Sıradan bir üniversite hayatı yaşayacağına inanıyordun. Katılacağın bir partinin, seni hayatının en önemli erkekleriyle tanıştırabileceğini hiç düşünememiştin.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Harem kurgu
- Cinsellik içerir
- Çoklu ilişki
!! Jjk kurgula...
alttaki fotoda hepsi ilah gibi ama sukuna bi ayri cikmis aq sulandim resmen
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayat pek adil değildi, özellikle üniversiteli gençler için daha bir ayrımcıydı. Sadece çalışkan olarak bir yere gelmek pek mümkün değildi bu ortamda ve beş kişilik o arkadaş grubu da bunun farkındaydı. Dürüst olmak gerekirse popüler olmak için ayrı bir çaba sarf etmeleri hiçbir zaman gerekmemişti.
Gojo Satoru; kendi varlığını Tanrı'nın cömert bir hediyesi var sayıyordu. Çocukluğundan beri girdiği her ortamda dikkat çektiğini hatırlıyordu. Eğer sıradan birisi olsaydı tüm bu dikkati nasıl çeksindi ki? Buna bağlı olarak çevresindeki insanlar da her zaman büyüleyici insanlardı. Gojo, bunu da 'Birey, etrafındaki beş kişinin ortalamasıdır.' prensibine bağlıyordu.
Rüzgârdan dolayı uçuşan, doğuştan gümüş beyazı bir rengi olan yumuşak saçlarını yüzüne gelmemesi için geriye taradı ve kafasına bastırdı. Arkadaşları kendi aralarında her zamanki konulardan bahsederken Gojo, çaresizce gözlerini kampüsün içinde gezdiriyordu. Birçok kızla çıktığını inkar edecek değildi fakat son zamanlarda gözlerini özellikle bir kişiyi bulmak için gezdiriyordu etrafta.
"Hey, Satoru." Gojo'nun en yakın arkadaşı olarak adlandırdığı siyah, uzun saçlı erkek homurdanarak onun omzunu dürttü. "Sıkıldım, gel birileriyle konuşalım."
Gojo, takmaktan asla vazgeçemediği yuvarlak güneş gözlüklerinin altından arkadaşına baktı. Bunu bir fırsat olarak kullanabilir miydi?
"İyi." dedi sanki hiç umursamıyormuş gibi. "Alt sınıflara gidelim. Tatlı kızlar var," yorgunca esnedi. "Kısa ve açık kahverengi saçlı olan sende."
Suguru, arkadaşının adı buydu, gözlerini devirdi. "Okulun yarısını öyle görünen kızlar oluşturuyor. Daha açık ol."
Gojo yüzünü buruşturdu. Pek çok kızla takılırdı fakat isim hafızası iyi desek yalan olurdu. "Şu pembe saçlıyla takılan." hatırlamak için kendini biraz daha zorladı. "Hah, Megumi'nin arkadaşı!"
"Pembe saçlı değil, İtadori." sarışın genç Gojo'yu bıkkınca düzeltti. Bu artık klasikleşmişti: Gojo hata yapar, Nanami düzeltirdi. O grubun içinde en aklı başında olan Nanami desek yeriydi. Elbette onun da kendini kaybettiği zamanlar oluyordu fakat diğerlerine göre çok daha nazik ve saygılıydı.
"Ah, kardeşimle takılan kızdan bahsediyorsun." yaşça ötekilerden büyük olan erkek genişçe sırıttı. İtadori diye bahsedilen çocuğun abisiydi. "Nobara Kugisaki ve Y/N L/N."
Gojo'nun kaşları ilgiyle havalandı. "Adı Y/N mi?" durmadan bakındığı kızın adını öğrenmek onu sevindirmişti.
"Evet," Sukuna, İtadori'nin abisi, iç çekti. "Şirin bir yüzü var, değil mi? İnlerken nasıl gözükeceğini merak ediyorum." kirli cümlesine rağmen saf bir merak barındıran sesinden dolayı cümle, kulağa normal gelmişti fakat Gojo Satoru gerilmişti.
"Sukuna," diye mırıldandı. Eğer ikisinden birisi hamle yapmak isterse Sukuna'nın daha avantajlı olacağını, çünkü kardeşinin seninle takıldığını biliyordu. "Onunla ilgilenmiyorsun değil mi?"
Sukuna omuz silkti. "Güzel kızlarla her zaman ilgileniyorum Satoru." sırıttı ve başını yanında oturan arkadaşının omzuna yatırdı. "Sen de ilgilenmez miydin Toji?"
Oturduklarından beri pek konuşmayan sert görünümlü erkek tek kaşını kaldırarak omzuna yatan Sukuna'ya baktı ve onu sertçe ittirdi. "Umrumda değil." homurdandı. O hep böyleydi, kızlar arasında belki de en popüleri oydu fakat yine en az ilgilenen de oydu. Toji'nin apayrı bir ilgi alanı vardı açıkçası.
Para.
"Satoru," Toji konuştu. "Partine gelenlerden para almalısın."
Masada oturan herkes, Nanami dışında, kahkaha attı. Gojo, hemen karşısında oturan erkeğin bacağını yavaşça tekmeledi. "Ve sonra? O parayı sana mı vereyim?"
Toji de bunun üzerine sırıttı.
"Ah, şu İtadori değil mi?" Suguru parmağıyla karşıdan gelen arkadaş grubunu işaret ettiğinde Gojo anında ayaklandı. Oturan erkekler şüpheyle ona baktığında sevecen bir şekilde sırıttı.
"Onları şahsen davet etmek istiyorum."
Gojo masadan uzaklaştıkça Sukuna daha da ilgiyle izliyordu. "Biraz fazla heyecanlandı sanki." Suguru da sessizce kalkıp giden arkadaşının arkasından baktı.
"Bırak eğlensin."
O sırada Gojo, dudaklarına en parlak gülümsemesini kondurmuş köşede ufak bir masaya kurulan arkadaş grubunuza ilerliyordu. Onu ilk fark eden Nobara adlı kız olmuştu. Kız, heyecanla seni ve diğerlerini dürtükleyip saçma sapan şeyler geveledi.
"Tanrım, gözlerim yanlış mı görüyor yoksa Gojo Satoru bizim masamıza mı yürüyor?" tüylerin diken diken oldu bunu duyunca. Kasıla kasıla başını omzunun üzerinden çevirdin ve güneş gözlüğünü çıkarıp kocaman bir gülümsemeyle size doğru el sallayan erkekle göz göze geldin.
Size iyice yaklaştığında neşeyle seslendi "Selam Megumi, İtadori ve Nobara!" senin ismini bilerek söylemedi. Bedenini sana çevirip kafasını biraz eğdi ve biçimli kaşlarını hafifçe kaldırdı. "Ve siz?"
İç çektin. Evet, çevren diğerlerinden çok daha küçüktü fakat sadece senin ismini bilmemesi biraz kırıcıydı. "L/N." soyismini söylediğinde Gojo gülümsedi ve yanındaki boş sandalyeyi çekti. Diğerleri sanki orada değilmiş gibi dirseğinin tekini masaya ve çenesini de avuç içine yasladı. Gök mavisi gözleri ilgiyle sende dolaşıyordu.
"Sadece L/N mi?"
"Y/N L/N." istemsizce mırıldandığını fark eden Gojo kıkırdadı. Çekingen olduğunu zaten biliyordu ve seni bu yüzden köşeye sıkıştırmak istemişti.
"Ne tatlı ismin var," dilini alt dudağında gezdirdi. "Tıpkı senin gibi."
Tüm konuşma boyunca orada olan ve sizi duyan arkadaşların şaşkınca birbirlerine bakıp kıkırdadılar. Yüzünün git gide kızardığını hissediyordun bu yüzden başını hafifçe öne eğdin.