Bölüm 13

16 2 0
                                    

Hayal etmek yeni duygular, yeni bir inanç kazandırır insana. Ruhunu besler, hayata bakış açısını değiştirir. Hayaldir insanı yeni bir dünyaya kazandıran, sabırlı olmayı öğreten. Yeni duygularımı, yeni inancımı kazanmaya açıyorum bugün gözlerimi.

Güneşin ilk ışıkları, gözlerimi kör etmek istercesine yüzüme vuruyordu. Başka bir günde olsa bu saat kalkmak beni kızdırırdı ama söz konusu hayallerim, hayallerimiz olunca içimde kocaman bir sevinçten başka bir şey olmadı. Hızlıca yataktan kalktım, duş almak üzere banyoya girdim. Ilık bir duş beni kendime getirmeye yetti, duştan çıkıp bornozumu giydim ve Eymen ile gerçekleştireceğimiz büyük hayalimiz için hazırlanmaya başladım.

Dolabımdan hem rahat hem de güzel olacağım kıyafetlerimi seçip, üstüme geçirdim. Saçlarımı kurutup şekillendirdim. Yerimde duramıyor ordan-oraya koşmak istiyordum! Bugün hayalimizi gerçekleştireceğiz! Hayalimiz, hayal olmaktan çıkıp gerçek olacak. Eymen ne yaptı diye içimden geçirirken, onun geldiğini görmemle yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Günaydın gün ışığım. Büyüleyici gözüküyorsun!" dedi büyülenmiş bir şekilde.

"Günaydın esmer bombam!" dedim, saçlarımı arkaya savurarak "her zamanki halim" deyip kıkırdadım.

Küçük bir kahkaha attı sözlerim karşısında.

"Aşağıda bekliyorum seni" dedi yanağıma kocaman bir öpücük kondurmadan önce.

İçimde kelebekler uçuşurken hazırlanmaya devam ettim. Bugün önemli hatta çok önemli bir gün. Bugün bizim hayalimiz gerçek oluyor. İçim içime sığmıyor, bir an önce yola koyulmak istiyorum.

Aşağıya inip, Eymen'e kocaman sarıldım onu boğmak ister gibi. Hiç sesini çıkartmayıp sarılmama karşılık verişi ona daha da bağlanmamı sağlıyor.

"Sen düşündüğümden daha heyecanlısın" dedi şaşırmış bir şekilde.

Çikolatam sen değil misin?

"Tabiki çok heyecanlıyım , sende heyecanlı ol hem de çok" dedim gözlerimi kocaman açarak.

Beni taklit edercesine gözlerini kocaman açarak "çok heyecanlıyım hem de çok" dedi çok kelimesini uzatarak.

Bugün dolunay vardı ve biz asıl dünyamıza kavuşmak için yanıp tutuşuyorduk. Bu gece evimize kavuşacağımız gündü, bu gece hayallerimizin gerçek olduğunu gündü.

Hızlı bir şekilde bir süreliğine kalacağımız yerden ayrıldık.

El ele tutuştuk, gözlerimizi kapattık ve sihirli birkaç kelime söyledik. Gözlerimizi açtığımızda, güneşin kocaman ağaçların arasından yüzümüze vurduğu ormandaydık. Kendimize en uygun yeri seçip çadırlarımızı kurduk. Ormanı keşfettmek amaçlı yürüyüşe çıktık.

Eymen başı dik, düşünceli bir şekilde yanımda yürüyordu. Bende düşünceliydim ama dışarıdan nasıl gözüktüğüm hakkında bir fikrim yoktu. Bende bu kadar hoş gözüküyor muydum?

"Nasıl bir şey düşünürken bu kadar hoş olabilirsin" dedim.

Ne dediğimi anlamaya çalışır gibi yüzüme baktı ve daha sonra gözleri kısıldı, dudağı kıvrıldı.

"Onu sana sormalı. Özellikle de bir insan her anında nasıl güzel olabilir" deyip göz kırptı.

Söyledikleri hoşuma gitmişti, haliyle büyük bir kahkaha attım. Cevabını merak ediyormuş gibi hem ciddi hem de muzip bir ifadeyle bana bakıyordu.

Yapay bir kendimi beğenmişlikle, "Özellikle yaptığım bir şey yok. Doğuştan gelen bir hoşluk bu efendim" dedim.

Sözlerim ikimizide güldürmüştü.

"Dolunaylarda dilek tutuyor musun? Ya da istediğin bir şeyi içinden geçiriyor musun?"

Hızlı bir şekilde konu değiştirmekte üstüme yoktur.

"İnanmıyorum ama evet dilek diliyorum. Dileklerimizin gerçekleşmesi için böyle şeylere gerek olduğunu düşünmüyorum" dedi.

"Bende seninle aynı fikirdeyim ama dilek dilemektende zarar gelmez."

"Aynen öyle."

Yürümeye devam ederken, çalılıkların arkasından gelen sesle beraber adeta Eymen'in içine girdim. Ya ayıysa?

"Sesi, sesi duydun mu!?"

"Duydumda en çok sen duymuşsun gibi" dedi gülmesini durdurmak için dudaklarını birbirine bastırarak.

Dirseğimi karnına geçirmemle inlemeye başladı. Ne var canım azıcık dokunduk. Biraz canı tatlı. Kıyamam. Daha nasıl kıyacaksın Lara?

"Daha hızlı vursaydın böyle acımadı!"

Burun kıvırarak "Senin canın tatlı ama istersen daha hızlıda vurabilirim" dedim.

Yan yan bakarak, muzipçe "Vurmanı istemem ama başka şeyler isterim" dedi.

Dikkatimi dağıtmayı tek cümlesiyle başardı. Biraz daha konuşsa neler olacak kim bilir. En fazla sarılırsın Lara.

"Susup, yürür müsün lütfen!?" dedim ve bir yere odaklanmış baktığını gördüm.

Onun baktığı yöne doğru başımı çevirdiğimde gördüklerim karşısında ağzım açık kaldı.

HAYALLERİN GERÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin