Bir kötü çocuk kitabının yan karakteri oldum!
Masum başrolümüzü malum kötü çocuğun elinden kurtarmaya çalıştım ve kötü itibarımı düzeltmek için elimden geleni yaptım. Kararlıydım, babamın parasını yiyecek yeni bir sayfa açarak hiç tatmadığım zenginl...
Hikayemiz yeni olduğu için ve ben bu kitabı eğlenelim diye yazdığım içiiin bol bol yorum olsa ne güzel olurdu 😘
Çağla Soytürk'ün artılarını ararken İpek( hikayenin içine girmeden önceki ismi ) :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💎
Bu kitaba gireli 2 ay oluyordu. 2 ay boyuna yatağımda pineklemiş delirmediğime kendimi inandırmaya çalışmıştım. Sonunda ise delirdiysem de sallamaya karar vermiştim. Önceki hayatımda üç kuruş para için insanların ağız kokusunu çekmiş, yalnızlıktan şu an içinde bulunduğum hikayeye sarmıştım.
Bir gün uyanmış ve kendimi asla yatamayacağım kuş tüyü yatakta, evimin iki katı büyüklükte bir odada bulmuştum. Asla alamayacağım kıyafetlerle dolu giysi dolabı, mücevherler...Bu odada servet yatıyordu! ve ben bu odanın içinde üzerimde saten geleceğimle dolanıyordum. Sadece uyandığım odadan bile anladığım bir şey vardı. Ben buraya ait değildim. Nasıl buraya gelebilmiştim? Ölmüştüm de 2. hayatımı falan mı yaşıyordum.
2.hayat..?
O an bu bile mantıklı gelmişti. Kimbilir soba zehirlenmesinden ölüp tahtalı kötü boylamış olabilirdim. Şimdi de Tanrı geçmiş hayatımdaki çilemi ödüllendiriyor olabilirdi.
Kaçık gibi etrafta dolanıp seçenekler balonunu bir bir patlatırken en mantıklısı bu gelmişti. Kaçırılsam biri niye beni kaçırsın? Zengin, mafya bir adam tek görüşte bana aşık olup kaçırmış olabilir miydi? Hayır hayır bu ancak filmlerde ve kitaplarda olurdu. Peki neden?
Ben bu düşünceler içerisinde kıvranırken aklımı kaçırmama biraz kalmışken aynadaki aksimi görmüştüm.
Simsiyah omuzlarımdan aşağı dökülen saçlar, masmavi gözler, dolgun vişne çürüğü dudaklar...ve ben uzamıştım!
En son 1.50 boyunda mutfak dolabımdaki kupalarıma bir sandalye yardımı ile ulaşıyordum. Aynadaki kız ise en az 1.66'di!
Ellerim saçlarımı bulmuş, bembeyaz porselen gibi cildimde dolanmış, dolgun vişne çürüğü rengindeki dudaklarımda oyalanmıştı. Uzun boyuma yakışan uzun bacaklar süt beyazıydı, bu bedenin kendine iyi baktığı her halinden belliydi. Cildi pürüzsüz, o zenginlere has ışıltıyla parlıyordu. Bana en büyük sürprizde buydu. Güzeldim.
Hayatım boyunca yüzümü inceleyip güzelliğimden - olmayan güzelliğimden - yakınacak rahatlığa hiç sahip olmamıştım. Keza bunu yapamayacak kadar borca batmış, geçim derdinin arasında nefes almakla uğraşıyordum. Şimdi bir rüyanın içindeydim belki ya da ölmüş ikinci hayatımı yaşıyordum. Önemli değildi.
Rüyaysa ; hayatım boyunca tadamayacağım bu nimetler elimden alınıncaya kadar tadını çıkarmalıydım.
Eğer ikinci hayatımda Tanrı bana acımış ise de bu yine her gün Tanrı'ya dua edip yine bu hayatımın bana sunduğu ne varsa severek kabul edecektim.
