, eskiden olup biten bir şey için ısrar eden bir yüzsüz uğramiş."

"Yine o sarışın cadaloz mu?"

"He."

Yunho saten geceliğinin kollarını sıvayıp mutfağa koştu.

"Kızım ben demedim mi uzak dur ailemden, kocamdan, konağımdan?! Niye geldin yine he yüzsüz kaltak!?"

Yunho kızın saçından tutmuş kafasını pencereden dışarı sarkıtıyordu. "Atayım mı lan seni?"

"Mingi! Bir şey yap bu manyak atacak beni!"

Mingi kapıya yaslanmış yarım ağız sırıtışıyla eşini izliyordu. Anne Song, oğluna bakıp tövbestağfurullah çektikten sonra damadının kolundan çekmişti.

"Boşver oğluşum, kendini yorduğuna deymiyi ben kovdum zaten onu, gelmez bir daha."

Yunho sakinleşip kafasını kaynanasının omzuna yasladı. "Ay anniş, yapıştı kocama SÜLÜK gibi, sinirlerimi zıplattı ya."

"He sen artık Mingi'yi seviysindir e mi?"

"Seviyom tabii anne, sevmesem evlenmezdim valla."

Anne Song gülüp Yunho'nun yanaklarını sıkmaya başlamıştı ki Mingi eşini alıp odalarına götürdü.

"Sabah daha erkendir gülüm, yat eyice dinlen akşam erken gelmeye çalışacam tamam?"

Yunho kafasını sallayıp ince pikenin altına geçti. Mingi de son kez Yunho'nun suratını beynine kazıdıktan sonra konaktan çıktı, dosyalar onu beklerdi.

Ne Berdeli Gay Berdeli, YungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin