Sıradan bir üniversite hayatı yaşayacağına inanıyordun. Katılacağın bir partinin, seni hayatının en önemli erkekleriyle tanıştırabileceğini hiç düşünememiştin.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Harem kurgu
- Cinsellik içerir
- Çoklu ilişki
!! Jjk kurgula...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir süre önce ödünç aldığın kitapları kütüphaneye yetiştirmek için adımlarını hızlandırdın. Teslim tarihi çoktan dolmuştu ve çantanda taşıdığın kalın kitaplar her geçen saniye ağırlaşıyormuş gibi geliyordu. Tek isteğin kitapları geri vermek ve artık kendine zaman ayırabilmekti fakat bu ne yazık ki pek de mümkün değildi çünkü yeni bir döneme başlamanızla çalışmaların aniden yoğunlaşmıştı. Derslerini aksatmamaya çalışsan da son zamanlarda olan çoğu şey yüzünden odağını kaybettiğin de oluyordu. Ders çalışırken, kitap okurken veya sadece dinlenirken bile hayatının büyük bir kısmını kaplayan erkekleri düşünüyordun. Hiçbiriyle ilişkin yoktu ve yaklaşık bir buçuk ay önce üç erkekle de konuşup onlarla uzaklaşmak istediğini belirtmiştin.
"Günaydın Y/N," omzuna sarılan bir kol yüzünden duraksadın. Eh, onlardan uzaklaşamamıştın.
"Günaydın Satoru." dedin. Onları bir süre görmezden gelmeye çalışmana rağmen pes etmeden sana yakınlaşmaya devam etmişlerdi ve artık onları yok saymanın mantıksız olduğunun farkına varmıştın. Bu yüzden onlara ayak uydurmaya, işi olabildiğince akışına bırakmaya karar vermiştin. Ayrıca bu konu hakkında eve gittiğinde Nobara ile de konuşmamayı tercih etmiş, üç arkadaşından da belirli derecede uzaklaşmıştın. Ne kadar itiraf etmek istemesen de şu anki tek 'arkadaşların' Nanami, Suguru ve Satoru idi.
"Diyorum ki bugün dersleri ekelim," Satoru kabul etmeyeceğini bile bile mırıldandı. "Ya da ders çıkışında seni alayım kahve içmeye gidelim?" sen reddetmeden önce hemen mırıldandı.
"Bilmiyorum." dedin kararsızca. Satoru'dan önce Suguru ve Nanami de bugün takılmayı teklif etmişlerdi fakat onlara da olumlu cevap vermemiştin. "Tüm gün kütüphanede olmayı planlıyordum."
Satoru küsmüş bir çocuk gibi dudağını sarkıttı ve kollarını kavuşturdu. "Öyleyse sonraki gün kesinlikle benimlesin. İtiraz kabul etmiyorum." gülümseyerek başını salladın.
"Hıhı, iyi dersler Satoru." erkek gülümsedi ve etrafta kimsenin olmamasını fırsat bilerek yanağına öpücük kondurdu.
Satoru sırtını dönüp uzaklaşmadan önce sana el salladı. "Görüşürüz, senden haber bekliyorum!" cevap vermek yerine gülümsedin ve karşılık olarak el salladın.
Yaşadığın her şey tuhaf olmasına rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranıyordun. Son iki ayda hayatında köklü değişikliklerin yaşandığının farkındaydın ama bu değişiklikler henüz son bulmuş değildi.
"Neyse ki Satoru sözünü tuttu ve gerçekten de kimse ağzını açmıyor." kendi kendine konuştun. Okula başladığında üzerinde hissedeceğin bakışlardan ve yayılacak dedikodulardan korkmuştun ama kimseden bir şey duymamıştın. Herkesle aran eskisi gibiydi ve kimse sana düşmanca yaklaşmıyordu. Buna rağmen okulda üç erkekle konuşmak seni rahatsız etmişti ilk başlarda. Neyse ki erkekler bunu dert etmemeni, her şeyin iyi olduğunu söyleyerek seninle konuşmaya devam etmişlerdi.
