17

12 1 9
                                    

Diğer bölümü okumadan gelmeyinssss

İyi okumalar

Aradan günler geçmesine rağmen silinmemişti zihninden; yorgun kahve gözler.

Alfa bir saniye bile düşünmemezlik yapmamıştı onu. Sevdiği gözleri önünde kıvranarak acı çekmişti. Yalvarmıştı, yakarmıştı.

Yediremiyordu kendine, o bu kadar güçlü bir alfa iken nasılda o esnada kılını dahi kıpırdatamamıştı.

Yüzbaşı Min'den öğrendiği kadarıyla ameliyatı başarıyla geçmişti. Altı gün geçmişti omegası vurulalı. Anca anca kendine gelebiliyordu.

Ve bu altı gün içerisinde öğrendikleri ruhuna darbe etkisi yaratmıştı.

Hazmedemiyordu.

Kim Taehyung, bir kızı olduğunu öğrenmişti.

Vien'i öğrenmişti.

...

(Dün gece)

Masasında otururken kafasını dağıtmak için işe yoğunlaşmıştı ve bir kaç dosya doldururken mürekkebi bitmişti. Çekmecesini açtı, içeriye göz atarken arka köşede duran telefonu fark etti. Üç yıl önce kullandığı telefonuydu.

Eline aldı yavaşça, üzeri tozlanmış telefona baktı bir süre. Hattını çıkartmamıştı. Peki hazır mıydı?

Açma tuşuna basıp açılmasını bekledi. Üç yıl önce kapatmıştı ve ilk defa açıyordu.
Açılan telefonun şarjı yüzde yetmişti. Buna şaşırırken bildirimler yapmaya başladı. Hepsi aynı kişidendi.

Omegam...

Alfa elleri titreyerek uygulamaya girdi. En son tarihe baktığında kaşları çatılmıştı. Dün mesaj atmıştı biriciği. Son mesajı ekranda gözüküyordu.

"Seni seviyorum alfam."

Okuduğu kelimeler kalbine kazındı adeta. Sesi kulaklarında yankılandı. Boğazında atan nabzı beynini uyuşturuyordu.

Tıkladı yazışmaya. Ekranı yukarı kaydırmaya başladı. Binlerce mesaj vardı. Her yıla ait. Kaybettiği üç yılı satır satır yazılıydı avuçlarında.

En başından okudu, her okuduğu kelimeye yaşlı gözlerindeki damlalar eşlik ediyordu.

"Vien'imiz geliyor."

Harfler beyninde bir araya gelince dona kaldı alfa. Vien.. Vien'imiz... Yazdığı mektuptaki satırlar geldi aklına.

"...bir gün tıpkı senin gibi güzeller güzeli bir kızın olursa adını 'Vien' koyar mısın küçüğüm."

Soluğu kesildi. Elindeki telefon masaya düştü. Ellerini saçlarına çıkartıp beyaz tutamları çekiştirdi, gözleri öyle buğulanmıştı ki masanın üzerindeki beyaz ışığı yüzüne vuran telefonu dahi seçemiyordu. Dudakları titriyor her bir saniye daha sıkıca çekiyordu saçlarını.
Boğazındaki ve anlındaki damarlar belirginleşmiş, kendini sıktığından kıpkırmızı olan yüzünden tutmak için direttiği damlalar döküldü.

Dolgun dudakları deli gibi titriyor, dişlerini kıracakmışçasına sıkıyordu. Kaşları çatıldı, nefessiz kalan ciğerleri daha fazla dayanamıyordu.

Dudaklarından ilk defa döküldü kızının adı.

"Vien..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

You are everythingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin