Bölüm 6

33 3 1
                                    

Eve geldiğimde amcamlarda bizdeydi. Herkese selam verip, biraz sohbet edip, bir daha geç kalmamak için uyarılıp odama çıktım. Dubleks bir evde oturmanın en güzel yanı geniş bir terasının olması. Yaz akşamları armut koltuğumu, atıştırmalıklarımı ve bilgisayarımı alıp bütün günümü orada geçiririm. Havalar henüz tam anlamıyla soğumadığı için yine aynısını yaptım.

Yıldızlar bu akşam göz mü kırpıyordu bana mı öyle geliyordu? Sanki gökyüzü beni çağırıyordu. İçimde büyük bir huzur vardı. Taki bu huzur, bir telefon bildirimiyle bozulana kadarmış. Lina çıldırmış gibi üst üste mesaj atıyordu. Ne vardı bu kadar yazacak? Eymen'i ona anlatmadığın için olabilir mi? Henüz ekranını açmadığım laptobu dizlerimin üzerinden yere bıraktım. Armut koltuğuma iyice yerleştim. Çünkü uzun bir konuşma yapacağımızı biliyordum. Yazmaktan sıkılırsam konuşmanın ortasında çıkabilirim. Çok kibarsın Lara.

Yazmakla uğraşmak istemediğim için direk aradım.

"Lara neler oldu hemen anlat bana. Randevum var dedin, beni hazırla dedin. Bende hazırladım ama artık ne oluyor öğrenmek istiyorum. Eymen kim, nerede tanıştınız, ne zaman tanıştınız? Nereye gittiniz bugün?"

Konuşmam için onun susması gerekiyordu ama sanırım o böyle bir şeyden habersizdi. Sürekli soru sorup susmamasının başka bir açıklaması olamazdı. Hâlâ konuşmaya devam ederken araya girdim.

"Lina nefes al! Sürekli sen konuşursan ben konuşamam her şeyi anlatıcam. Abartacak bir şey yok. Sakin!"

Ona sakin diyordum ama ben gerilmiştim. Üst üste soru sorulmasından ve benden hızlı konuşulmasından nefret ederim.

Lina ile aynı okula gidiyoruz ama sınıflarımız aynı değil. Okulda çok bir araya gelmiyoruz ama aramızdaki bağ kuvvetli. Uzun bir süre görüşmesekte her gün görüşüyormuş gibi samimi olabiliyoruz. Bakışlarımızla da anlaşabildiğimiz doğrudur. Tarifi zor, sadece yaşayanların anlayabileceği bir arkadaşlığımız var.

Eymen konusunda tahmin ettiğim gibi beni uyardı. Sonsuz güvenmememi, bağlanmamamı söyledi. Ve buna benzer bir sürü cümle.

Genelde hemen güvenen, hemen samimi olabilen bir insan değilim ama Eymen'de beni kendine çeken bir şey var. Aşk gibi. Hissediyorum ve güvenmeyi seçiyorum. En fazla ne olabilir ki?

Saat gece yarısını geçti ve çok uykum geldi. Yatağa yattığım an da vücudumdaki ağrıları fazlasıyla hissettim. Hayal kurma saatim geldi. Uyku saatin gelmiş olmasın Lara?

Sabahmış.
Beynimle ne alıp veremediği olduğunu bilmediğim alarmım avazı çıktığı kadar ötüyordu, bağırıyordu, carlıyordu. Ben daha yeni uyudum bu alarm neden çalıyor? Gözlerimi araladım ve saate baktım, kalkmam gereken saatten tam olarak yarım saat ilerideki bir zaman diliminde uyandım. Geç kaldım. Ne ara alarmı bu kadar erteledim bilmiyorum. Hatta ne zaman uyudum da sabah oldu orasını hiç bilmiyorum. Hemen kalktım , hazırlandım ve çıktım.

İlk ders hoca gelmediği için boşmuş ve nöbetçi öğretmen gelmediği için de yoklama alınmamış. Yine dört ayağının üstüne düştün Lara.

Adı sınıf arkadaşı olan mendebur suratlı arkadaşlarım sanki çok önemli bir şeyi konuşuyorlarmış gibi bağıra bağıra tartışıyorlardı. Ya da bağırarak konuştukları için ben tartıştıklarını sanıyordum. Bende normal ses düzeyinde konuşan biri değilim ama bu kadarı fazla. Bu ortama biraz daha dayanamayacağımı bildiğim için bahçeye çıktım.

Ceren yeni hedefiyle takıldığı için onun yanına gitmedim, Lina sınıf arkadaşlarıyla koyu bir sohbete dalmıştı. Ve yine kim tekti? Tabiki ben.
Bir banka geçip oturdum ve etrafı izlemeye başladım. Kantinde sıra bekleyen insanlar, voleybol oynayan kızlar ve on ikilerin peşinde dolanan dokuzlardan başka bir şey göremedim.

"Naber Aral'ım?" sesiyle irkildim.

Esmer bombam geldi ve eksik yanım tamamlandı. Senin öyle bir yanın mı vardı Lara?

"Aral'ım?" dedim vurgulayarak.

"İsminin tersiya o yüzden dedim" dedi ve göz kırptı.

Ceren'in okulun ilk günü söylediği şeye gönderme olduğu apaçık belliydi. Tam cevap verecekken bir kız geldi ve Eymen'i yanağından öptü. Ne zamandır Eymen? Benim ağzım açık kalırken kız "naber yakışıklım?" dedi. Eymen'e dedi. Naber dedi. Yakışıklım dedi. Kız dedi. Ben varken dedi. Bu ne cüret? Senden izin mi isteseydi Lara? Aklıma bir an Eymen'in hiçbir şeyi olmadığım geldi. Sanki kötü ruhlar ayrılmamızı hiçbir zaman bir olmamızı istemiyor gibi hissettim. Yanaklarımdan ateş çıkıyordu ama bu sefer ne mutluluktan ne de utanmaktan. Bu sefer sadece yoğun öfkedendi. Duygularım siyah oldu. Simsiyah. Hiçbir yere bakmadan gittim. Gözlerimde biriken yaşlar yanaklarıma süzülüyordu.

Geç bile kalmışlardı.

Sana kocaman sarılmak istiyorum Lara'm!

Yeni bölümü nasıl buldunuuz?

fm.

HAYALLERİN GERÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin