You are everything

5

Aga bu bölüm....

Ablalar şimdi bu bölüm en kritik bölüm gerçekten bak bütün olayların başladığı ve jk hayatını etkileyen en önemli olayı anlatıyor

Umarım beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın öpüldünüz ❤️‍🔥

İyi okumalar

"Kook! Geldiler!"

Duyduğum ile yer ayaklarım altından kaydı, heyecandan gözlerim karardı. Nefeslerim göğüs kafesimi zorlamaya başladı. Hoseok hyung'un bağırışı beni dünyadan kopardı adeta. Hızlıca kafamı salladım. Koşarak çıkışa ilerledim.

"Jungkook koşma, hamilesin!" Arkamdan bağıran Hyungu duymuyordum bile, tek isteğim alfamın kollarına atlamaktı. Önüme gelen hastaları itmeden yanından sıyrılarak geçtim, sonunda çıkışa gelmiştim.

...

(Yazar'dan)

Koşuşu yüzünden soluk soluğa kalan omeganın kalbi o kadar hızlı atıyordu ki bir an kalp krizi geçirdiğini sanmıştı.
Ayakları durunca gözlerini kapadı ve derin bir soluk çekti içine, hazırdı. Alfasına kavuşabilirdi artık.

Sensörlü kapının açılması için ayak ucuna çıkıp elini sensöre salladı, kapı açıldı. İşte ordalardı. Jimin Yoongi'ye koşarak sarılmış Jinsung ise Minho'nun üzerine atlamıştı. Karargaha uğramadan üzerlerindeki üniformalarla gelmişlerdi.

Jungkook'un gözleri sevgilisini arıyordu, ama yoktu. Arabadan sadece iki kişi inmişti. O an içine düşen endişe tohumları büyüyüp koca bir çınar ağacına dönüşmüştü. Korkak adımlarını zar zor ayrılan çifte çevirdi.

Hevesini kırmadan sordu, belki askeri karargahta kalmıştı dimi? Kötü düşünmemesi lazımdı. Sonuçta o iki canlıydı. Yoongi Jungkook'u görünce arkasındaki Minho'ya çaresizce baktı.

Odağı omegaya dönünce yutkundu, nasıl söyleyecekti? Jungkook dolu gözleri ve titreyen sesi ile sordu.

"Y-yoongi, nerde? Taehyung nerde?"

O an içinden yaralanmış olmasını ve karargahta kalmış olmasını diledi veya üzerini değiştirmek için gelmemiş olmasını diledi. Bunları düşündü omega.

Jungkook karşısındaki alfa kafasını yere eğince gözünden bir damla yaş düştü.
Kulaklarıyla duymazsa inanmazdı.
İnanmak istemedi.

Yanına gelen Seokjin ise küçük omeganın elini tuttu, Jimin inanmayan gözleri ile alfasının dudaklarından dökülecek sözlere bakıyordu.

"Taehyung'un işi çıktı değil mi? Geç gelecek. Y-yoksa benim alfam gelirdi, değil mi? Gelecek değil mi Yoongi?"

Titrek sesi ile konuşması üzerine gözleri istemeden akıyordu. Göğüsündeki acı ise kurdunun ona üzüntüden pençelerini saplamasından dolayı idi. Alfanın göğüsüne güçsüz yumruğunu geçirdi.

"Yoongi cevap ver!"

Dayanamıyordu. Artık alfasının iyi olduğunu duymak için sesini yükseltmişti. Yoongi kafasını yerden kaldırıp dolu gözleri ve boğazındaki yumru ile konuştu.

"Üzgünüm..Onu kaybettik."

Sesi çaresizce kısık çıkmıştı. Jungkook'un duyduğu cümle üzerine kalbine bir hançer saplandı. Nefesi kesildi. Kurdu acı bir feryat bırakmıştı.

Jimin ve Seokjin başta olmak üzerine herkes şoka girmişti, istemsizce hepsinin gözü dolmuştu.

"N-ne d-demek k-kay-kaybettik? Tae-taehyung nerde Yoongi?!"