9. BÖLÜM; DUVAR

17 5 14
                                    

"Bende aranıza katılabilir miyim?" Voleybol oynayan kızlara sordum hemen hemen aynı yaştaydık. Onları benim ilkokulum da görmüştüm.

Altı kişilerdi ve okulda da asla ayrılmazlardı. Onlara hep özenirdim asla böyle büyük ve güzel bir arkadaş grubum olmamıştı. Hem hepsi de benden kat ve kat çok güzellerdi. Birinin dalgalı ve gür kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı, diğerinin ise boyu çok uzundu ve masmavi gözleri ile sapsarı yumuşak saçları vardı. Gruplarında bir ikiz bile vardı! Keşke benimde bir ikizim olsaydı bu kesinlikle çok havalı olurdu. İkisinde açık kumral saçları ve yemyeşil gözleri vardı. Grubun başı gibi görünen diğer ikisinin ise kahverengi gözleri ve birinin uzun diğerinin kısa siyah saçları vardı. Benden çok daha güzel ve havalı duruyorlardı. Onlarla arkadaş olmayı çok istiyordum.

Sorumla beraber topu bıraktılar ve kısa siyah saçlı kahverengi gözlü grubun başı gibi olan kız bana baktı ve beni önce bir süzdü. Onlara merakla ve heyecanla bakıyordum. Belki onlarla arkadaşlık kurmama izin verirlerdi belki hep yanımda olan bir arkadaşlarım olurdu. Her gün onlarla dışarı çıkar ve voleybol oynardık. Okulda da asla ayrılmaz ve belki biriyle yan yana bile oturabilirdim! Bu kesinlikle çok güzel olurdu.

Beni bu hayallerimden uyandıran şey grubun başı gibi olan kısa siyah saçlı ve kahverengi gözlü kızın kesin bir şekilde "hayır" demesi oldu. Kaşlarımı çattım ve dudaklarımı büzdüm. O kadar hayal kurmuştum, ağlamaklı çıkan sesimle beraber hem üzgün hemde meraklı bir şekilde sordum "neden?" Sarı saçlı, mavi gözlü olan kız uzun yumuşak sarı saçlarını elleriyle geri doğru savurdu ve beni baştan aşağı süzüp, küçümseyici bakışlar eşliğinde konuştu "bir kendine bak bir bize. Pasaklı seni." Gözlerim daha çok doldu. Ben gerçekten pasaklı mıydım? Dışarıdan bakınca apsaklı bir kıza mı benziyordum? O kadar mı çirkin ve kirliydim? Neden kimse beni sevmiyor ve bana inanmıyordu? Dudaklarımı ağlamamak için birbirine bastırdım ve gözlerime gelen yaşları göz pınarlarıma geri gönderdim. Sızlayan burnumu çektim.

"Ama benim sizden ne farkım var ki? Zaten ben sadece sizinle birlikte oynamak istemiştim?" Cümlelerim soru gibi çıkmıştı. Dik durmaya çalışıyordum ama oldukça cılız ve kısa vucüdum bu duruşu zor kaldırıyordu. İkizlerden biri üstten üstten bakıp konuştu. "Baksana biz ne kadar güzeliz. Bir kendine bak. Hem çok zayıfsın hemde zavallı. Sen çok kirli bir kızsın." Tam o an göz pınarlarıma gönderdiğim göz yaşları daha büyük bit hucümla gözlerime akın etti. Ağlamamak istiyordum ama gözlerim dolmuştu bunu sızlayan burnumdan hissediyordum.

Bana kirli demişlerdi. Ben kirli olduğumu zaten biliyordum, belki bir umut bu kirden beni birileri kurtarır sanmıştım. Ama o kızlar bile bana zavallı ve kirli demişti. Ben çok kirliydim ve bu kirden asla arınamayacaktım. Ömrümün sonuna kadar bu kir ya bedenimde ya ruhumda kalacaktı ve beni o kirden ne biri kurtarabilecekti ne de ben kurtulacaktım. Bu kir ruhuma bir kez derinden işlemişti ve kimse benim gibi kirli biriyle arkadaş olmak istemeyecekti. Canım çok yanıyordu. Kalbim darmaduman olmuştu. İlk defa birileriyle arkadaş olmak istemiştim, ve bunu dile getirdiğim de bana ne kadar kirli ve zavallı olduğumu söylemişlerdi. Ben ömrümün sonuna kadar yalnız olmaya mahkumdum. Ben hep yalnız olacaktım.

Kafamı yavaşça yere eğdim. Diğer ikiz konuşmaya başladı bu sefer, "kızım ne duruyorsun gitsene. Senin gibi pasaklı ve kirli biri yanımızda çok çirkin duruyor. Sen görüntü kirliliğisin." Boğazımda oluşan yumruğu gidermek için yutkundum ama o yumru asla gitmedi. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Dudaklarım titreşerek birbirine çarpıyor, canım yanıyordu. Hiç kimse mi beni kabullenmeyecekti? Herkes mi beni kirli görüyordu? Herkes mi nasıl kirlendiğimi görüyor ve beni istemiyordu? Ben lanetlenmiş miydim? Belki de bende Alacakaranlıkta ki o vampir gibi lanetlenmiştim. Ama o vampire kimse dokunmamıştı ki, onun yanında olan bir ailesi ve arkadaşları vardı. Benim niye kimsem yoktu? Ben niye yalnızdım? Beni niye kimse istemiyordu?

VURGUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin