100823
just the way you are -Bruno Mars24 Ekim
Psikoloğun odasından çıktı Jae. Kapının önündeki koltuklarda oturan Minho'nun önüne geçti. Minho kafasını telefondan kaldırıp baktı ona. Ayağa kalkıp elinden tuttu, "Nasıl geçti?" diye sordu beraber ilerlerlerken. Jae düşündü, "Diğerleri gibiydi. Ama gün geçtikçe daha iyi hissediyorum." dedi."Yoongi hyung iyi ki ayarladı. Bak iyiye gidiyorsun." dedi Minho gülümseyerek. Bir ay olmasına az kalmıştı terapiye başlayalı ve gerçekten daha iyiye gidiyordu her şey. Minho her zaman yanında olmuştu, ona ne çok şey borçluydu. Binadan çıkıp bir taksiye bindiler.
Jae neşeyle kapının şifresini girdi, aklına gelen şeyle duraksadı. Arkasındaki Minho'ya döndü, "Kapının şifresi, 16 25... Doğum günlerimiz. Çok tatlı!" dedi gülerek. Minho da güldü, "Bunu yeni fark ediyor olman imkansız." dedi ve Jae'nin yanından geçip içeri girdi. Jae de ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti. Çantasını bir kenara bıraktı ve ellerini yıkamak için banyoya koşturdu.
Minho ona gülerek baktı ve peşinden ilerledi. Jae elini kurularken Minho elini yıkamaya başladı. "Ne yemek istersin, ne yapayım?" diye sordu, kafasını Jae'ye çevirerek. Jae ona işaret parmağını kaldırıp tehdit eder gibi baktı, "Bugün mutfağa girmek yok, ben halledeceğim." dedi ve çıktı dışarı.
Minho musluğu kapattı, "Zehirlenmezsem iyidir." diye mırıldandı ve ellerini kurulayıp mutfağa ilerledi. Jae tezgahta bir şeylerle uğraşıyordu, "Bebeğim, emin misin? Ben hallederdim." dedi yanına yaklaşarak. Jae hızla ona dönüp tezgahı görmesini engelledi, "Mutfağa girmek yok demedim mi?!" diye sitem etti.
Minho sırıttı, "Öpersen giderim." dedi yüzünü kıza yaklaştırarak. Jae kıkırdadı, ona yaklaşıp yanağına bir öpücük bıraktı. Minho kaşlarını çattı, "Benim kastettiğim bu değildi!" dedi kollarını göğsünde birleştirirken. Jae gülümsemesini büyülttü, oğlanın yüzüne yaklaştı iyice. Dudaklarını es geçip burnuna minik bir öpücük bıraktı. Geri çekilip Minho'nun yüzüne baktı, komikti.
Minho kapattığı gözlerini açılmıştı, "Sen şaka yapıyorsun, değil mi?" dedi. Jae kıkırdadı, onu ittirerek mutfağın dışına çıkardı. "Hadi git ne yapıyorsan yap, sigara içmek dışında. Yeter ki buraya girme, ben seni çağıracağım." dedi ve mutfağın kapısını yüzüne kapattı.
Yemek yapıp onu zehirlemeyecekti, hazır almıştı. Tam hazır değildi, malzemeler ve nasıl yapılacağı paketin içinde olan bir yemek kutusu gibi bir şeydi. Tarifi açıp uygulamaya başladı.
Pirinç kaselerini de masaya koyunca gülümsedi. "Minho! Gelebilirsin!" diye seslendi Minho'ya. Sanki kapının önünde bekliyormuşçasına hızla girdi içeri. Masadaki yemeği görünce şaşırmıştı, yanık bir yemek bekliyordu. "Acıktım." dedi ve masaya geçti. Jae de diğer kenara oturdu. Yemeği incelemeye devam etti, pirincinden biraz alıp ağzına attı. "Yesene, Min." dedi Jae, yüzünü elleri üzerine koymuş Minho'yu izlerken.
Minho tedirgince yemekten bir kaşık aldı. Güzeldi, "Sen mi yaptın?" diye sordu şaşkınlıkla. Jae boğazını temizledi, "Teknik olarak evet." dedi ve yemek yemeğe odaklandı. Minho güldü, "Yemek paketlerinden aldın değil mi?" diye sordu. Jae kafasıyla onayladı, "Olsun, sen yaptın sonuçta. Bir de zehirlenmeyeceğiz." diye ekledi Minho. Jae ayağına vurdu, "Abartma!" diye sitem etti. Minho gülerek yemeğine döndü.
Jae saati kontrol etti, az kalmıştı 12'ye. Dizine kafasını koymuş uykulu gözlerle televizyon izleyen Minho'ya çevirdi kafasını. Saçlarını okşadı, mükemmeldi gerçekten. Her bir zerresi; gözleri, burnu, dudakları, kaşları dahil her şeyi. Her onu gördüğünde kalbinin hızlanmasına engel olamıyordu. Kafasını iki yana sallayıp elini saçlarından çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voices |Lee Minho|
FanfictionSosyal anksiyetesi yüzünden içine kapanık olan genç kız ve ona iyi gelecek olan Lee Minho. Minho, yeni geldiği okulda sıra arkadaşı olan İm Jae hakkında endişeleniyordu. Bunu belli etmiyordu tabii ki. Lee Minho x Girl Başlama tarihi: 251222 Bitiş t...