Sıradan bir üniversite hayatı yaşayacağına inanıyordun. Katılacağın bir partinin, seni hayatının en önemli erkekleriyle tanıştırabileceğini hiç düşünememiştin.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Harem kurgu
- Cinsellik içerir
- Çoklu ilişki
!! Jjk kurgula...
sukunaya sardim ya nolcak bu red flag sevdasi aqqq bi toji bi sukuna
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendinle ilgili her şeyi severdin. Yüzün, vücudun, saçların... Sana ait olan her şeyin ayrı bir güzelliği olduğuna inanıyordun ve bu yüzden kendini biraz bile süslediğinde ne kadar mükemmel gözüktüğüne her zaman şaşırırdın.
Ellerini elbisenin kumaşında gezdirirken her zamankinden daha çok beğenmiştin kendini. Nobara, bu partiye ayrı bir önem vererek gitmen konusunda oldukça ısrarcı davranmıştı çünkü geçen hafta Gojo, seninle ilgilenmişti. Bu senin için pek bir şey değiştirmese de Nobara ve İtadori çok heyecanlıydı.
"Bu kadar güzel gözükmen hiç adil değil!" İtadori ellerini çırparak odana girdiğinde tebessüm ederek başını eğdin. Pembe saçlı erkek, sana yaklaştı ve elini nazikçe kavrayıp seni etrafında döndürdü. "Ciddiyim, tüm gözler senin üzerinde olacak."
Ufak bir kahkaha attın ve acıtmayacak şekilde onun omzuna vurdun. İtadori hep böyleydi.
"Yeter bu kadar yalakalık. Diğerleri nerede?" genç oğlan üzülüyormuşçasına dudaklarını büzüştürdü ve kollarını kavuşturdu. Neyse ki bu sahte küskünlüğü pek kısa sürmüştü.
"İkisi de salonda, Sukuna ile birlikte bizi bekliyorlar." yeni bir isim duymanın şaşkınlığıyla kaşlarını çattın. Sukuna ismine aşinaydın çünkü İtadori birkaç kez abisi olduğundan bahsetmişti.
"Abin neden burada?" merakla sordun.
"Partiye uçarak mı gitseydik?" kıkırdadı. "Gojo-san ile yakın arkadaşlar zaten kendisi giderken bizi de almaya uğradı."
"Haa." mırıldandın. Sukuna'yı hiç yakından görüp de konuşmamıştın fakat dış görünüşlerinin İtadori ile benzediğini biliyordun. Aralarındaki tek fark İtadori'nin sevimli yüz hatları varken abisinin daha belirgin kıvrımları vardı. Ayrıca onun birkaç tane dövmesi olduğunu da fark etmiştin.
İçeridekileri daha fazla bekletmemek adına odadan çıktınız. Salona girdiğinizde Nobara da tıpkı İtadori gibi abartılı bir tepkiyle seni karşılamıştı. Diğerlerine nazaran daha sakin olan Megumi bile ne kadar güzel gözüktüğünü dile getirmeden duramamıştı.
Ve Sukuna ise... Ah, o seni bakışlarıyla yiyip bitiriyordu. Meraklı gözleri yavaşça tüm vücudunda geziniyordu. Kardeşinin böyle bir arkadaşı olduğunu bilse muhtemelen çok daha önce harekete geçerdi. Dudaklarında oluşan sırıtışı gizlemeden sana ufak bir kafa hareketiyle selam verdi.
"Güzel görünüyorsun," duraksadı. "Y/N." Gojo'nun aksine senin ismini söylemeyi tercih etmişti. Böylece onun hakkında 'en azından ismimi biliyor' diyebilecektin.
Sukuna'ya teşekkür ettin. Sukuna, iç çekti ve bunaltan gömleğinin birkaç dövmesini açtı. Bunu sıcakladığı için yapmış gibi gözükmesine rağmen aslında bilerek yapmıştı. Geniş göğüsünün bir kısmı açıkta kalmıştı ve büyük vücudu giyindiği gömleği patlatacak gibi duruyordu.
Sukuna gerçekten büyüktü.
Ona bakmamaya çalışarak arkadaşlarının arkasına gizlendin fakat Sukuna, ona karşı olan ilgini fark etmişti bile.
"Hadi, çıkalım artık." dedi Nobara. Hepiniz ona ayak uydurarak kapıdan çıktınız fakat sen ne yazık ki en sona kalmıştın. Sukuna, arkada kaldığın görünce bilerek durdu ve yanından geçmeni bekledi.
"Y/N," sana seslendi. "Böyle görünerek birçok kişiyi zor duruma sokacaksın." fısıldadı. Yutkunarak başını kaldırdın ve gözlerine baktın.
"Neden?" Sukuna sırıttı.
"Güzel gözüküyorsun dediğimde şaka yapmıyordum. Fazla muhteşemsin." büyük elini nazikçe yanağına koydu ve baş parmağıyla okşadı. "Bir ara baş başa takılmalıyız Y/N."
——
Evin dışından dahi duyulabilen müzik sesi kalbini hızlandırıyor, sanki şarkı içinde çalıyormuş gibi hissettiriyordu. İsteksiz olmana rağmen sen bile heyecanlanmıştın. Ev, ev demeye gönlün el vermiyordu, devasaydı. Kocaman bir bahçesi ve bir de havuzu vardı.
"Bizimkilerle tanıştırayım." Sukuna büyük bir rahatlıkla içeri girerken konuştu. Üçünüz de sessiz, yavru civcivler gibi onun peşinden yürüyordunuz.
"Onları zaten tanıyorsun, değil mi Yuuji?" Nobara fısıldadı.
"Sayılır, Sukuna beni hiçbir arkadaşıyla tanıştırmaz normalde." homurdandığında ağzını kapatarak güldün. Koridoru da sonunda geçtikten sonra üst kata çıktınız ve Sukuna bir kapının kolunu indirdi.
Kapının ardında üç erkek rastgele yerlere uzanmış kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Sizi ilk fark eden Suguru olmuştu. Öylesine atıp tuttuğu basketbol topunu bir kenara bırakıp oturuşunu düzeltti.
Satoru'nun ilgilendiği kız. diye düşündü Suguru. Siyah göz bebekleri vaktini alarak sende dolaştı. Seni daha önce bir iki kere gördüğünü anımsamıştı fakat hiç dikkat etmemişti.
"Ziyaretçi mi getirdin Sukuna?" Suguru gülümseyerek konuştu. Onun hakkındaki ilk izlenimin muhtemelen çok sakin ve sevecen gözükmesiydi. Öyle bir ses tonu vardı ki sanki seni rahatlatıyor gibi his sarıyordu içini. İstemsizce ona gülümsedin. Sukuna veya Gojo ile olduğunun aksine daha rahattın onunla tanışırken.
"Yuuji'nin arkadaşı-" senin dışında diğer çocukların olduğunu hatırladı. "Arkadaşları."
Kibarca büyüklerinin karşısında eğildin. "Y/N L/N, tanıştığıma memnun oldum."
Resmi tanıtımına Suguru hoş bir kahkaha atarken Nanami hafifçe gülümsemiş fakat Toji tepkisiz kalmıştı. Suguru ayağa kalkarak yanına geldi ve aniden elini tuttu. O sırada belki hissedememiştin fakat hemen arkanda duran Sukuna'nın tüm bedeni kasılmıştı ve gözleri Suguru'ya odaklanmıştı.
"Suguru Geto, seninle tanışmak büyük bir zevk L/N."