Sıradan bir üniversite hayatı yaşayacağına inanıyordun. Katılacağın bir partinin, seni hayatının en önemli erkekleriyle tanıştırabileceğini hiç düşünememiştin.
- Y/N esaslı hayran kurgu
- Harem kurgu
- Cinsellik içerir
- Çoklu ilişki
!! Jjk kurgula...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Satoru Gojo sabırsızdı. Partisine katıldığını duymuştu fakat seninle bir türlü karşılamamış olmak onu delirtiyordu. Kendisiyle konuşmaya çalışan davetlileri kabaca ittirerek üst kata yöneldi.
"Oh," odasının kapısını açtığında Suguru ile seni yan yana otururken görmeyi beklemiyordu. Suguru ile konuşmaya o kadar dalmıştın ki açılan kapıyı veya odada ikinizden başka kimse olmadığını da fark edememiştin. Suguru'nun söylediği bir şeye kahkaha atarken başını geriye attın.
"Geto-san, gerçekten eğlencelisin." mırıldandın ve gözlerini kaldırdın. Satoru Gojo. Onunla direkt olarak göz göze gelmeyi beklemiyordun. Hafifçe öksürüp oturuşuna çeki düzen verdin ve nazikçe gülümsedin.
"Geldiğini fark etmemişim Gojo-san." mırıldandın. "Bizi davet ettiğin için teşekkür ederim."
Gojo, sana gülümsemişti fakat gözleri yanında oturan arkadaşında geziniyordu. Neden seninle bir odada baş başa durup gülüşüyordu? Seninle ilgilendiğini bilmiyor muydu? Öfkelendiğini hissederek yanınıza yürüdü ve Suguru'yu omzundan hafifçe ittirerek yanına oturdu.
"Gelmene çok sevindim Y/N." göz kırptı. Suguru, sırıtarak arkadaşının sırtına bakıyordu. Kendisine ne kadar sinir olduğunu görebiliyordu. Yakın arkadaşını daha fazla kızdırmamak için dizlerine vurarak kalktı ve gözlerini sana çevirdi.
"Güzel sohbetin için teşekkür ederim L/N, diğerleri senin kadar eğlenceli değiller." sana gülümsediğinde utanarak ona karşılık verdin. Suguru hakkındaki bir şey seni ilk andan beri heyecanlandırmıştı.
"Partiden sonra da görüşürüz L/N." Suguru odadan çıkmadan önce sana son bir kez izci selamı verdi ve odanın kapısını örterek sizi yalnız bıraktı. İlk başta ne yapacağını bilmeden oturmaya devam ettin fakat Gojo da çok sessizdi. Gerilerek ayağa kalkmak için bir hamle yaptığında genç adam bileğini tuttu.
"Suguru'dan hoşlandın mı?" sesi mesafeli çıkıyordu. Ne diyeceğini bilemeden dudaklarını birbirine bastırdın. İkisi yakın arkadaşlardı ve Nobara'nın dediğine göre Gojo seninle ilgilenmişti. Eğer ona 'evet' dersen ikisinin arasındaki arkadaşlık zarar görecek miydi?
Tarafsız gözükmeyi umarak omuz silktin. "Eğlenceli birisine benziyor. Geto-san ve sen iyi arkadaşlar olmalısınız."
Gojo gergince sırıttı. "Oh, inan bana öyleyiz tatlım." kurumuş dudağını yavaşça ıslattı gözlerinin içine bakarak. O etkileyici bir adamdı.
Üzerine geçirdiği beyaz, dar tişörtünün ıslanan kısmından dolayı karnını neredeyse görebiliyordun ve Tanrım, o ayrıca yapılı bir adamdı. İnce figürüne rağmen karın kaslarının bu kadar sıkı olacağını hiç tahmin edememiştin. Ne var ki Gojo'yu etkileyici kılan tek şey vücudu değil, aynı zamanda yüzüydü de. Şimdiye kadar gördüğün en güzel surata sahipti muhtemelen.
