Bir kötü çocuk kitabının yan karakteri oldum!
Masum başrolümüzü malum kötü çocuğun elinden kurtarmaya çalıştım ve kötü itibarımı düzeltmek için elimden geleni yaptım. Kararlıydım, babamın parasını yiyecek yeni bir sayfa açarak hiç tatmadığım zenginl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar...
👾
"Dalgınsın." dediğinde çözmek için uğraşma zahmetine girmediğim soruyu önümden aldı. "ve bu da boşa zaman kaybettiğimiz anlamına geliyor."
"Anlat" dediğinde lacivert polo yaka tişörtü, kıvırcık saçları ve dumanlı gözleri...Odağımı bozan tek şeyin görüntüsü olması gerekirken maalesef kaygılanmadan edemiyordum.
Yüzüne baktım ve her ne kadar anlatacak bir şey olmadığı ile ilgili gevelesem de elbette bana inanmadı. Elleri göğsünde kavuştu, kaşları havalandı ve gözleriyle resmen yalanlarımı teker teker tuttu. En sonunda kalemi tutup tekrar odaklanmaya çalıştığımda yalanlarımı tuttuğu yere geri bırakıp bana ayak uydurdu.
Bana ders anlatmak için onca yolu gelmişken ve ders boyunca bir an olsun onu dinlemediğiminfarkındayken yine de sesini çıkartmamıştı. O şu an bile kitabı okurken cazibesine kapılmaktan kendinizi alıkoyamadığınız ikinci erkekti. Ben de ona kendimi kaptırmaktanalıkoyamıyordum.
Onun mutlu olmasını istiyordum.
Ona mutlu bir son yazmak istiyordum.
Ancak bir yandan da korkuyordum. Çünkü hikayeyi değiştiriyordum ve bunun sonuçlarını kestiremiyordum.
O partiye gitmeli miydik?
1. olasılıkta o partiye gidiyor ve asıl kızla erkek tanışmadan buna engel oluyorduk. Bora ile Öykü'nün ilk önce tanışmasına vesile oluyor Merih'in ve ona takıntılı aptal sürüsünü ikiliden uzaklaştırıyordum. Böylece asıl hikayede olduğunun aksine bu sefer Öykü ile ilk tanışan Bora oluyordu. Bu senaryoda Merih'e takıntılı Çağla Soytürk sinirlenip Öykü'yü havuza atmıyor, Merih havuzdan Öykü'nün kahramanı olmuyordu. Aralarındaki ilk aşk filizi ne olursa olsun partide doğmamış oluyordu.
Bora için bu parti büyük bir fırsattı!
İlerleyen zamanlarda Merih'i Öykü'den uzak tuttuğumuz taktirde onlar için bir şans doğuyordu. Öykü'nün zaten pek de iç açıcı olmayan hayatına Merih gibi bir kara delik girmiyor aksine ona iyi gelecek Bora Ateşzade girmiş oluyordu. Eh bu ihtimalde ben de Öykü'yü havuza atan kötü kadın olmadığım için Öykü ile arkadaş olma olasılığım hayli yüksek oluyordu.
Bu ihtimalde her şey yolunda gittiği taktirde mutlu son hepimize göz kırpıyordu. Merih'den uzak olan bir sonun mutsuz son olma olasılığı da zaten epeyce düşüktü!
