Dünyanın yok olacağını öğrenen Five Hargreaves geriye döndüğünde her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceler ve ihtimalleri hesaplar.
Ancak hesaplayamadığı bambaşka bir ihtimal vardır. Yanlış ihtimal.
Five Hargreaves ve diğerlerinin işlerini tepetakl...
Ne olduğunu anlayamamıştım. Duyduğum sözler karşısında konuşan bu sözleri söyleyen ben değildim.
Jian- Ne? Bir... bir daha yap!
Elisa - Neyi bir daha yapayım? Neyden bahsediyorsun?
Jian- Az önce gözlerin ve ten rengin, renk değiştirdi.
Elisa- Ugh ciddi misin?
Jian- Az öncekinin sen olduğunu söylemek çok zo-
İçeri giren başka bir adamımla lafı yarıda kesildi. Bu Hector'du. Her adamımın ismini bilen iyi bir patronum ve Hector da Jian'dan sonra güvenebileceğim ikinci kişi.
Jian- Ne var Hector? Önemli bir konu-
Hector- Efendim!-
Hector yere yığılmıştı. Arkasına saplanan bıçak çok netti. İçeri giren bir kadın gülümsüyordu. Kadının yanında bir de velet vardı.
Jian savunmaya geçti. Arkadan gelen -büyük ihtimalen bu kadınla çocuğun yanında çalışan- adamı gördüm. Üzerinde kemerlere takılmış birçok bıçak vardı.
Jian- Sizde kimsiniz? Ne istiyorsunuz?!
Arkadaki adamın ellerinin bıçaklara doğru gittiğini gördüm. Sadece hislerimle çalıştım ve ellerimi ileri doğru uzatarak adamı havaya kaldırıp duvara yapıştırdım.
Galiba az önce telekinezi kullandım.
Kadının yanındaki velet gülümsüyordu.
Velet (?) - Hah, onun bu kız olduğunu söylemiştim.
Elisa - Bizden ne istiyorsunuz?
Velet(?) - Sizden değil senden bir şey istiyoruz.
Elisa- James mi gönderdi sizi? En azından Jian'ı rahat bırakın!
Velet(?) - Oh, demek ismi Jian.
Az önce duvara fırlattığım bıçaklı adam Jian'ı rehin almıştı bile.
Elisa- Ona dokunursan ölürsün ve şu çocuğun psikolojisini travmasını falan umursamam.
Kadın(?)-Bizimle gelmen gerekiyor. Ya kendi isteğinle ya da zorla. Merak etme yakında her şeyi anlayacaksın.
Elisa- Kimseyle gelmiyorum. Söyleyin o aptal patronunuza beni unutsun.
Velet(?)- Peki o zaman... Alisson.
Demek kadının adı Alisson. Hiç ısınamadım nedense.
Alisson- Bir söylenti duydum, şu adamı unutup bizimle geliyorsun.
Elisa - Gelmiyorum dedim sağır mısınız?
Velet(?)- Neler oluyor? Neden işe yaramadı Alisson?
jian'ın olduğu yere doğru baktığımda bıçaklı adamın bıçağını Jian'ın boynuna doğru götürdüğünü ve Jian'ın bilinci yerinde olmadığını gördüm.
Velet(?)- Demek bizimle gelmiyorsun, bitir şunun işini Diego!
Elisa- Bunu yapmak istemezsin Diego!
Alisson'un fısıltılarını duyabiliyordum.
Alisson- Aman Tanrım gözleri...
Diego- Şimdi ne yapmam gerek çok bilmiş? Ölmek istemiyorum!
Velet(?)- Bak Elisa, istersen bizi burada öldür ve Jian'ın ile mutlu bir hayatın olsun. Ama o mutlu hayat sonsuza kadar süreyecek! Bu Dünya'nın birçok gizemi var. Mesela en basit örnek olarak sen. Annen bir cadıydı değil mi?-
Elisa - Kes sesini!
Alisson- Daha da sinirleniyor...
Velet(?)- Annenden güçlerini aldın. Ve bizimde farklı güçlerimiz var. Ve geleceğe gittiğimde ne oldu biliyor musun? Hiçbir şey! Çünkü Dünya çoktan yok olmuştu!
Elisa- Benimle ne ilgisi var!?
Velet(?)- Dünya'nın sonunu getiren kişi çok güçlü olmalı, ve onu durdurabilmek için güçlü birine ihtiyacımız var. Bizim hiç birimiz bunu sağlayamıyoruz. Sana ihtiyacımız var!
Elisa- Tamam zaten canım sıkılıyordu. Ben varım!
Diego- Cidden mi? Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim.
Tek hareketimle elindeki bıçağı alıp ona doğru savurmuştum.
Oh, demek velet ışınlanabiliyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
