Bir kötü çocuk kitabının yan karakteri oldum!
Masum başrolümüzü malum kötü çocuğun elinden kurtarmaya çalıştım ve kötü itibarımı düzeltmek için elimden geleni yaptım. Kararlıydım, babamın parasını yiyecek yeni bir sayfa açarak hiç tatmadığım zenginl...
Keyifli okumalar... Bölüm şarkısı : Sena Şener - Benimle Yan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
👾
Bora'ya attığım yardım çağrısıdan sonra telefonuma bir sürü mesaj gelmişti ancak yanıtlamamıştım. Emindim ki gelecekti.
Bu sırada ben de üzerime düşeni yapacaktım elbette
Gözlerim çaktırmadan Öykü'yü izlerken onun tek başına bir masada oturuyor olması canımı sıkmıştı. Ancak güvendeydi. Havuzda çırpınmaktansa orada öylece durabilirdi.
Merih'i de göz etmeyi unutmuyordum elbette. Öykü'yü fark etmesinden korkuyordum. Çünkü asıl hikayede Merih Öykü'yü fark ediyor , dansa kaldırıyor ve sonrasında Çağla Soytürk'ün öfke nöbeti sonucunda Öykü kendini havuzda çırpınırken buluyordu. Kahraman kötü çocuğumuz bir anda kendini havuza atıyor ve yüzmeyi bilmeyen asıl kızımızı kurtarıyordu. O havuzda yaşanan romantik anlar ise Öykü ve Merih'in hikayesinin başlamasına ön ayak oluyordu. Aynı zamanda Çağla Soytürk için de kazanması imkansız bir oyunun ilk hamlesiydi.
Yani , Bu parti dönüm noktasıydı ve işte ben, hikayeyi tam olarak buradan değiştirmeye başlayacaktım.
Bugün biri o havuza düşecekse o kişi Öykü Yılmaz olmayacaktı.
Merih ve Öykü bu partide hiç yan yana gelmeyecekti.
Evet bugün asıl kız sahnedeydi ama onun yanında Merih Karan olmayacaktı. Bora Ateşzade olacaktı.
Hikayenin ikinci erkeği için sahnenin ışıklarını bizzat ben açacaktım!
👾
Evet yeşil gözlerin sürekli üzerimde dolanması beni strese sokuyordu ancak sadece Merih değil iki çift göz daha üzerimdeydi. Arka bahçeyi işaret edip duruyordu.
Toprak ve Doruk...
Birkaç kere yanıma gelmişti Toprak. Doruk da birkaç adım gerisindeydi.
Toprak , yanlarina gelmemi söylemişti, arayı duzeltmek istediğini düşüneceğim kadar ılımlı yaklaşmıştı. Biraz pişman biraz düşünceliydi bana bakarken.
Aslında ,
Toprak kötü biri değildi. Biliyordum. Ancak her şeye göz yumması da onu iyi biri olmaktan uzaklaştırıyordu. Doruk ve Merih insanların canını sıkarken o sadece izliyordu. Ne karıştırdı ne müdahale ederdi. Merih'in yanlışlarını görmezden gelir , Doruk'un yaptıklarının arkasını toplardı. Bir arkadaş olarak en doğrusunu yaptigini düşünüyordu belki.
Peki Çağla ?
Söz konusu Çağla olduğunda onun yanlışlarının çetelesi tutulurdu. En sonunda ayıplanan da kınanan da o olurdu. Bir kez olsun ağlarken yanına gelmemiş, bir kez olsun onun arkasını toplamamıştı. Onun yanlışlarını görmezden de gelmemişti. Taraflıydı Toprak. Hiçbir zaman Çağla'nın arkadaşı olmamıştı.
